BTP Genel Lideri Hüseyin Baş: Senin entellektüel seviyeni yesinler. Tarihi senden öğrenen kuşaklara de acıyorum
BTP Sözcüsü Emre Polat: Lozan’da bâtın husus atılımı, “Sarayın şeyi”ni rahatsız etti
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, uzun bir müddetdir Türkiye gündeminde olan “Lozan Andlaşması’nda bâtın husus var ve bu yüzden 2023’e kadar madenlerimizi çıkaramıyoruz” tezlerini boşa çıkartan bir atak yaptı.
BTP başkanının 20 Mart’taki büyük kongrede yaptığı ‘Lozan’da zımnî unsur var mı’ sorusunu Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi’ne (CİMER) sorun” daveti ile harekete geçen Hakkı Süha Keskin isimli partili gence, “Lozan Barış Anlaşması’nda bilinmeyen unsurlar bulunmamakta olup, maden çıkartmamıza pürüz teşkil eden rastgele bir husus yer almamaktadır” karşılığı verildi.
Cimer’den gelen bu açıklama büyük yankı buldu ve bir anda gündeme oturdu.
Lakin BTP’nin bu teşebbüsünden Murat Bardakçı rahatsız oldu.
Bardakçı Lozan’da zımnî unsur palavrasının kendisinin bir yazısı üzerine yayıldığını itiraf ettiği internet sitesindeki yazısında, BTP’nin bu teşebbüsünden duyduğu rahatsızlığı lisana getirdi.
“Senin entellektüel seviyeni yesinler”
Bardakçı’nın yazısında kullandığı tabirler ve üsluba BTP’den sert reaksiyon geldi.
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Senin entellektüel seviyeni yesinler. Olayı anlamaktan uzak ufak idrakın ile aklınca bana sataştın. Tarihi senden öğrenen jenerasyonlara de acıyorum. Hedefinizin ne olduğunun da farkındayız. Ayrıyeten minyatür sensin. Edepsizliğin gereği yok” karşılığını verdi.
BTP başkanı birebir paylaşımda ‘al izle’ notuyla 20 Mart’taki kongrede yaptığı açıklamayı da yayınladı.
BTP Önderi o açıklamasında; ‘Lozan’la ilgili neymiş kapalı unsur varmış. Lozan’dan bir tane unsur bilmeyen adamlar bütün saklı (!) unsurlarını biliyor. Lozan’da saklı unsur olup olmadığı hususu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin namusu ile ilgili bir konudur. Şayet bu ülkeyi yönetenler bu ülkenin namusunu düşünüyorsa çıkacak diyecek ki; bu Lozan’da saklı husus vardır yahut yoktur. Yani bizim bunu tarihi olarak incelememize, ispat etmemize hiç gerek yok arkadaşlar. Cumhurbaşkanına sorun… yazın Cimere.. Cumhurbaşkanımıza soruyoruz.
Lozan’da saklı husus var mı? Bu kadar sıradan.’ Sözlerini kullandı.
“Tarihçi değil, gazeteci değil”
BTP Sözcüsü tarihçi Emre Polat da yaptığı açıklamada sert reaksiyon gösterdiği Bardakçı için, “Sarayın şeyi” sözünü kullandı.
Polat’ın açıklaması şöyle;
‘Murat Bardakçı isimli bir şahıs, Genel Liderimizin “Lozan’da kapalı unsur var” palavrasını ortaya çıkarma çabasından rahatsız olmuş. Bunu da kendisine yakışan sıradan üslubuyla söz etmiş. Öncelikle belirtmek isterim ki, kendisine uygun bir sıfat bulamadım. “Sarayın tarihçisi” diyeceğim tarihçi değil. “Sarayın gazetecisi” diyeceğim gazeteci değil. Biz en düzgünü “Sarayın şeyi” diyelim.
“O’na ‘Atatürk’ü dinsiz gösterme’ misyonu verilmiştir”
Ancak bildiğimiz öbür sıfatları var. örneğin muhakkak etmemeye çalışır ancak Atatürk’ü hiç sevmez, hatta nefret eder. Kim bilir tahminen de bu özelliğini babasından almıştır. Babası Anıtkabir’e “utanç çukuru” diyecek kadar azılı bir Atatürk düşmanıydı. Atatürk’ün dindarlığı kendisini ziyadesiyle rahatsız eder. Zira ona “Atatürk’ü dinsiz gösterme” misyonu verilmiştir. Bu misyonunu yıllardır yerine getirir. Hatta, Atatürk’ün soyu ile ilgili açıklamalar yapan bir şahsı, şayet bu telaffuzlarına devam ederse bir periyot tarih programı yaptığı TV kanalına çıkarmamakla tehdit edecek kadar azılı bir Atatürk düşmanıdır. Dediğim üzere tarihçiliği yoktur ancak parayla Osmanlı arşivlerinden dokümanlar çıkarttırıp transkript ettirir. daha sonra da bunları kendi çıkarıp okumuş üzere pazarlar, kitaplar yayınlar. Bitti mi, hayır. Kurtuluş Savaşı’na İstiklal savaşı denmesinden rahatsız olur. Kim bilir tahminen de İstiklal Harbi’nde kimi cetlerinin başına işler gelmiştir. Ki “istiklal” sözü kendisine ziyadesiyle batar.
“Daha dinlediğini, okuduğunu anlamaktan aciz”
bu biçimde problemli birinin Bağımsız Türkiye Partisi’nden ve Lozan’dan rahatsız olması hiç şaşırtan değil. Daha dinlediğini, okuduğunu anlamaktan aciz Sarayın şeyi, kendini nimetten saymış. Neymiş efendim Lozan’daki bilinmeyen unsur muhabbeti bu şeyin bir ironi yazısından çıkmış. Sarayın şeyi, Genel Liderimizin Kongrede yaptığı konuşmada Lozan’da kapalı husus olmadığını tane tane anlatmasını bile anlamaktan aciz. Genel Liderimiz ve Partimiz Lozan’da saklı husus palavrasının kimler tarafınca hangi gayeyle gündemde tutulduğunu fazlaca düzgün biliyoruz. Bu palavra rüzgarıyla 2023 seçimleri için nasıl propagandalar yapıldığı malum. Sarayın şeyliğini yapan senin gibilerin atalardan gelen çukur misyonunun da farkındayız.
“Cumhurbaşkanı’ndan resmi yanıt alana dek…”
Genel Liderimizin tarihi çıkışı ve daveti ile harekete geçen vatandaşlarımız resmi kanallara müracaatlar yaparak bu palavra rüzgarına son vermeye çalışmaktadır. Lakin bu biçimde kıymetli bir mevzuda, hususun muhatabı Sayın Cumhurbaşkanı’ndan resmi bir yanıt alana dek uğraşımız devam edecektir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
BTP Sözcüsü Emre Polat: Lozan’da bâtın husus atılımı, “Sarayın şeyi”ni rahatsız etti
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, uzun bir müddetdir Türkiye gündeminde olan “Lozan Andlaşması’nda bâtın husus var ve bu yüzden 2023’e kadar madenlerimizi çıkaramıyoruz” tezlerini boşa çıkartan bir atak yaptı.
BTP başkanının 20 Mart’taki büyük kongrede yaptığı ‘Lozan’da zımnî unsur var mı’ sorusunu Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi’ne (CİMER) sorun” daveti ile harekete geçen Hakkı Süha Keskin isimli partili gence, “Lozan Barış Anlaşması’nda bilinmeyen unsurlar bulunmamakta olup, maden çıkartmamıza pürüz teşkil eden rastgele bir husus yer almamaktadır” karşılığı verildi.
Cimer’den gelen bu açıklama büyük yankı buldu ve bir anda gündeme oturdu.
Lakin BTP’nin bu teşebbüsünden Murat Bardakçı rahatsız oldu.
Bardakçı Lozan’da zımnî unsur palavrasının kendisinin bir yazısı üzerine yayıldığını itiraf ettiği internet sitesindeki yazısında, BTP’nin bu teşebbüsünden duyduğu rahatsızlığı lisana getirdi.
“Senin entellektüel seviyeni yesinler”
Bardakçı’nın yazısında kullandığı tabirler ve üsluba BTP’den sert reaksiyon geldi.
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Senin entellektüel seviyeni yesinler. Olayı anlamaktan uzak ufak idrakın ile aklınca bana sataştın. Tarihi senden öğrenen jenerasyonlara de acıyorum. Hedefinizin ne olduğunun da farkındayız. Ayrıyeten minyatür sensin. Edepsizliğin gereği yok” karşılığını verdi.
BTP başkanı birebir paylaşımda ‘al izle’ notuyla 20 Mart’taki kongrede yaptığı açıklamayı da yayınladı.
BTP Önderi o açıklamasında; ‘Lozan’la ilgili neymiş kapalı unsur varmış. Lozan’dan bir tane unsur bilmeyen adamlar bütün saklı (!) unsurlarını biliyor. Lozan’da saklı unsur olup olmadığı hususu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin namusu ile ilgili bir konudur. Şayet bu ülkeyi yönetenler bu ülkenin namusunu düşünüyorsa çıkacak diyecek ki; bu Lozan’da saklı husus vardır yahut yoktur. Yani bizim bunu tarihi olarak incelememize, ispat etmemize hiç gerek yok arkadaşlar. Cumhurbaşkanına sorun… yazın Cimere.. Cumhurbaşkanımıza soruyoruz.
Lozan’da saklı husus var mı? Bu kadar sıradan.’ Sözlerini kullandı.
“Tarihçi değil, gazeteci değil”
BTP Sözcüsü tarihçi Emre Polat da yaptığı açıklamada sert reaksiyon gösterdiği Bardakçı için, “Sarayın şeyi” sözünü kullandı.
Polat’ın açıklaması şöyle;
‘Murat Bardakçı isimli bir şahıs, Genel Liderimizin “Lozan’da kapalı unsur var” palavrasını ortaya çıkarma çabasından rahatsız olmuş. Bunu da kendisine yakışan sıradan üslubuyla söz etmiş. Öncelikle belirtmek isterim ki, kendisine uygun bir sıfat bulamadım. “Sarayın tarihçisi” diyeceğim tarihçi değil. “Sarayın gazetecisi” diyeceğim gazeteci değil. Biz en düzgünü “Sarayın şeyi” diyelim.
“O’na ‘Atatürk’ü dinsiz gösterme’ misyonu verilmiştir”
Ancak bildiğimiz öbür sıfatları var. örneğin muhakkak etmemeye çalışır ancak Atatürk’ü hiç sevmez, hatta nefret eder. Kim bilir tahminen de bu özelliğini babasından almıştır. Babası Anıtkabir’e “utanç çukuru” diyecek kadar azılı bir Atatürk düşmanıydı. Atatürk’ün dindarlığı kendisini ziyadesiyle rahatsız eder. Zira ona “Atatürk’ü dinsiz gösterme” misyonu verilmiştir. Bu misyonunu yıllardır yerine getirir. Hatta, Atatürk’ün soyu ile ilgili açıklamalar yapan bir şahsı, şayet bu telaffuzlarına devam ederse bir periyot tarih programı yaptığı TV kanalına çıkarmamakla tehdit edecek kadar azılı bir Atatürk düşmanıdır. Dediğim üzere tarihçiliği yoktur ancak parayla Osmanlı arşivlerinden dokümanlar çıkarttırıp transkript ettirir. daha sonra da bunları kendi çıkarıp okumuş üzere pazarlar, kitaplar yayınlar. Bitti mi, hayır. Kurtuluş Savaşı’na İstiklal savaşı denmesinden rahatsız olur. Kim bilir tahminen de İstiklal Harbi’nde kimi cetlerinin başına işler gelmiştir. Ki “istiklal” sözü kendisine ziyadesiyle batar.
“Daha dinlediğini, okuduğunu anlamaktan aciz”
bu biçimde problemli birinin Bağımsız Türkiye Partisi’nden ve Lozan’dan rahatsız olması hiç şaşırtan değil. Daha dinlediğini, okuduğunu anlamaktan aciz Sarayın şeyi, kendini nimetten saymış. Neymiş efendim Lozan’daki bilinmeyen unsur muhabbeti bu şeyin bir ironi yazısından çıkmış. Sarayın şeyi, Genel Liderimizin Kongrede yaptığı konuşmada Lozan’da kapalı husus olmadığını tane tane anlatmasını bile anlamaktan aciz. Genel Liderimiz ve Partimiz Lozan’da saklı husus palavrasının kimler tarafınca hangi gayeyle gündemde tutulduğunu fazlaca düzgün biliyoruz. Bu palavra rüzgarıyla 2023 seçimleri için nasıl propagandalar yapıldığı malum. Sarayın şeyliğini yapan senin gibilerin atalardan gelen çukur misyonunun da farkındayız.
“Cumhurbaşkanı’ndan resmi yanıt alana dek…”
Genel Liderimizin tarihi çıkışı ve daveti ile harekete geçen vatandaşlarımız resmi kanallara müracaatlar yaparak bu palavra rüzgarına son vermeye çalışmaktadır. Lakin bu biçimde kıymetli bir mevzuda, hususun muhatabı Sayın Cumhurbaşkanı’ndan resmi bir yanıt alana dek uğraşımız devam edecektir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı