Başkan Soyer, İZSU Genel Kurulu’nda sayılarla deklare etti
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Büyükşehir ve ESHOT 2021 yılı kesin hesaplarının görüşüldüğü meclis toplantısı ile İZSU’nun 2021 yılı faaliyet raporunun masaya yatırıldığı genel şurada konuşarak, “Bu tablo aslında nitekim İzmir Büyükşehir Belediyesi için bir iftihar vesilesidir” dedi. Soyer Gördes Barajı için ise, “Türkiye’de kamu ziyanı oluşturan en hüzünlü proje ve gerçek bir fiyasko” değerlendirmesi yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Mayıs ayı olağan meclis toplantısının ikinci birleşimi Lider Tunç Soyer yönetiminde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapıldı. Oturumda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 2021 Mali Yılı Kesin Hesabı ile Taşınır Mal Kesin Hesabının oyfazlacaluğu ile uygun bulunduğuna ait Plan ve Bütçe Komitesi Raporları gündeme geldi. Raporlar oy oldukçaluğuyla kabul edildi.
İftihar vesilesi
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, tabloda yer alan 2021 sayılarıyla muhalefete karşılık verdi. “Bu tablo aslında sahiden İzmir Büyükşehir Belediyesi için bir iftihar vesilesidir” diyen Lider Soyer, “Gerçekleşme oranlarına baktığınızda bütçe performansını değerlendirirsiniz. Dünyanın her yerinde bu biçimdedir. Bütçenin başarısı öngördüğünüz yıl gerçekleştirdiğiniz performansın oranıyla ölçülür” tabirlerini kullandı.
“Türkiye’ye örnek olacak çalışma yapılıyor”
Toplumsal belediyecilik unsuru şemsiyesi altında yürütülen dayanak çalışmalarına değinen Soyer, “Gerçekten bu hususta da Türkiye’ye örnek olacak büyük bir çalışma yapılıyor. İftar yemeklerinden tutun besin paketlerine kadar sayısız hizmetimiz var. Türkiye’de hiç bir belediyenin yapmadığı kadar epey toplumsal hizmet üretiyoruz” dedi.
Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, her vatandaşının döviz artışından etkilendiğini söyleyen Lider Soyer, kentin 30 ilçe belediyesine ayrımsız hizmet gdolayıldüğünü tabir etti ve “İzmir Büyükşehir Belediyesi hiç bir ilçesini ayırmaksızın 30 ilçesine de ortak hizmet protokolü olsa da olmasa da hizmet götürmeye devam edecek” tabirlerini kullandı.
“İZTAŞIT bir daha Türkiye’de örneği görülmemiş bir muvaffakiyet hikayesidir”
Soyer, İZTAŞIT sistemiyle 16 milyon lira sübvansiyon yapıldığından bahsederek, “İZTAŞIT bir daha Türkiye’de örneği görülmemiş bir muvaffakiyet kıssasıdır. Biz kamu olarak toplu taşıma yapıyoruz. Kooperatif oraya girdiği vakit bir kez biz oradaki araçlarımızı, çalışanımızı geri çekiyoruz. Sana biz bu müşteri portföyünü devretmiş olacağız. Lakin bunun karşılığında şartlarımız var. Nedir onlar? Bizim istediğimiz standartta araçla taşıyacaksın, bizim fiyat tarifemizi uygulayacaksın, bizim duraklarımızda duracaksın ve bizim ESHOT olarak verdiğimiz hizmet kalitesinde hizmet vereceksin. Bu şartları yerine getirdiği vakit kooperatif her insanın kazandığı bir tablo ortaya çıkıyor. Ne oluyor? ESHOT oradaki büyük yükten kurtuluyor, muazzam tasarruf yapıyor. Kooperatifin geliri artıyor. Kooperatif daha fazla hizmet üretebilir hale geliyor. Vatandaş hayli şad kalıyor. Standardı yüksek araçlarla girilmeyen güzergahlara da girilerek hizmet alıyor. Özetle; Türkiye’de yalnızca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı bir model. bir daha bir sayı vermek gerekirse İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hayli tasarruflu yaptığı otobüs toplu alımından daha sonra yaklaşık 90 civarında otobüsü Türkiye’nin her yerindeki belediyelere aktardık. Nasıl İzmir’deki belediyelerde ayrım yapmadıysak Türkiye’de de o ayrımı yapmadık. Kütahya Simav, Erzurum Şenkaya, Bergama’ya otobüs verdik. Bunlar da AK Partili belediyeler. Biz Türkiye’ye de İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ayrım yapmadan gücümüz yettiğince hizmet götürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Daha yeterlisi için canla başla çalışacaklarını biliyoruz”
Meclis toplantısının akabinde İZSU Genel Kurulu’na geçildi. görüşmede İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2021 Yılı Faaliyet Raporu, 2021 Mali Yılı Bütçesinin Kesin Hesapları ile Bilançosu ve 5018 Sayılı Kamu Mali İdaresi ve Denetim Kanunu temelleri doğrultusunda hazırlanan 2022 Mali Yılı Ek Bütçe Taslağı ve ekleri görüşülerek karara bağlandı.
Geleceğe yatırım yapıyoruz
Lehte ve aleyhte konuşmaların akabinde kürsüye gelen Soyer, İZSU’nun faaliyetlerine tüm bilgileriyla değindi. İZSU’nun 2020-2024 Stratejik Planı’nın özünü hatırlatan Soyer şu sözleri kullandı:
“Üç yıllık icraatlarımıza dönüp baktığımda, amaçlarımızın her birinde İzmir’de ne büyük bir değişim olduğunu görüyor ve bundan gurur duyuyorum. Yaptığımız yatırımların büyük kısmı yer altına gömülüyor yahut uzmanları haricinde pek kimsenin dikkatini çekmiyor. Ancak biz amaçlarımızdan taviz vermeden yatırımlarımızı bir bir tamamlıyoruz. Üstelik İZSU Genel Müdürlüğümüzün bu yatırımları yalnızca bugünün meselelerine tahlil üretmiyor. Gelecekte karşımıza çıkması mümkün sorunların de önünü alacak işlere şimdiden imza atıyoruz. Bunun için yalnızca Küçük Menderes havzasında 500 milyon liranın üzerinde altyapı yatırımı yapıyoruz. 200 milyon liranın üzerinde yatırımla Torbalı ve Ayrancılar Arıtma Tesisi’nin kapasitesini bu niçinle artırıyoruz. Kentin en ağır, en kalabalık mahallelerinde yüzlerce kilometre hafriyat yapıyoruz ve bugüne kadar ihmal edilmiş yağmur suyu kanallarını inşa ediyoruz. İzmir’in altına hiç kimsenin görmediği bir yer altı dereleri şebekesi kuruyoruz. elbette kapatmakta gecikme olabilir. Doğrudur, vatandaşımızın rahatını konforunu bozuyoruz lakin bunları yapmak mecburiyetindeyiz. Bozulan yolların, kazılan sokakların, aksayan trafiğin yarattığı rahatsızlığın bedelini göğüsleyerek yapıyoruz bunları. Bunları yapmaktaki gayemiz, İzmir’i sel taşkınlarından korumak ve biricik Körfezimizi temizlemek. Dahası, bizden daha sonra bu koltuklarda oturacak olanlara “geçmişte şu yatırımlar yapılmadığı için bugün bunları yaşıyoruz” dedirtmemek. Zira biz bugün bu bedeli ödemezsek ileride fazlaca daha büyük bir vicdani sorumluluğun altına gireceğimizi biliyoruz. 1995 yılının Kasım ayını, 63 insanımızın sel sularında can verdiği o geceyi unutmadık. İklim krizi artık yüzleşmek zorunda olduğumuz bir gerçek. Geçen yıl 2 Şubat’ta bu kent, tarihinin en büyük yağışlarından birini yaşadı. Bir yıllık yağış toplamının yaklaşık yüzde 20’si bir gecede değil, birkaç saat ortasında yağdı. Biz bunlara takdiri ilahi deyip geçmedik. Diğer kentlerde yaşanan hayli daha ağır felaketleri öne sürüp mazeret arayışına da girmedik. En acil, en kritik noktalarda neşteri vurduk… Güzelyalı Poligon Deresi civarı fazlaca geniş bir havzanın yüzey sularının toplandığı ve şiddetli yağışlarda su baskınlarının yaşandığı bir bölgeydi. Poligon etrafı, Üçkuyular, 16 sokak ve etrafı, Balçova Hacı Ahmet Deresi ve Kemeraltı’nda yaptığımız çalışmalar ve imalatlar ile su taşkını sorununu giderdik. 3 yıl içerisinde toplam 196 kilometre yağmur suyu sınırı ve yağmur suyu ayrıştırma sınırı üretimini tamamladık. Bunun yaklaşık 130 kilometresi Körfez Havzası’nda. İmalatlarımız şu anda 378 milyon liralık yatırımla 11 noktada devam ediyor ve bu 11 imalat tamamlandığında 110 kilometre yağmur suyu ayrıştırma çizgisi daha hizmete girmiş olacak. 2021 yılında ayrıştırma ve taşkınları tedbire projelerimiz kapsamında 11 kilometrelik dere çizgisinde düzenleme çalışmasını tamamladık. 916 kilometrelik dere sınırında bakım ve paklık çalışması yaptık. Dere yataklarını toplam 470 bin 565 ton atık materyal çıkararak temizledik. Kent genelinde hizmet veren toplam 723 kilometrelik yağmur suyu sınırını aktif ve verimli biçimde yönetmek gayesiyle bakım ve paklık çalışmaları tamamladık. Yağmur suyu çizgilerini ayrıştırmaya yönelik çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Her çağdaş metropolde olduğu üzere kentin yüzde yüzünü yağmur suyu kanalları ile buluşturacağız.”
“Gördes Barajı’nın ne yazık ki tüneli de çatladı”
Kent genelinde içme suyu yatırımlarını kesintisiz sürdürdüklerini söz eden Soyer şu biçimde devam etti:
“Bu çalışmalar yardımıyla Su İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 2023 için koyduğu yüzde 30 amacını şimdiden yakaladık. Kayıp kaçak oranını merkez ilçelerde 2021 yılının sonu prestijiyle yüzde 26,99, etraf ilçelerde ise yüzde 30’un altına düşürdük. Bu duruma karşın, İzmir’de kayıp kaçağın yarattığı gelir kayıplarından kelam edenler oluyor. Ancak ben bugün sizlere İZSU’nun gerçek bir gelir kaybını açıklayacağım. tıpkı vakitte dokümanlarıyla, gerçek rakamlarla… Biliyorsunuz DSİ’nin yaptığı ve kentimize yılda 59 milyon metreküp su verilmesi gereken meşhur Gördes Barajımız var. Meşhur diyorum zira daima olarak, ‘İzmir’in suyu yoktu, İzmir’e suyu biz getirdik’ formunda siyasi telaffuzlar duyuyoruz. Hepimizin malumu olduğu üzere maalesef bu barajın tabanı delik idi ve gereğince su tutamıyordu. Artık ne yazık ki tüneli de çatladı arkadaşlar. Üzgünüm, sahiden üzgünüm. Bu meşhur barajımız, en yüksek doluluk oranına yüzde 4 ile ulaşmış, kimi vakit ise binde 8’e kadar düşmüş. Barajın tabanı delik. Tüneli çatlak. DSİ İzmir’e su veremiyor. Ancak DSİ, İZSU’dan parasını almaya devam ediyor. 2016-2020 yılları içinde kurumumuz DSİ’ye 55 milyon 611 bin 838 TL ödeme yapmıştır. Ayrıyeten 2010-2014 yılları ortası tahakkuk eden 45 milyon 94 bin 330 lira 20 kuruş anapara, 16 milyon 245 bin 78 lira 2 kuruş gecikme faizi olmak üzere 61 milyon 339 bin 408 lira 22 kuruş borç da ödenmek üzere yapılandırılmıştır. “
“Gördes Barajı, Türkiye’de kamu ziyanına niye olan en acıklı projedir gerçek bir fiyaskodur”
“Şimdi gelelim işin bam teline. Şayet Gördes Barajı su tutabilseydi ve DSİ’nin taahhüt ettiği üzere kentimize yılda 59 milyon metreküp su verebilseydi 2011 ile 2021 yılları içinde toplam 649 milyon metreküp su musluklardan akacaktı. Lakin olmadı, akamadı. Zira DSİ bu müddette lakin 189 milyon 791 bin 252 metreküp su verebildi. İzmirli hemşehrilerim 459 milyon 208 bin 748 metreküp sudan yoksun kaldı. Pekala, 2011-2021 yılları içinde senelera göre belirlenen su tarifeleri üzerinden hesapladığımızda İZSU’nun, DSİ’nin protokollere bakılırsa veremediği sudan uğradığı gelir kaybı nedir? 1 milyar 732 milyon 980 bin 323 lira 25 kuruş! Ne kadar adil bir alışveriş değil mi? İZSU bu geliri elde edebilseydi ne olacaktı? Bornova Kavaklıdere’de yalnızca Gördes’ten gelecek suyu arıtıp içme suyu kalitesine getirmek için kurulan arıtma tesisimiz atıl bir işletme durumuna düşmeyecekti. İZSU elde ettiği gelir ile kentimizin bütünüyle gereksinim duyduğu yatırımlara daha hayli kaynak ayırabilecekti. Özetle, altı delik barajı DSİ yapıyor, parasını İZSU ödüyor. O barajdan su verilemiyor, bedelini İzmirli ödüyor. Tıpkı baraj Marmara Gölü’nü kurutuyor, köylüyü konutundan ediyor. Biz kurtarmaya çalışıyoruz. Bu ülkede kamu ziyanı aranıyorsa, hiç düşünmeye gerek yok. Meşhur Gördes Barajı, Türkiye’de kamu ziyanına niye olan en acıklı projedir. Gerçek bir fiyaskodur. Milyarlarca liranın ve tabiatımızın heba bulunmasına niye olmuştur.”
“İzmir bu ülkenin 81 vilayetinden biri değil mi?”
İçme suyu fiyatlarıyla ilgili tenkitlere de değinen Soyer, “Yani diyorsunuz ki ülkede iğniçin ipliğe her mal ve hizmet üretiminin maliyetini yükselten bir ekonomik yıkım yaşansın fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu meblağlarına yansıtmasın. Arkadaşlar İzmir bu ülkenin 81 vilayetinden biri değil mi? Nasıl olur da bir belediye ülkenin genel şartlarından etkilenmez? Ancak benim su meblağlarını vatandaşımız lehine düzenlemek için daha gerçekçi bir teklifim var. Tabanı delik, tüneli çatlak, vatandaşa su getiremediğiniz Gördes Barajı için bu proje gerçek manada fonksiyona kavuşana kadar DSİ, İZSU’dan para istemesin. İZSU’nun bundan daha sonra ödemesi gereken ölçüsü anapara olarak, faiz işletmeden sabitlesin. Hiç kuşkunuz olmasın, kurumun bütçesi üzerinden kalkan yük İzmirlinin cebine de yansıyacaktır” diye konuştu.
Körfez için hoş haber; onlarca yıl daha sonra bir daha yavaş yavaş hayata dönüyor
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, yaptığı sunumda İzmir Körfezi’nden sevindirici bir gelişmeyi de paylaştı. İZSU Genel Müdürlüğü’nün TÜBİTAK işbirliğiyle yürüttüğü Oşinografik İzleme Projesi kapsamında çekilen su altı fotoğraflarından örnekler sunan Soyer, “İşte bu fotoğraf o çalışmalar sırasında Bostanlı Sahili’nde çekildi. Nisan 2022. Bu gördüğünüz canlı bir kabuksuz deniz salyangozu, yalnızca pak sularda yaşayan bir cins. Yumurtalarını da bırakmışlar yani üreyecekleri ve burayı mesken edindikleri manasına geliyor. Tıpkı cins Bayraklı ve Konak’ta da görüntülendi. İç körfezde birinci sefer görülüyor. Yani İzmir Körfez’i onlarca yıl daha sonra bir daha yavaş yavaş hayata dönüyor” dedi.
İZSU’nun gündemdeki raporları oy oldukçaluğuyla kabul edildi. Millet İttifakı meclis üyeleri; kabul, Cumhur İttifakı meclis üyeleri; ret tarafında oy kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Büyükşehir ve ESHOT 2021 yılı kesin hesaplarının görüşüldüğü meclis toplantısı ile İZSU’nun 2021 yılı faaliyet raporunun masaya yatırıldığı genel şurada konuşarak, “Bu tablo aslında nitekim İzmir Büyükşehir Belediyesi için bir iftihar vesilesidir” dedi. Soyer Gördes Barajı için ise, “Türkiye’de kamu ziyanı oluşturan en hüzünlü proje ve gerçek bir fiyasko” değerlendirmesi yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Mayıs ayı olağan meclis toplantısının ikinci birleşimi Lider Tunç Soyer yönetiminde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapıldı. Oturumda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 2021 Mali Yılı Kesin Hesabı ile Taşınır Mal Kesin Hesabının oyfazlacaluğu ile uygun bulunduğuna ait Plan ve Bütçe Komitesi Raporları gündeme geldi. Raporlar oy oldukçaluğuyla kabul edildi.
İftihar vesilesi
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, tabloda yer alan 2021 sayılarıyla muhalefete karşılık verdi. “Bu tablo aslında sahiden İzmir Büyükşehir Belediyesi için bir iftihar vesilesidir” diyen Lider Soyer, “Gerçekleşme oranlarına baktığınızda bütçe performansını değerlendirirsiniz. Dünyanın her yerinde bu biçimdedir. Bütçenin başarısı öngördüğünüz yıl gerçekleştirdiğiniz performansın oranıyla ölçülür” tabirlerini kullandı.
“Türkiye’ye örnek olacak çalışma yapılıyor”
Toplumsal belediyecilik unsuru şemsiyesi altında yürütülen dayanak çalışmalarına değinen Soyer, “Gerçekten bu hususta da Türkiye’ye örnek olacak büyük bir çalışma yapılıyor. İftar yemeklerinden tutun besin paketlerine kadar sayısız hizmetimiz var. Türkiye’de hiç bir belediyenin yapmadığı kadar epey toplumsal hizmet üretiyoruz” dedi.
Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, her vatandaşının döviz artışından etkilendiğini söyleyen Lider Soyer, kentin 30 ilçe belediyesine ayrımsız hizmet gdolayıldüğünü tabir etti ve “İzmir Büyükşehir Belediyesi hiç bir ilçesini ayırmaksızın 30 ilçesine de ortak hizmet protokolü olsa da olmasa da hizmet götürmeye devam edecek” tabirlerini kullandı.
“İZTAŞIT bir daha Türkiye’de örneği görülmemiş bir muvaffakiyet hikayesidir”
Soyer, İZTAŞIT sistemiyle 16 milyon lira sübvansiyon yapıldığından bahsederek, “İZTAŞIT bir daha Türkiye’de örneği görülmemiş bir muvaffakiyet kıssasıdır. Biz kamu olarak toplu taşıma yapıyoruz. Kooperatif oraya girdiği vakit bir kez biz oradaki araçlarımızı, çalışanımızı geri çekiyoruz. Sana biz bu müşteri portföyünü devretmiş olacağız. Lakin bunun karşılığında şartlarımız var. Nedir onlar? Bizim istediğimiz standartta araçla taşıyacaksın, bizim fiyat tarifemizi uygulayacaksın, bizim duraklarımızda duracaksın ve bizim ESHOT olarak verdiğimiz hizmet kalitesinde hizmet vereceksin. Bu şartları yerine getirdiği vakit kooperatif her insanın kazandığı bir tablo ortaya çıkıyor. Ne oluyor? ESHOT oradaki büyük yükten kurtuluyor, muazzam tasarruf yapıyor. Kooperatifin geliri artıyor. Kooperatif daha fazla hizmet üretebilir hale geliyor. Vatandaş hayli şad kalıyor. Standardı yüksek araçlarla girilmeyen güzergahlara da girilerek hizmet alıyor. Özetle; Türkiye’de yalnızca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı bir model. bir daha bir sayı vermek gerekirse İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hayli tasarruflu yaptığı otobüs toplu alımından daha sonra yaklaşık 90 civarında otobüsü Türkiye’nin her yerindeki belediyelere aktardık. Nasıl İzmir’deki belediyelerde ayrım yapmadıysak Türkiye’de de o ayrımı yapmadık. Kütahya Simav, Erzurum Şenkaya, Bergama’ya otobüs verdik. Bunlar da AK Partili belediyeler. Biz Türkiye’ye de İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ayrım yapmadan gücümüz yettiğince hizmet götürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Daha yeterlisi için canla başla çalışacaklarını biliyoruz”
Meclis toplantısının akabinde İZSU Genel Kurulu’na geçildi. görüşmede İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2021 Yılı Faaliyet Raporu, 2021 Mali Yılı Bütçesinin Kesin Hesapları ile Bilançosu ve 5018 Sayılı Kamu Mali İdaresi ve Denetim Kanunu temelleri doğrultusunda hazırlanan 2022 Mali Yılı Ek Bütçe Taslağı ve ekleri görüşülerek karara bağlandı.
Geleceğe yatırım yapıyoruz
Lehte ve aleyhte konuşmaların akabinde kürsüye gelen Soyer, İZSU’nun faaliyetlerine tüm bilgileriyla değindi. İZSU’nun 2020-2024 Stratejik Planı’nın özünü hatırlatan Soyer şu sözleri kullandı:
“Üç yıllık icraatlarımıza dönüp baktığımda, amaçlarımızın her birinde İzmir’de ne büyük bir değişim olduğunu görüyor ve bundan gurur duyuyorum. Yaptığımız yatırımların büyük kısmı yer altına gömülüyor yahut uzmanları haricinde pek kimsenin dikkatini çekmiyor. Ancak biz amaçlarımızdan taviz vermeden yatırımlarımızı bir bir tamamlıyoruz. Üstelik İZSU Genel Müdürlüğümüzün bu yatırımları yalnızca bugünün meselelerine tahlil üretmiyor. Gelecekte karşımıza çıkması mümkün sorunların de önünü alacak işlere şimdiden imza atıyoruz. Bunun için yalnızca Küçük Menderes havzasında 500 milyon liranın üzerinde altyapı yatırımı yapıyoruz. 200 milyon liranın üzerinde yatırımla Torbalı ve Ayrancılar Arıtma Tesisi’nin kapasitesini bu niçinle artırıyoruz. Kentin en ağır, en kalabalık mahallelerinde yüzlerce kilometre hafriyat yapıyoruz ve bugüne kadar ihmal edilmiş yağmur suyu kanallarını inşa ediyoruz. İzmir’in altına hiç kimsenin görmediği bir yer altı dereleri şebekesi kuruyoruz. elbette kapatmakta gecikme olabilir. Doğrudur, vatandaşımızın rahatını konforunu bozuyoruz lakin bunları yapmak mecburiyetindeyiz. Bozulan yolların, kazılan sokakların, aksayan trafiğin yarattığı rahatsızlığın bedelini göğüsleyerek yapıyoruz bunları. Bunları yapmaktaki gayemiz, İzmir’i sel taşkınlarından korumak ve biricik Körfezimizi temizlemek. Dahası, bizden daha sonra bu koltuklarda oturacak olanlara “geçmişte şu yatırımlar yapılmadığı için bugün bunları yaşıyoruz” dedirtmemek. Zira biz bugün bu bedeli ödemezsek ileride fazlaca daha büyük bir vicdani sorumluluğun altına gireceğimizi biliyoruz. 1995 yılının Kasım ayını, 63 insanımızın sel sularında can verdiği o geceyi unutmadık. İklim krizi artık yüzleşmek zorunda olduğumuz bir gerçek. Geçen yıl 2 Şubat’ta bu kent, tarihinin en büyük yağışlarından birini yaşadı. Bir yıllık yağış toplamının yaklaşık yüzde 20’si bir gecede değil, birkaç saat ortasında yağdı. Biz bunlara takdiri ilahi deyip geçmedik. Diğer kentlerde yaşanan hayli daha ağır felaketleri öne sürüp mazeret arayışına da girmedik. En acil, en kritik noktalarda neşteri vurduk… Güzelyalı Poligon Deresi civarı fazlaca geniş bir havzanın yüzey sularının toplandığı ve şiddetli yağışlarda su baskınlarının yaşandığı bir bölgeydi. Poligon etrafı, Üçkuyular, 16 sokak ve etrafı, Balçova Hacı Ahmet Deresi ve Kemeraltı’nda yaptığımız çalışmalar ve imalatlar ile su taşkını sorununu giderdik. 3 yıl içerisinde toplam 196 kilometre yağmur suyu sınırı ve yağmur suyu ayrıştırma sınırı üretimini tamamladık. Bunun yaklaşık 130 kilometresi Körfez Havzası’nda. İmalatlarımız şu anda 378 milyon liralık yatırımla 11 noktada devam ediyor ve bu 11 imalat tamamlandığında 110 kilometre yağmur suyu ayrıştırma çizgisi daha hizmete girmiş olacak. 2021 yılında ayrıştırma ve taşkınları tedbire projelerimiz kapsamında 11 kilometrelik dere çizgisinde düzenleme çalışmasını tamamladık. 916 kilometrelik dere sınırında bakım ve paklık çalışması yaptık. Dere yataklarını toplam 470 bin 565 ton atık materyal çıkararak temizledik. Kent genelinde hizmet veren toplam 723 kilometrelik yağmur suyu sınırını aktif ve verimli biçimde yönetmek gayesiyle bakım ve paklık çalışmaları tamamladık. Yağmur suyu çizgilerini ayrıştırmaya yönelik çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Her çağdaş metropolde olduğu üzere kentin yüzde yüzünü yağmur suyu kanalları ile buluşturacağız.”
“Gördes Barajı’nın ne yazık ki tüneli de çatladı”
Kent genelinde içme suyu yatırımlarını kesintisiz sürdürdüklerini söz eden Soyer şu biçimde devam etti:
“Bu çalışmalar yardımıyla Su İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 2023 için koyduğu yüzde 30 amacını şimdiden yakaladık. Kayıp kaçak oranını merkez ilçelerde 2021 yılının sonu prestijiyle yüzde 26,99, etraf ilçelerde ise yüzde 30’un altına düşürdük. Bu duruma karşın, İzmir’de kayıp kaçağın yarattığı gelir kayıplarından kelam edenler oluyor. Ancak ben bugün sizlere İZSU’nun gerçek bir gelir kaybını açıklayacağım. tıpkı vakitte dokümanlarıyla, gerçek rakamlarla… Biliyorsunuz DSİ’nin yaptığı ve kentimize yılda 59 milyon metreküp su verilmesi gereken meşhur Gördes Barajımız var. Meşhur diyorum zira daima olarak, ‘İzmir’in suyu yoktu, İzmir’e suyu biz getirdik’ formunda siyasi telaffuzlar duyuyoruz. Hepimizin malumu olduğu üzere maalesef bu barajın tabanı delik idi ve gereğince su tutamıyordu. Artık ne yazık ki tüneli de çatladı arkadaşlar. Üzgünüm, sahiden üzgünüm. Bu meşhur barajımız, en yüksek doluluk oranına yüzde 4 ile ulaşmış, kimi vakit ise binde 8’e kadar düşmüş. Barajın tabanı delik. Tüneli çatlak. DSİ İzmir’e su veremiyor. Ancak DSİ, İZSU’dan parasını almaya devam ediyor. 2016-2020 yılları içinde kurumumuz DSİ’ye 55 milyon 611 bin 838 TL ödeme yapmıştır. Ayrıyeten 2010-2014 yılları ortası tahakkuk eden 45 milyon 94 bin 330 lira 20 kuruş anapara, 16 milyon 245 bin 78 lira 2 kuruş gecikme faizi olmak üzere 61 milyon 339 bin 408 lira 22 kuruş borç da ödenmek üzere yapılandırılmıştır. “
“Gördes Barajı, Türkiye’de kamu ziyanına niye olan en acıklı projedir gerçek bir fiyaskodur”
“Şimdi gelelim işin bam teline. Şayet Gördes Barajı su tutabilseydi ve DSİ’nin taahhüt ettiği üzere kentimize yılda 59 milyon metreküp su verebilseydi 2011 ile 2021 yılları içinde toplam 649 milyon metreküp su musluklardan akacaktı. Lakin olmadı, akamadı. Zira DSİ bu müddette lakin 189 milyon 791 bin 252 metreküp su verebildi. İzmirli hemşehrilerim 459 milyon 208 bin 748 metreküp sudan yoksun kaldı. Pekala, 2011-2021 yılları içinde senelera göre belirlenen su tarifeleri üzerinden hesapladığımızda İZSU’nun, DSİ’nin protokollere bakılırsa veremediği sudan uğradığı gelir kaybı nedir? 1 milyar 732 milyon 980 bin 323 lira 25 kuruş! Ne kadar adil bir alışveriş değil mi? İZSU bu geliri elde edebilseydi ne olacaktı? Bornova Kavaklıdere’de yalnızca Gördes’ten gelecek suyu arıtıp içme suyu kalitesine getirmek için kurulan arıtma tesisimiz atıl bir işletme durumuna düşmeyecekti. İZSU elde ettiği gelir ile kentimizin bütünüyle gereksinim duyduğu yatırımlara daha hayli kaynak ayırabilecekti. Özetle, altı delik barajı DSİ yapıyor, parasını İZSU ödüyor. O barajdan su verilemiyor, bedelini İzmirli ödüyor. Tıpkı baraj Marmara Gölü’nü kurutuyor, köylüyü konutundan ediyor. Biz kurtarmaya çalışıyoruz. Bu ülkede kamu ziyanı aranıyorsa, hiç düşünmeye gerek yok. Meşhur Gördes Barajı, Türkiye’de kamu ziyanına niye olan en acıklı projedir. Gerçek bir fiyaskodur. Milyarlarca liranın ve tabiatımızın heba bulunmasına niye olmuştur.”
“İzmir bu ülkenin 81 vilayetinden biri değil mi?”
İçme suyu fiyatlarıyla ilgili tenkitlere de değinen Soyer, “Yani diyorsunuz ki ülkede iğniçin ipliğe her mal ve hizmet üretiminin maliyetini yükselten bir ekonomik yıkım yaşansın fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu meblağlarına yansıtmasın. Arkadaşlar İzmir bu ülkenin 81 vilayetinden biri değil mi? Nasıl olur da bir belediye ülkenin genel şartlarından etkilenmez? Ancak benim su meblağlarını vatandaşımız lehine düzenlemek için daha gerçekçi bir teklifim var. Tabanı delik, tüneli çatlak, vatandaşa su getiremediğiniz Gördes Barajı için bu proje gerçek manada fonksiyona kavuşana kadar DSİ, İZSU’dan para istemesin. İZSU’nun bundan daha sonra ödemesi gereken ölçüsü anapara olarak, faiz işletmeden sabitlesin. Hiç kuşkunuz olmasın, kurumun bütçesi üzerinden kalkan yük İzmirlinin cebine de yansıyacaktır” diye konuştu.
Körfez için hoş haber; onlarca yıl daha sonra bir daha yavaş yavaş hayata dönüyor
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, yaptığı sunumda İzmir Körfezi’nden sevindirici bir gelişmeyi de paylaştı. İZSU Genel Müdürlüğü’nün TÜBİTAK işbirliğiyle yürüttüğü Oşinografik İzleme Projesi kapsamında çekilen su altı fotoğraflarından örnekler sunan Soyer, “İşte bu fotoğraf o çalışmalar sırasında Bostanlı Sahili’nde çekildi. Nisan 2022. Bu gördüğünüz canlı bir kabuksuz deniz salyangozu, yalnızca pak sularda yaşayan bir cins. Yumurtalarını da bırakmışlar yani üreyecekleri ve burayı mesken edindikleri manasına geliyor. Tıpkı cins Bayraklı ve Konak’ta da görüntülendi. İç körfezde birinci sefer görülüyor. Yani İzmir Körfez’i onlarca yıl daha sonra bir daha yavaş yavaş hayata dönüyor” dedi.
İZSU’nun gündemdeki raporları oy oldukçaluğuyla kabul edildi. Millet İttifakı meclis üyeleri; kabul, Cumhur İttifakı meclis üyeleri; ret tarafında oy kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı