Antalya’da havaların soğumasıyla hayvancılıkla uğraşan yörüklerin yayladan dönüş seyahati başladı.
Geçimini hayvancılıkla sağlayan yörükler, Akdeniz’in sıcağından etkilenmemek ismine yaz aylarının başında yeşil meraların bulunduğu yaylalara çıkıyor.
Yörükler burada hayvanlardan daha yüksek randıman sağlayıp, tereyağı ve peynir üretimine başlıyor ve akabinde sipariş üzerine satış yaparak geçiniyor.
Kamyon ve motorlu taşıtlarla dönüş yolculuğua geçildi
Toros Dağları’nın tepelerine çıkan yörükler, şimdilerde havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına girişti.
İHA’nın aktarmına nazaran; evvelce at ve develerle yapılan seyahatler günümüzde kamyon ve başka motorlu taşıtlar sayesinde yapılırken binlerce keçi ve koyunlar ise çobanlar nezaretinde günler süren seyahatle köylerine dönüyor.
“Geçim için mecburen yapıyoruz”
Yörüklerden 60 yaşındaki Ayşe Coşkun, hayvancılık mesleğinin babasından kaldığını söylemiş oldu.
Havaların serinlemeye başlamasıyla da yüksek yerlerde sıcaklığın daha da düştüğünden bahseden Coşkun, “Mayıs ayında hayvanlarımızı otlatmak için Manavgat’ın Gebece Mahallesinden Akseki’nin Yaylalarına çıkıyoruz. Şu anda havalar soğumaya başladı. Artık göç ediyoruz. Hayvancılık sıkıntı bir meslek. Geçim için hayvancılık yapacağız diye uğraşıyoruz. Babam da hayvancılık yapıyordu. Bende evlendim evleneli eşim ile birlikte hayvancılıkla uğraşıyorum. Bu güç bir meslek, bu işler hayli güç fakat geçim için mecburen yapıyoruz. Öteki yapacak bir şeyimiz yok.” dedi.
“6 ay yaylada kaldık”
Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi kısmında okuyan ve iş bulamadığı için yaz aylarında ailesi ile bir arada hayvancılık yaptığını anlatan Mehmet Çoşkun, “Biz yaz aylarında Akseki’nin Alacabel yakınlarında Kaklıktaş mevkiinde hayvanlarımızı otlatmak için yaylaya çıkıyoruz. Buradan ekimin sonu üzere kendi köyümüze dönüyoruz. Kışın hayvanlarımız 7 ay kendi yerlerimizde, yazın ise yaklaşık 5 ay yaylada kalıyoruz. Bu yıl havalar yeterli gittiği için yaklaşık 6 ay yaylada kaldık. Artık havalar soğumaya başladı. Hazırlıklarımızı tamamladık ve bir daha kış ayını çıkarmak üzere köyümüze geri dönüyoruz.” diye konuştu.
“7 ay daha sonra Allah nasip ederse bir daha geleceğiz”
Yörüklerden Hasan Coşkun ise hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını ve doğduğundan bu yana hayvancılık yaptığını söylemiş oldu. Coşkun, “Mayıs ayında Akseki’nin Alacabel mevkiinde Kaklıktaş Yaylasına çıkıyoruz. Artık göç vakti geldi. Kamyonlara eşyalarımızı yükledik ve köyümüze geriye dönüyoruz. Buraya 7 ay daha sonra Allah nasip ederse bir daha geleceğiz. Evvelden Akseki’nin Murtiçi mevkilisine kadar kamyonlar ile hayvanlarımızı gdolayıp oradan da hayvanlarımızı yaya olarak köyümüze gdolayıyorduk. Geçen yıl meydana gelen orman yangınından dolayı bu yıl yaya gitmemize müsaade edilmedi. Bu yıl ise tırlar ile köyümüze kadar hayvanlarımızı götüreceğiz. İşimiz güç.” biçiminde konuştu.
Geçimini hayvancılıkla sağlayan yörükler, Akdeniz’in sıcağından etkilenmemek ismine yaz aylarının başında yeşil meraların bulunduğu yaylalara çıkıyor.
Yörükler burada hayvanlardan daha yüksek randıman sağlayıp, tereyağı ve peynir üretimine başlıyor ve akabinde sipariş üzerine satış yaparak geçiniyor.
Kamyon ve motorlu taşıtlarla dönüş yolculuğua geçildi
Toros Dağları’nın tepelerine çıkan yörükler, şimdilerde havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına girişti.
İHA’nın aktarmına nazaran; evvelce at ve develerle yapılan seyahatler günümüzde kamyon ve başka motorlu taşıtlar sayesinde yapılırken binlerce keçi ve koyunlar ise çobanlar nezaretinde günler süren seyahatle köylerine dönüyor.
“Geçim için mecburen yapıyoruz”
Yörüklerden 60 yaşındaki Ayşe Coşkun, hayvancılık mesleğinin babasından kaldığını söylemiş oldu.
Havaların serinlemeye başlamasıyla da yüksek yerlerde sıcaklığın daha da düştüğünden bahseden Coşkun, “Mayıs ayında hayvanlarımızı otlatmak için Manavgat’ın Gebece Mahallesinden Akseki’nin Yaylalarına çıkıyoruz. Şu anda havalar soğumaya başladı. Artık göç ediyoruz. Hayvancılık sıkıntı bir meslek. Geçim için hayvancılık yapacağız diye uğraşıyoruz. Babam da hayvancılık yapıyordu. Bende evlendim evleneli eşim ile birlikte hayvancılıkla uğraşıyorum. Bu güç bir meslek, bu işler hayli güç fakat geçim için mecburen yapıyoruz. Öteki yapacak bir şeyimiz yok.” dedi.
“6 ay yaylada kaldık”
Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi kısmında okuyan ve iş bulamadığı için yaz aylarında ailesi ile bir arada hayvancılık yaptığını anlatan Mehmet Çoşkun, “Biz yaz aylarında Akseki’nin Alacabel yakınlarında Kaklıktaş mevkiinde hayvanlarımızı otlatmak için yaylaya çıkıyoruz. Buradan ekimin sonu üzere kendi köyümüze dönüyoruz. Kışın hayvanlarımız 7 ay kendi yerlerimizde, yazın ise yaklaşık 5 ay yaylada kalıyoruz. Bu yıl havalar yeterli gittiği için yaklaşık 6 ay yaylada kaldık. Artık havalar soğumaya başladı. Hazırlıklarımızı tamamladık ve bir daha kış ayını çıkarmak üzere köyümüze geri dönüyoruz.” diye konuştu.
“7 ay daha sonra Allah nasip ederse bir daha geleceğiz”
Yörüklerden Hasan Coşkun ise hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını ve doğduğundan bu yana hayvancılık yaptığını söylemiş oldu. Coşkun, “Mayıs ayında Akseki’nin Alacabel mevkiinde Kaklıktaş Yaylasına çıkıyoruz. Artık göç vakti geldi. Kamyonlara eşyalarımızı yükledik ve köyümüze geriye dönüyoruz. Buraya 7 ay daha sonra Allah nasip ederse bir daha geleceğiz. Evvelden Akseki’nin Murtiçi mevkilisine kadar kamyonlar ile hayvanlarımızı gdolayıp oradan da hayvanlarımızı yaya olarak köyümüze gdolayıyorduk. Geçen yıl meydana gelen orman yangınından dolayı bu yıl yaya gitmemize müsaade edilmedi. Bu yıl ise tırlar ile köyümüze kadar hayvanlarımızı götüreceğiz. İşimiz güç.” biçiminde konuştu.