DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, T24’te Murat Sabuncu’nun konuğu oldu. Gündemi pahalandıran Babacan şu sözleri kullandı:
‘Hayal kırıklığı oluşturan teşebbüslerden kaçınmak lazım’
“İletişim, yol kazalarına açık bir alandır. İşin özü kıymetlidir. Altılı masa, altı partinin birbirlerine itimatlarını inşa ettikleri bir masadır. Altılı masanın isminin bir ittifak olmaması ve muhakkak iş birliği alanlarında çalışan altı parti olarak devam etmemiz inanç inşa etme sürecinin gereğidir. Altı genel lider oturunca toplumda ‘Bu partiler ittifak kurdu, daima birlikteler’ üzere bir algı oluştu. Haklı bir algı. Doğal akışı ittifaka gidebilecek bir müddetç. Toplumda hayal kırıklığı oluşturan teşebbüslerden kaçınmak lazım.”
‘Üç parti olarak bir şey yapabilir miyiz diye teklif geldi, sıcak bakmadık’
“Geçen sene, altılı masa kurulmadan, üç parti olarak bir şey yapabilir miyiz diye teklif gelmişti. Altı partinin birlikte çalışma süreci olduğu için baş karıştırabilir, yanlış anlaşılabilir diye tasa ettiğimizden buna hayli sıcak bakmadık.”
‘Kimsenin dar ferdî hevesinin peşine düşmemesi lazım’
“27 Mart’ta konut sahipliği yaptığım görüşmede bedelli genel liderlere ‘Önümüzdeki seçim demokrasimiz için mevt kalım meselesi’ dedim. Bu seçimde yol kazasına marjımız yok. Yol kazasına ihtimal bırakacak bir iş yapamayız. Hem Cumhurbaşkanlığını farkla kazanmak zorundayız tıpkı vakitte mecliste anayasayı değiştirecek aritmetiği yakalamamız lazım. Hiç kimsenin dar ferdî hevesinin ve ihtirasının peşine düşmemesi lazım. Bu, her insanın problemi.”
‘Seçimden üç ay evvel netleşmek lazım’
“Sıkıştırılmış seçim takvimi iki ay. Rahat bir seçim takviminde üç ay. Seçimlerden üç ay evvel netleştirip ‘Adayımız bu kişidir’ diye yola çıkmak lazım. Aday olacak kişin altı partinin mutabakatının altına imza atması lazım. Bu siyasi taahhütleri cumhurbaşkanı adayından kesinlikle almamız gerekiyor.”
‘Cumhurbaşkanı adayı için iki nitelikte mutabık kaldık’
“Cumhurbaşkanı adayı için iki nitelikte mutabık kaldık. Bir, kucaklayıcı, kapsayıcı olsun. İkincisi de demokrasiyi özümsemiş olsun. Bu bahiste herkes mutabık. bu biçimde sorulduğunda hepimiz birebir şeyi söyleyelim. Bunu da konuştuk. Yarın bu niteiiklerin sayısı çoğaltılabilir fakat masada konuşulması lazım. Altılı masada konuşulanın dışına çıkmayı uygun görmüyorum.”
‘HDP’nin temsil ettiği çizginin temsilini değerli görüyoruz’
“HDP’nin temsil ettiği siyasi çizginin parlamentoda temsilini demokrasimiz açısından değerli görüyoruz. Biz HDP ile görüşen bir siyasi partiyiz. O siyasi çizgi tekraren kapatılmış. Bitmiş mi? Her devirde ‘İşte biz kapattık’ denilmiş. Düzgün halt ettiniz. HDP’ye dayanak vermiş vatandaşlarımızın siyasi iradesini yok sayamazsınız.”
‘Emekli maaşını, taban fiyatı de dövize endeksle de nazaranyim’
“Ramazan ayının sembolü pide. Kaç haneye girebiliyor? Pidenin üzerine kırılan yumurtanın parasını ödeyemiyor vatandaş. Bankada parası olanın döviz ziyanını karşılıyor, konutuna pide götüremeyen vatandaşın ziyanını niçin karşılamıyor? Minimum fiyat, emekli maaşları sembolik hale geldi. Onu da dövize endeksle. Erdoğan’a soruyorum: Madem mevduat hesabını dövize endeksledin, emekli maaşını da dövize endeksle de bakılırsayim. Madem mağduriyet, taban fiyatı dövize endeksle.”
‘Gezi’de değişik bir psikolojiye girdi’
“Erdoğan’ın Gezi’yle alakalı büsbütün gözünü karartıp hiç kimseyi dinlemeden bir şeyler yaptığı devirde içeride çabalar verdik. Bir de ben basına açık neler söylemiş oldum, bakın. Ülkenin başbakanı gözünü karartmış, bir şeyler yapıyor. Siz bakan olarak farklı konuşuyorsunuz. Kolay değil. Ben bunu senelerca yaptım. Gözünü kararttı, durduramadık. Değişik bir psikolojiye girdi. 2013 dönüm noktası. O gün bugündür her şey berbata gidiyor.”
‘IMF’ye gerek yok’
“IMF’ye gerek yok. IMF ne yapacak? IMF’den gelecek uzmanlar bizim sahip olduğumuz iktisatçılardan daha mı düzgün? Kusura bakmasınlar, artık eski Türkiye değil. Hem özel dalda hem üniversitelerde birebir vakitte siyasi partilerde fazlaca âlâ iktisatçılar var.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
‘Hayal kırıklığı oluşturan teşebbüslerden kaçınmak lazım’
“İletişim, yol kazalarına açık bir alandır. İşin özü kıymetlidir. Altılı masa, altı partinin birbirlerine itimatlarını inşa ettikleri bir masadır. Altılı masanın isminin bir ittifak olmaması ve muhakkak iş birliği alanlarında çalışan altı parti olarak devam etmemiz inanç inşa etme sürecinin gereğidir. Altı genel lider oturunca toplumda ‘Bu partiler ittifak kurdu, daima birlikteler’ üzere bir algı oluştu. Haklı bir algı. Doğal akışı ittifaka gidebilecek bir müddetç. Toplumda hayal kırıklığı oluşturan teşebbüslerden kaçınmak lazım.”
‘Üç parti olarak bir şey yapabilir miyiz diye teklif geldi, sıcak bakmadık’
“Geçen sene, altılı masa kurulmadan, üç parti olarak bir şey yapabilir miyiz diye teklif gelmişti. Altı partinin birlikte çalışma süreci olduğu için baş karıştırabilir, yanlış anlaşılabilir diye tasa ettiğimizden buna hayli sıcak bakmadık.”
‘Kimsenin dar ferdî hevesinin peşine düşmemesi lazım’
“27 Mart’ta konut sahipliği yaptığım görüşmede bedelli genel liderlere ‘Önümüzdeki seçim demokrasimiz için mevt kalım meselesi’ dedim. Bu seçimde yol kazasına marjımız yok. Yol kazasına ihtimal bırakacak bir iş yapamayız. Hem Cumhurbaşkanlığını farkla kazanmak zorundayız tıpkı vakitte mecliste anayasayı değiştirecek aritmetiği yakalamamız lazım. Hiç kimsenin dar ferdî hevesinin ve ihtirasının peşine düşmemesi lazım. Bu, her insanın problemi.”
‘Seçimden üç ay evvel netleşmek lazım’
“Sıkıştırılmış seçim takvimi iki ay. Rahat bir seçim takviminde üç ay. Seçimlerden üç ay evvel netleştirip ‘Adayımız bu kişidir’ diye yola çıkmak lazım. Aday olacak kişin altı partinin mutabakatının altına imza atması lazım. Bu siyasi taahhütleri cumhurbaşkanı adayından kesinlikle almamız gerekiyor.”
‘Cumhurbaşkanı adayı için iki nitelikte mutabık kaldık’
“Cumhurbaşkanı adayı için iki nitelikte mutabık kaldık. Bir, kucaklayıcı, kapsayıcı olsun. İkincisi de demokrasiyi özümsemiş olsun. Bu bahiste herkes mutabık. bu biçimde sorulduğunda hepimiz birebir şeyi söyleyelim. Bunu da konuştuk. Yarın bu niteiiklerin sayısı çoğaltılabilir fakat masada konuşulması lazım. Altılı masada konuşulanın dışına çıkmayı uygun görmüyorum.”
‘HDP’nin temsil ettiği çizginin temsilini değerli görüyoruz’
“HDP’nin temsil ettiği siyasi çizginin parlamentoda temsilini demokrasimiz açısından değerli görüyoruz. Biz HDP ile görüşen bir siyasi partiyiz. O siyasi çizgi tekraren kapatılmış. Bitmiş mi? Her devirde ‘İşte biz kapattık’ denilmiş. Düzgün halt ettiniz. HDP’ye dayanak vermiş vatandaşlarımızın siyasi iradesini yok sayamazsınız.”
‘Emekli maaşını, taban fiyatı de dövize endeksle de nazaranyim’
“Ramazan ayının sembolü pide. Kaç haneye girebiliyor? Pidenin üzerine kırılan yumurtanın parasını ödeyemiyor vatandaş. Bankada parası olanın döviz ziyanını karşılıyor, konutuna pide götüremeyen vatandaşın ziyanını niçin karşılamıyor? Minimum fiyat, emekli maaşları sembolik hale geldi. Onu da dövize endeksle. Erdoğan’a soruyorum: Madem mevduat hesabını dövize endeksledin, emekli maaşını da dövize endeksle de bakılırsayim. Madem mağduriyet, taban fiyatı dövize endeksle.”
‘Gezi’de değişik bir psikolojiye girdi’
“Erdoğan’ın Gezi’yle alakalı büsbütün gözünü karartıp hiç kimseyi dinlemeden bir şeyler yaptığı devirde içeride çabalar verdik. Bir de ben basına açık neler söylemiş oldum, bakın. Ülkenin başbakanı gözünü karartmış, bir şeyler yapıyor. Siz bakan olarak farklı konuşuyorsunuz. Kolay değil. Ben bunu senelerca yaptım. Gözünü kararttı, durduramadık. Değişik bir psikolojiye girdi. 2013 dönüm noktası. O gün bugündür her şey berbata gidiyor.”
‘IMF’ye gerek yok’
“IMF’ye gerek yok. IMF ne yapacak? IMF’den gelecek uzmanlar bizim sahip olduğumuz iktisatçılardan daha mı düzgün? Kusura bakmasınlar, artık eski Türkiye değil. Hem özel dalda hem üniversitelerde birebir vakitte siyasi partilerde fazlaca âlâ iktisatçılar var.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı