Arkadaşı Derain'in canlandırdığı Henri Matisse 3,2 milyona satıldı

acidizing

New member
Fransız ressam André Derain'in (1880-1954) Henri Matisse ve Etienne Terrus adlı sanatçıları tasvir ettiği, 1905 yılında yaptığı bilinmeyen başyapıt, bugün Paris'teki Christie's müzayedesinde 3,2 milyon euroya satıldı. Tuval üzerine yağlıboya tablo, 1905 yazında Collioure'de Derain ve Matisse'i ağırlayan Katalan ressam Etienne Terrus'un aile koleksiyonunun neredeyse 120 yıl boyunca bir parçasıydı. “Matisse ve Terrus” tablosu, sanatın kurucuları olan bu üç figür arasındaki dostluğu simgeliyor. Fovizm. Büyük olasılıkla 1905'ten kısa bir süre sonra Terrus'a verilen bu çalışma, Matisse, Derain ve Terrus arasındaki dostluğu ve Collioure'un şirin balıkçı limanı ve çevresindeki pitoresk ortamda Fovizm'in doğuşunu kutluyor.

1905 yılında, Paris avangardının iki öncüsü, İspanya sınırındaki bu köyde, yazı, Etienne Terrus'un da aralarında bulunduğu yeni tanıdıklarla çevrili, güneyin eşsiz parlaklığına dalmış halde geçirdiler. Bu süre zarfında André Derain, konumdan ilham alan birçok canlı eser yarattı. Matisse'den farklı olarak Derain, Collioure'a asla geri dönmedi ve bu eşsiz kalışı kariyerinde çok önemli bir ana dönüştürdü; modern sanatın öncülü olan devrimci bir tarzın doğuşuna işaret etti.

“Matisse ve Terrus” Derain'in Collioure'deki çalışmasında yalnızca üçlü dostluğun temsili açısından değil, özel bir anlam taşıyor. Birkaç ay sonra, 1905 Paris Salon d'Automne'da onun cesur stili ve canlı Fauvist paleti, resmi olarak en büyük modern sanat hareketlerinden birini doğuran “saf tonlardan oluşan bir grup” olarak tanımlandı. Argelès-sur-Mer yakınlarında, muhtemelen Racou plajına bakan, deniz kenarındaki bir terasta sessizce oturan Matisse ve Terrus, rahat bir hava yayıyor. Solda kendine özgü kızıl sakalıyla Matisse pipo içerken, sağda Terrus düşünceli bir şekilde uzaklara bakıyor.

Işık ve rengin yakaladığı Derain, yavaş yavaş çizgilerden vazgeçerek rengi tanımlayıcı ve temsili amacından ayırarak tuvalde bağımsız ve odaksal bir öğe olarak var olmasını sağlıyor. Saf pigmentin bu kalın, geniş fırça darbeleri, şehvetli canlılıkla dolu, moderniteye dönüşü temsil ediyor.