Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Ramazan Bayramına memleketi Trabzon’da girdi.
Bayram namazını Akçaabat’ta bulunan Şehitlik Tepesi’ndeki Şehitlik Mescidinde kılan Hüseyin Baş, namazın akabinde parti kurmayları ve epeyce sayıda teşkilat mensubuyla bir arada BTP’nin kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş’ın kabrini ziyaret etti.
Burada Kuran-ı Kerim okuyup dua eden BTP başkanı ondan sonrasında da partililerle bayramlaştı.
Yayınladığı Ramazan Bayramı bildirisinde da tüm İslam dünyasının bayramını tebrik eden BTP başkanı, hem İslam dünyasından yaşanan kaos ve akan kanlar niçiniyle, birebir vakitte ülkemizde yaşanan büyük ekonomik kriz yüzünden buruk bir bayram yaşadığımızı söz etti.
BTP Önderi Hüseyin Baş’ın Ramazan Bayramı iletisi şöyle;
“öncedeni rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayını geride bıraktık.
Yüce Allah ortasında bin aydan daha iyi olan Kadir Gecesi’ni barındıran Ramazan ayında yapılan ibadetleri kabul etsin.
Başta milletimiz olmak üzere tüm İslam aleminin bayramını tebrik ediyorum.
Ancak ne yazık ki buruk bir bayram daha yaşıyoruz.
Gerek İslam dünyasının ortasında bulunduğu durum, gerekse ülkemizin ortasında bulunduğu durum, bu burukluğun niçinidir.
Irak’tan Suriye’ye, Afganistan’ından Libya’ya kadar İslam dünyasında yıllar evvelce başlatılan BOP kaynaklı kaos devam etmektedir.
Ramazan boyunca İsrail’in işgal altında tuttuğu Mescid-i Aksa’ya hücumları da bitmek bilmedi.
Bölgede yaşanan kaos, ülkemize sığınmacı yükü olarak yansıdı.
“İnsanlar çocuklarına harçlık vermekte zorlanıyor”
Ülkemizin ortasında bulunduğu ekonomik koşullar da her geçen gün daha da ağırlaşmakta.
Fahiş artırımlar ve parasızlık niçiniyle insanımızın memleketine gitmekte zorlandığı, hatta çocuklara harçlık veremez hale geldiği bir bayramı yaşıyoruz.
Ülke kaynakları yabancılara peşkeş çekilirken, bu vatanın sahiplerinin içine düştüğü, düşürüldüğü bu durum, vicdanları yaralamaktadır.
Yoksulluk Türk milletinin bahtı değildir.
Sahip olduğumuz kaynaklar, devletimizin ve milletimizin faydasına kullanıldığı takdirde şanlı Türk milleti layık olduğu refah düzeyine epey kısa müddet içerisinde ulaşacaktır.
Bu vesileyle bir sefer daha her insanın Ramazan Bayramı’nı tebrik eder, bayramın huzur ve memnunluk getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.
Nice bayramlara ulaşmak dileğiyle…”
Diyanet’e Atatürk’ün hazırlattığı Ramazan Bayramı hutbesini hatırlattı
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise “Ramazan Bayramımız mübarek olsun. Bu vesile ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla yazılan hutbelerden “Ramazan Bayramı” başlıklı hutbeyi sizinle ve @diyanetbasin ile paylaşmak istiyorum” sözlerini kullandı.
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş’ın paylaştığı hutbe, Prof. Dr. Haydar Baş’ın ‘Hoş Geldin Atatürk’ kitabında yer alan “Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler” kısmında Ramazan Bayramı başlıklı hutbeydi.
İşte o hutbe;
“A’la 14-15: ‘Kendini pâk tutan, Rabbinin ismini anıp namaz kılan olağan olarak umduğuna ermiştir.’
Ey cemaat!
Bakın Receb, Şaban derken Ramazan geldi, geçti ve bayram oldu.
Sağ olana göre bunun üzere daha kaç bayramlar gelir geçer.
Ama asıl beceri bu biçimde günleri gönül uyanıklığıyla geçirmektir.
Gafletle geçen bayramların, Ramazanların beşere bir yararı yoktur.
Bir Müslüman ki, kendi zevkinden, kendi keyfinden diğer bir şey düşünmez, milletinin ve memleketinin uğrunda bir fedakârlıkta bulunmaz; kötülük ve tembellik derken hepsi harika; güzelliğe gelince hiç bir şey…
Müslüman’ın bu biçimdesi ha olmuş, ha olmamış, ikisi de birdir.
Biz hamdolsun Müslüman’ız ancak ibadetsiz, amelsiz, ilimsiz, ahlaksız, işsiz güçsüz Müslümanlık olmaz. Olsa bile o denli bir Müslümanlığın adama yararı dokunmaz.
Bir ağacın ağaçlığı, kısmıyla, budağıyla, meyvesiyle yaprağıyla değil midir?
Dalsız, budaksız, meyvesiz, yapraksız ağaç olur mu?
Olsa bile ona odundan öbür bir şey denir mi?
Şimdi ey Müslümanlar, bilmiş olun ki, bayram demek, Ramazan demek, din iman demektir.
Ramazan’ı Ramazan bilen, bayramı bayram bilen kurtuluşa erdi demektir.
Çünkü o denli bir insan hayrını şerrini bilir, Allah da öylesine her tuttuğunu kolay getirir.
Bakarsın o adam artık işinde gücünde feyiz ve rahmet bulur.
Asla ıstırap yüzü görmez olur, ahlakı düzelir.
Açgözlülük etmez, hilekârlık yapmaz, kimseye bir ziyan vermez. Her şeyde hakkına razı olur, kimseye kin beslemez, herkesle sohbet eder.
bu biçimdece insan adeta melek haline gelir.
İşte Ramazanların, bayramların ve bütün mübarek günlerin yararı budur.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bayram namazını Akçaabat’ta bulunan Şehitlik Tepesi’ndeki Şehitlik Mescidinde kılan Hüseyin Baş, namazın akabinde parti kurmayları ve epeyce sayıda teşkilat mensubuyla bir arada BTP’nin kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş’ın kabrini ziyaret etti.
Burada Kuran-ı Kerim okuyup dua eden BTP başkanı ondan sonrasında da partililerle bayramlaştı.
Yayınladığı Ramazan Bayramı bildirisinde da tüm İslam dünyasının bayramını tebrik eden BTP başkanı, hem İslam dünyasından yaşanan kaos ve akan kanlar niçiniyle, birebir vakitte ülkemizde yaşanan büyük ekonomik kriz yüzünden buruk bir bayram yaşadığımızı söz etti.
BTP Önderi Hüseyin Baş’ın Ramazan Bayramı iletisi şöyle;
“öncedeni rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayını geride bıraktık.
Yüce Allah ortasında bin aydan daha iyi olan Kadir Gecesi’ni barındıran Ramazan ayında yapılan ibadetleri kabul etsin.
Başta milletimiz olmak üzere tüm İslam aleminin bayramını tebrik ediyorum.
Ancak ne yazık ki buruk bir bayram daha yaşıyoruz.
Gerek İslam dünyasının ortasında bulunduğu durum, gerekse ülkemizin ortasında bulunduğu durum, bu burukluğun niçinidir.
Irak’tan Suriye’ye, Afganistan’ından Libya’ya kadar İslam dünyasında yıllar evvelce başlatılan BOP kaynaklı kaos devam etmektedir.
Ramazan boyunca İsrail’in işgal altında tuttuğu Mescid-i Aksa’ya hücumları da bitmek bilmedi.
Bölgede yaşanan kaos, ülkemize sığınmacı yükü olarak yansıdı.
“İnsanlar çocuklarına harçlık vermekte zorlanıyor”
Ülkemizin ortasında bulunduğu ekonomik koşullar da her geçen gün daha da ağırlaşmakta.
Fahiş artırımlar ve parasızlık niçiniyle insanımızın memleketine gitmekte zorlandığı, hatta çocuklara harçlık veremez hale geldiği bir bayramı yaşıyoruz.
Ülke kaynakları yabancılara peşkeş çekilirken, bu vatanın sahiplerinin içine düştüğü, düşürüldüğü bu durum, vicdanları yaralamaktadır.
Yoksulluk Türk milletinin bahtı değildir.
Sahip olduğumuz kaynaklar, devletimizin ve milletimizin faydasına kullanıldığı takdirde şanlı Türk milleti layık olduğu refah düzeyine epey kısa müddet içerisinde ulaşacaktır.
Bu vesileyle bir sefer daha her insanın Ramazan Bayramı’nı tebrik eder, bayramın huzur ve memnunluk getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.
Nice bayramlara ulaşmak dileğiyle…”
Diyanet’e Atatürk’ün hazırlattığı Ramazan Bayramı hutbesini hatırlattı
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise “Ramazan Bayramımız mübarek olsun. Bu vesile ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla yazılan hutbelerden “Ramazan Bayramı” başlıklı hutbeyi sizinle ve @diyanetbasin ile paylaşmak istiyorum” sözlerini kullandı.
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş’ın paylaştığı hutbe, Prof. Dr. Haydar Baş’ın ‘Hoş Geldin Atatürk’ kitabında yer alan “Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler” kısmında Ramazan Bayramı başlıklı hutbeydi.
İşte o hutbe;
“A’la 14-15: ‘Kendini pâk tutan, Rabbinin ismini anıp namaz kılan olağan olarak umduğuna ermiştir.’
Ey cemaat!
Bakın Receb, Şaban derken Ramazan geldi, geçti ve bayram oldu.
Sağ olana göre bunun üzere daha kaç bayramlar gelir geçer.
Ama asıl beceri bu biçimde günleri gönül uyanıklığıyla geçirmektir.
Gafletle geçen bayramların, Ramazanların beşere bir yararı yoktur.
Bir Müslüman ki, kendi zevkinden, kendi keyfinden diğer bir şey düşünmez, milletinin ve memleketinin uğrunda bir fedakârlıkta bulunmaz; kötülük ve tembellik derken hepsi harika; güzelliğe gelince hiç bir şey…
Müslüman’ın bu biçimdesi ha olmuş, ha olmamış, ikisi de birdir.
Biz hamdolsun Müslüman’ız ancak ibadetsiz, amelsiz, ilimsiz, ahlaksız, işsiz güçsüz Müslümanlık olmaz. Olsa bile o denli bir Müslümanlığın adama yararı dokunmaz.
Bir ağacın ağaçlığı, kısmıyla, budağıyla, meyvesiyle yaprağıyla değil midir?
Dalsız, budaksız, meyvesiz, yapraksız ağaç olur mu?
Olsa bile ona odundan öbür bir şey denir mi?
Şimdi ey Müslümanlar, bilmiş olun ki, bayram demek, Ramazan demek, din iman demektir.
Ramazan’ı Ramazan bilen, bayramı bayram bilen kurtuluşa erdi demektir.
Çünkü o denli bir insan hayrını şerrini bilir, Allah da öylesine her tuttuğunu kolay getirir.
Bakarsın o adam artık işinde gücünde feyiz ve rahmet bulur.
Asla ıstırap yüzü görmez olur, ahlakı düzelir.
Açgözlülük etmez, hilekârlık yapmaz, kimseye bir ziyan vermez. Her şeyde hakkına razı olur, kimseye kin beslemez, herkesle sohbet eder.
bu biçimdece insan adeta melek haline gelir.
İşte Ramazanların, bayramların ve bütün mübarek günlerin yararı budur.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı