Hümanizmden postmodernizme Gianni Vattimo, ‘Felsefi ve politik yazılar’ Turin Okuyucular Kulübü’nde sunuldu

acidizing

New member
The Ship of Gianni Vattimo tarafından yayınlanan “Felsefi ve politik yazılar. Fikirler ve yansımalar yolculuğu” adlı eserinin sunumu için dün gece Torino’daki Circolo dei Lettori via Bogino 9’da biletleri tükenen önemli olayların izleyicileri Theseus. Seksen altı yaşındaki filozof, üniversite asistanı Simone Caminada ile kol kola gelerek Gaetano Chiurazzi, Sergio Givone, Antonio Gnoli ve Leonardo Messinese’nin yer aldığı, Graziano Lingua’nın tanıttığı ve Maurizio Pagano’nun başkanlık ettiği toplantıya katıldı. Randevu “Luigi Pareyson” Felsefi-Dini Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlendi.

Bu cilt, konuşmacıların açıkladığı gibi, “Vattimo’nun fikirlerinin yörüngesinin izini süren felsefi ve politik yazılarını – ilk kez – bir araya getiriyor: yirminci yüzyılın büyük ustaları üzerine düşüncelerden felsefi tefsir ve zayıf düşüncenin yeni perspektiflerine”. Vattimo’nun felsefi mesleği, köklerini 1950’lerin ortalarında, liberal bireycilik ve Marksist kolektivizm tarafından belirlenen, tarihsel ve kültürel bir bağlamda sosyal ve politik yönlere duyarlı bir din eğitiminde bulur. (devam etti)

Yeni bir Hıristiyan hümanizminden zayıf düşüncenin formülasyonuna

Luigi Pareyson’un rehberliğinde Torino Üniversitesi Felsefe Fakültesi’ne kaydolan Vattimo, kendisine “yeni bir Hıristiyan hümanizminin oluşumuna katkıda bulunma” hedefini koyuyor. Araştırma yolu, Maritain ve Mounier ve Frankfurt Okulu’ndan sonra, Nietzsche’nin nihilizmine ve Heidegger’in varoluşçuluğuna tam anlamıyla dalmak için HG Gadamer ile birlikte Heidelberg’e varır. Caritas ilkesiyle tanımlanan daha uygun bir şekilde “laikleştirilmiş” bir inanca “paradoksal bir şekilde onu Hıristiyan inancına veya ona çok benzeyen bir şeye geri götüren” iki modernlik karşıtı ve Hıristiyanlık karşıtı.

Gadamer, halihazırda Pareyson gibi, Vattimo’yu, politik alanda da uygulanacak evrensel bir yorumlayıcı yaklaşım olan hermenötiğe olan ilgisini derinleştirmeye teşvik edecektir. O da artık bir klasik haline gelen “Doğruluk ve Yöntem” (1972) çevirisiyle ülkemizde bile ustaya ve disipline ses verecektir. Düzinelerce yayını arasında en çok sansasyon uyandıran ve Vattimo’ya geniş bir uluslararası tanınırlık kazandıran, Pier Aldo Rovatti ile birlikte düzenlenen, postmodernizmin bir referans metni olan The Weak Thought (1983) adlı toplu cildiydi. Heidegger’in “Varlık ve Zaman”ına atfedilebilir.