Ilayda
New member
Ahmet Mithat Efendi ve Gazeteciliğin “Ben Olmadan Olmaz” Dönemi!
Selam forum ahalisi,
Hani bazı insanlar vardır, her ortama girer, “Burayı toparlayayım” der ya… İşte 19. yüzyılda Osmanlı basın dünyasında o kişi Ahmet Mithat Efendi’ydi. Adam resmen gazetecilik dünyasının Swiss Army Knife’ı: Yeri gelmiş başyazar olmuş, yeri gelmiş matbaacı, yeri gelmiş editör, hatta bazen kendi yazdığı yazıya kendi cevap bile yazmış!
Şimdi sizlere Ahmet Mithat Efendi’nin çıkardığı gazetelerden bahsedeceğim ama dümdüz “Bu gazeteyi çıkardı, şu yıllarda bastı” diye tarih dersi vermeyeceğim. Çünkü biz burada forumdayız, amaç hem bilgi hem muhabbet, hem de gülmek. Arada erkeklerin “Hemen çözüme odaklanalım” tarzını, kadınların “Önce bir hissedelim” yaklaşımını da işin içine katacağım. Buyurun efendim:
---
1. Devir: “Beyler, Planı Çizdim, Hemen Uygulayalım” Gazetesi
Ahmet Mithat Efendi’nin ilk gazetecilik macerası 1872’de çıkardığı Devir gazetesiyle başlar. Erkek forumdaşlarımız için açıklıyorum: Bu gazete, o dönemin “start-up” projesi gibi. Adam “Arkadaşlar, basın dünyasını modernize edeceğiz” diye yola çıkıyor. Strateji hazır, hedef kitle belli…
Kadın forumdaşlarımız için ise Devir, “Arkadaşlar, halka yeni fikirleri yumuşacık ve tatlı tatlı anlatacağız” projesi. Çünkü Ahmet Mithat, halkın anlayacağı şekilde yazmaya özen gösteriyor. Yani haberler “resmî gazete tonu”nda değil, adeta komşunun kapını çalıp “Ay kız, duydun mu?” demesi gibi.
Tabii Devir uzun ömürlü olmuyor, çünkü 19. yüzyıl Osmanlı’sında gazete çıkarmak, “Bence bu hafta her gün diyet yapacağım” demek gibi… Güzel niyet, ama şartlar izin vermiyor.
---
2. Bedir: “Operasyon Planı Belli, Duygular İhmal Edilmez”
Devir kapanınca bizim Ahmet Mithat hemen yeni bir gazete: Bedir (1872). Erkek yaklaşımı: “Tamam, Devir kapandı ama Bedir’le ikinci hamleyi yapıyoruz, plan bu.”
Kadın yaklaşımı: “Ama bu sefer okuyucunun gönlünü daha çok kazanacağız.” Çünkü Bedir’de dil daha halktan, daha empatik. Ahmet Mithat Efendi burada resmen “Hem mantık hem duygu” dengesini yakalıyor.
Bir de düşünün, adam bir yandan yazıyor, bir yandan basıyor, bir yandan dağıtıyor. Şimdiki gibi “Instagram story atayım da haberim yayılsın” yok, her şey el emeği göz nuru.
---
3. Dağarcık: “Kültür-Sanat Ajansı, Erkek-Kadın Ortak Girişimi”
Sonra geliyor Dağarcık (1871-72). Burada hedef, bilgi ve kültür yaymak. Erkek mantığıyla bakarsak: “Toplumun zihinsel kapasitesini optimize edeceğiz.” Kadın mantığıyla bakarsak: “Toplumun kalbine dokunarak ufkunu açacağız.”
Dağarcık biraz da “Beyler, gelin şu entelektüel muhabbetleri halka indirgeyelim” gazetesi. Yani sadece kitap kurtlarına değil, kahve köşesinde oturan dayıya da hitap ediyor. Hatta bazen yazılar öyle anlaşılır ki, okuyucu “Aaa bak, ben de böyle düşünüyordum” diyor.
---
4. Tercüman-ı Hakikat: “Asıl Patlama! Erkekler Hedefi Vurur, Kadınlar Kalpleri Fetheder”
Geldik 1878’de çıkarılan efsane gazeteye: Tercüman-ı Hakikat. İşte burası, Ahmet Mithat Efendi’nin “Ben buradayım” dediği yer.
Erkek forumdaş versiyonu: “Arkadaşlar, uzun vadeli stratejimizi hayata geçiriyoruz, bu gazete ile piyasada lider olacağız.”
Kadın forumdaş versiyonu: “Artık halkla bağımız kopmayacak, onların diliyle konuşacağız.”
Tercüman-ı Hakikat öyle bir gazete ki, tam 30 yıl boyunca devam ediyor. İçinde edebiyat var, bilim var, ahlâk öğütleri var, magazin tadında haberler var… Ahmet Mithat, resmen “her eve lazım” gazete üretmiş.
Ve düşünün, bu gazete o dönemin sosyal medyası gibi. Kahvede elden ele dolaşıyor, komşular arasında “Ayy bak dün ne yazmış” muhabbetleri yapılıyor.
---
5. Basiret ve Diğer İşbirlikleri: “Takım Oyunu Şart”
Ahmet Mithat Efendi sadece kendi gazetelerini çıkarmakla kalmamış, Basiret gibi başka gazetelerde de yazılar yazmış. Erkek mantığıyla: “Ağımızı genişletiyoruz, network önemli.” Kadın mantığıyla: “Birlikten kuvvet doğar, ilişkilerimizi pekiştirelim.”
Böylece hem fikirlerini daha geniş kitlelere ulaştırmış hem de dönemin basın dünyasında “Ahmet Mithat” markasını güçlendirmiş.
---
Forumdaşlar, Söz Sizde!
Şimdi düşünün: 19. yüzyılda sosyal medya yok, internet yok, cep telefonu yok… Ama Ahmet Mithat Efendi, tek başına neredeyse bir medya holdingi gibi çalışıyor.
Eğer bugün yaşasaydı, muhtemelen aynı anda YouTube kanalı, podcast serisi, Instagram sayfası ve belki bir Twitch yayını olurdu. Bir yandan “Tercüman-ı Hakikat”ı çıkarır, bir yandan “Ahmet’le Tarih Sohbetleri” programı yapardı.
Peki size soruyorum:
– Sizce Ahmet Mithat Efendi bugün yaşasaydı, hangi platformda patlardı?
– O dönemin gazetelerinden hangisi bugün tekrar basılsa tutar mıydı?
– Erkeklerin “hemen çözüm bulalım” yaklaşımı mı, yoksa kadınların “önce hissedelim” yaklaşımı mı bu işte daha etkili olurdu?
Haydi yorumlarda buluşalım, belki hep beraber “Yeni Nesil Tercüman-ı Hakikat”ı kurarız.
---
İstersen ben bu yazının devamında Ahmet Mithat’ın gazetelerdeki üslubunu da günümüz forum diliyle “taklit” edebilirim, böylece okuyucu sanki 1878’de foruma girmiş gibi hisseder. Bu şekilde yazı iyice eğlenceli olur. İster misin öyle yapayım?
Selam forum ahalisi,
Hani bazı insanlar vardır, her ortama girer, “Burayı toparlayayım” der ya… İşte 19. yüzyılda Osmanlı basın dünyasında o kişi Ahmet Mithat Efendi’ydi. Adam resmen gazetecilik dünyasının Swiss Army Knife’ı: Yeri gelmiş başyazar olmuş, yeri gelmiş matbaacı, yeri gelmiş editör, hatta bazen kendi yazdığı yazıya kendi cevap bile yazmış!

Şimdi sizlere Ahmet Mithat Efendi’nin çıkardığı gazetelerden bahsedeceğim ama dümdüz “Bu gazeteyi çıkardı, şu yıllarda bastı” diye tarih dersi vermeyeceğim. Çünkü biz burada forumdayız, amaç hem bilgi hem muhabbet, hem de gülmek. Arada erkeklerin “Hemen çözüme odaklanalım” tarzını, kadınların “Önce bir hissedelim” yaklaşımını da işin içine katacağım. Buyurun efendim:
---
1. Devir: “Beyler, Planı Çizdim, Hemen Uygulayalım” Gazetesi
Ahmet Mithat Efendi’nin ilk gazetecilik macerası 1872’de çıkardığı Devir gazetesiyle başlar. Erkek forumdaşlarımız için açıklıyorum: Bu gazete, o dönemin “start-up” projesi gibi. Adam “Arkadaşlar, basın dünyasını modernize edeceğiz” diye yola çıkıyor. Strateji hazır, hedef kitle belli…
Kadın forumdaşlarımız için ise Devir, “Arkadaşlar, halka yeni fikirleri yumuşacık ve tatlı tatlı anlatacağız” projesi. Çünkü Ahmet Mithat, halkın anlayacağı şekilde yazmaya özen gösteriyor. Yani haberler “resmî gazete tonu”nda değil, adeta komşunun kapını çalıp “Ay kız, duydun mu?” demesi gibi.
Tabii Devir uzun ömürlü olmuyor, çünkü 19. yüzyıl Osmanlı’sında gazete çıkarmak, “Bence bu hafta her gün diyet yapacağım” demek gibi… Güzel niyet, ama şartlar izin vermiyor.
---
2. Bedir: “Operasyon Planı Belli, Duygular İhmal Edilmez”
Devir kapanınca bizim Ahmet Mithat hemen yeni bir gazete: Bedir (1872). Erkek yaklaşımı: “Tamam, Devir kapandı ama Bedir’le ikinci hamleyi yapıyoruz, plan bu.”
Kadın yaklaşımı: “Ama bu sefer okuyucunun gönlünü daha çok kazanacağız.” Çünkü Bedir’de dil daha halktan, daha empatik. Ahmet Mithat Efendi burada resmen “Hem mantık hem duygu” dengesini yakalıyor.
Bir de düşünün, adam bir yandan yazıyor, bir yandan basıyor, bir yandan dağıtıyor. Şimdiki gibi “Instagram story atayım da haberim yayılsın” yok, her şey el emeği göz nuru.
---
3. Dağarcık: “Kültür-Sanat Ajansı, Erkek-Kadın Ortak Girişimi”
Sonra geliyor Dağarcık (1871-72). Burada hedef, bilgi ve kültür yaymak. Erkek mantığıyla bakarsak: “Toplumun zihinsel kapasitesini optimize edeceğiz.” Kadın mantığıyla bakarsak: “Toplumun kalbine dokunarak ufkunu açacağız.”
Dağarcık biraz da “Beyler, gelin şu entelektüel muhabbetleri halka indirgeyelim” gazetesi. Yani sadece kitap kurtlarına değil, kahve köşesinde oturan dayıya da hitap ediyor. Hatta bazen yazılar öyle anlaşılır ki, okuyucu “Aaa bak, ben de böyle düşünüyordum” diyor.
---
4. Tercüman-ı Hakikat: “Asıl Patlama! Erkekler Hedefi Vurur, Kadınlar Kalpleri Fetheder”
Geldik 1878’de çıkarılan efsane gazeteye: Tercüman-ı Hakikat. İşte burası, Ahmet Mithat Efendi’nin “Ben buradayım” dediği yer.
Erkek forumdaş versiyonu: “Arkadaşlar, uzun vadeli stratejimizi hayata geçiriyoruz, bu gazete ile piyasada lider olacağız.”
Kadın forumdaş versiyonu: “Artık halkla bağımız kopmayacak, onların diliyle konuşacağız.”
Tercüman-ı Hakikat öyle bir gazete ki, tam 30 yıl boyunca devam ediyor. İçinde edebiyat var, bilim var, ahlâk öğütleri var, magazin tadında haberler var… Ahmet Mithat, resmen “her eve lazım” gazete üretmiş.
Ve düşünün, bu gazete o dönemin sosyal medyası gibi. Kahvede elden ele dolaşıyor, komşular arasında “Ayy bak dün ne yazmış” muhabbetleri yapılıyor.
---
5. Basiret ve Diğer İşbirlikleri: “Takım Oyunu Şart”
Ahmet Mithat Efendi sadece kendi gazetelerini çıkarmakla kalmamış, Basiret gibi başka gazetelerde de yazılar yazmış. Erkek mantığıyla: “Ağımızı genişletiyoruz, network önemli.” Kadın mantığıyla: “Birlikten kuvvet doğar, ilişkilerimizi pekiştirelim.”
Böylece hem fikirlerini daha geniş kitlelere ulaştırmış hem de dönemin basın dünyasında “Ahmet Mithat” markasını güçlendirmiş.
---
Forumdaşlar, Söz Sizde!
Şimdi düşünün: 19. yüzyılda sosyal medya yok, internet yok, cep telefonu yok… Ama Ahmet Mithat Efendi, tek başına neredeyse bir medya holdingi gibi çalışıyor.
Eğer bugün yaşasaydı, muhtemelen aynı anda YouTube kanalı, podcast serisi, Instagram sayfası ve belki bir Twitch yayını olurdu. Bir yandan “Tercüman-ı Hakikat”ı çıkarır, bir yandan “Ahmet’le Tarih Sohbetleri” programı yapardı.
Peki size soruyorum:
– Sizce Ahmet Mithat Efendi bugün yaşasaydı, hangi platformda patlardı?
– O dönemin gazetelerinden hangisi bugün tekrar basılsa tutar mıydı?
– Erkeklerin “hemen çözüm bulalım” yaklaşımı mı, yoksa kadınların “önce hissedelim” yaklaşımı mı bu işte daha etkili olurdu?
Haydi yorumlarda buluşalım, belki hep beraber “Yeni Nesil Tercüman-ı Hakikat”ı kurarız.

---
İstersen ben bu yazının devamında Ahmet Mithat’ın gazetelerdeki üslubunu da günümüz forum diliyle “taklit” edebilirim, böylece okuyucu sanki 1878’de foruma girmiş gibi hisseder. Bu şekilde yazı iyice eğlenceli olur. İster misin öyle yapayım?