Karşıyaka Belediyesi tarafınca Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lideri Dilek Gappi’nin moderatörlüğünde “Türkiye’de Söz Özgürlüğü” paneli düzenlendi. Panelde; Türkiye Gazeteciler Federasyonu Onursal Genel Lideri, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ve Gazeteci, İrtibat ve Siyaset Bilimci Dr. Sedef Kabaş konuşmacı olarak yer aldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, Karşıyaka’nın tabir özgürlüğü konusunda fazlaca hassas bir kent olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “bu biçimdesine bedelli konukları ağırlamak bizi ne kadar sevindirse de bu panelin başlığı hepimizi o kadar düşündürmelidir. İnsanlığın geçirdiği bu etaptan daha sonra, hele ki Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutlamaya hazırlanırken biz hala ‘ifade özgürlüğü’nü tartışıyor, ülkemizdeki vahim duruma dikkat çekmeye çalışıyorsak bu fotoğraftan sevinç duyamayız. Bunun niçinlerini, yaşananları ve tahlillerini yaşayanlardan, yazanlardan ve duruşlarıyla hepimize örnek olan hayli bedelli konuşmacılardan dinleyeceğiz. Umutlarımızı tazeleyecek, üstümüze düşen misyonları anımsayacak ve kararlılığımızı pekiştireceğiz. Karşıyaka ve onun belediyesi hayatın her alanında olduğu üzere, niyet ve tabir özgürlüğü alanında da en üst seviyede hassaslığa sahiptir. Bunu her fırsatta dillendiriyor ve gösteriyoruz, bu duruşumuzdan da asla ödün vermeyeceğiz.”
TÜRKİYE 180 ÜLKE ORTASINDA 117. SIRADA!
Panelin moderatörlüğünü üstüne alan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lideri Dilek Gappi ise basın özgürlüğünün değerine dikkat çekerek, “Basın özgürlüğü her şeydilk evvel halkın, kamunun gerçek ve gerçek haberi alabilmesinin yoludur. Türkiye; dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke içinde 153, milletlerarası hukukun üstünlüğü endeksinde 139 ülke içinde 117, dünyada cezaevinde en çok tutuklu gazetecilerin olduğu ülkeler sıralamasında ise 6. sırada yer almaktadır. Bu durum demokrasi ile yönetilen hiç bir ülkede kabul edilemez. İşte bütün bunları irdeleyeceğiz” halinde konuştu.
SEDEF KABAŞ: “ÖZGÜRLÜĞE SAHİP ÇIKIN”
Toplumsal medya paylaşımı niçiniyle yargılanan ve bir süre tutuklu kalan gazeteci Sedef Kabaş, söz özgürlüğünün yalnızca basının değil bir ülkede yaşayan tüm vatandaşların teminatı olduğunu vurgulayarak şu tabirleri kullandı: “A’dan Z’ye doğduğunuz andan itibaren bütün hayatınızın süreçlerine tahakkümcü, baskıcı, şekillendirici bir siyaset ile hayatımızın mülki amirliğine soyunuyorlar. Gazetecilerin konutuna polis baskını yapılması, hapsedilmesini bayağı bir habermiş üzere algıladığımız andan itibaren esasen demokrasi savaşını kaybettik demektir. Biz aslında sizin gözünüzüz, görmeniz gereken şeyleri göstermeye çalışanız. Biz sizin kulağınızız, duymanız gereken şeyleri size anlatmaya çalışıyoruz. Biz sizin sözünüzüz, sizin itirazlarınızı, tenkitlerinizi sizin isminize yapıyoruz. Aslında her şeyi sizin isminize, halk ismine yapıyoruz. Bizim tek gücümüz bu, öteki bir gücümüz yok. Tek gücümüz sizsiniz; sizden aldığımız güçle, soru sormaya, kelam söylemeye, eleştirmeye, yazmaya devam edebiliriz. O yüzden basın özgürlüğü, basın mensuplarının ferdi özgürlüğü değil aslında birebir halkın yöneticilere, güç sahiplerine; bizim üzerimizden hesap sorma, istediğini öğrenme özgürlüğüdür. Lütfen bu özgürlüğünüze sahip çıkınız.”
SERTEL: “BUNLAR DA GEÇECEK”
Haksızlıklara karşı verilen uğraşın fazlaca değerli olduğunu lisana getiren Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel, “AK Parti iktidarı Türkiye’de yoksulluğu, yasakları ve yolsuzluğu kaldıracağız diye geldi. Her şeyi yasakladılar, yasaklar ömrün her alanında var. Pekala yolsuzluk kalktı mı? Türkiye’nin her yerinde yolsuzluk var. Yoksulluk kalkacak dediler, o da kalkmadı; 2002 yılında iktidara geldiklerinde 2 milyon 700 bin kişi toplumsal yardımlardan yararlanırken şu an bu sayı 17 milyona çıkmış durumda. Türkiye’de yoksulluğu yöneten bir yapı var. Gazetecilik mesleğinin de sahiden son derece makûs bir duruma düşürüldüğü bir devri yaşıyoruz. Türkiye’de bu acı tabloya karşı bizim çabamız son derece değerli ve Türkiye’yi kapsayacak biçimde büyüdü. Bunlar da geçiyor, geçecek. Kimse bizi yıldıramaz. Gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan” dedi.
Panelde Türkiye’de demokrasi, insan hakları, insan olmanın fazileti ve basın özgürlüğü hususları masaya yatırıldı. Panelin son kısmında ise Türkiye’de medya dalının ve gazetecilik mesleğinin geleceği konuşuldu. Akabinde konuşmacılar, izleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay programın sonunda günün anısına konuşmacılara barışın ve kardeşliğin simgesi olan zeytin fidelerini takdim etti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, Karşıyaka’nın tabir özgürlüğü konusunda fazlaca hassas bir kent olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “bu biçimdesine bedelli konukları ağırlamak bizi ne kadar sevindirse de bu panelin başlığı hepimizi o kadar düşündürmelidir. İnsanlığın geçirdiği bu etaptan daha sonra, hele ki Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutlamaya hazırlanırken biz hala ‘ifade özgürlüğü’nü tartışıyor, ülkemizdeki vahim duruma dikkat çekmeye çalışıyorsak bu fotoğraftan sevinç duyamayız. Bunun niçinlerini, yaşananları ve tahlillerini yaşayanlardan, yazanlardan ve duruşlarıyla hepimize örnek olan hayli bedelli konuşmacılardan dinleyeceğiz. Umutlarımızı tazeleyecek, üstümüze düşen misyonları anımsayacak ve kararlılığımızı pekiştireceğiz. Karşıyaka ve onun belediyesi hayatın her alanında olduğu üzere, niyet ve tabir özgürlüğü alanında da en üst seviyede hassaslığa sahiptir. Bunu her fırsatta dillendiriyor ve gösteriyoruz, bu duruşumuzdan da asla ödün vermeyeceğiz.”
TÜRKİYE 180 ÜLKE ORTASINDA 117. SIRADA!
Panelin moderatörlüğünü üstüne alan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lideri Dilek Gappi ise basın özgürlüğünün değerine dikkat çekerek, “Basın özgürlüğü her şeydilk evvel halkın, kamunun gerçek ve gerçek haberi alabilmesinin yoludur. Türkiye; dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke içinde 153, milletlerarası hukukun üstünlüğü endeksinde 139 ülke içinde 117, dünyada cezaevinde en çok tutuklu gazetecilerin olduğu ülkeler sıralamasında ise 6. sırada yer almaktadır. Bu durum demokrasi ile yönetilen hiç bir ülkede kabul edilemez. İşte bütün bunları irdeleyeceğiz” halinde konuştu.
SEDEF KABAŞ: “ÖZGÜRLÜĞE SAHİP ÇIKIN”
Toplumsal medya paylaşımı niçiniyle yargılanan ve bir süre tutuklu kalan gazeteci Sedef Kabaş, söz özgürlüğünün yalnızca basının değil bir ülkede yaşayan tüm vatandaşların teminatı olduğunu vurgulayarak şu tabirleri kullandı: “A’dan Z’ye doğduğunuz andan itibaren bütün hayatınızın süreçlerine tahakkümcü, baskıcı, şekillendirici bir siyaset ile hayatımızın mülki amirliğine soyunuyorlar. Gazetecilerin konutuna polis baskını yapılması, hapsedilmesini bayağı bir habermiş üzere algıladığımız andan itibaren esasen demokrasi savaşını kaybettik demektir. Biz aslında sizin gözünüzüz, görmeniz gereken şeyleri göstermeye çalışanız. Biz sizin kulağınızız, duymanız gereken şeyleri size anlatmaya çalışıyoruz. Biz sizin sözünüzüz, sizin itirazlarınızı, tenkitlerinizi sizin isminize yapıyoruz. Aslında her şeyi sizin isminize, halk ismine yapıyoruz. Bizim tek gücümüz bu, öteki bir gücümüz yok. Tek gücümüz sizsiniz; sizden aldığımız güçle, soru sormaya, kelam söylemeye, eleştirmeye, yazmaya devam edebiliriz. O yüzden basın özgürlüğü, basın mensuplarının ferdi özgürlüğü değil aslında birebir halkın yöneticilere, güç sahiplerine; bizim üzerimizden hesap sorma, istediğini öğrenme özgürlüğüdür. Lütfen bu özgürlüğünüze sahip çıkınız.”
SERTEL: “BUNLAR DA GEÇECEK”
Haksızlıklara karşı verilen uğraşın fazlaca değerli olduğunu lisana getiren Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel, “AK Parti iktidarı Türkiye’de yoksulluğu, yasakları ve yolsuzluğu kaldıracağız diye geldi. Her şeyi yasakladılar, yasaklar ömrün her alanında var. Pekala yolsuzluk kalktı mı? Türkiye’nin her yerinde yolsuzluk var. Yoksulluk kalkacak dediler, o da kalkmadı; 2002 yılında iktidara geldiklerinde 2 milyon 700 bin kişi toplumsal yardımlardan yararlanırken şu an bu sayı 17 milyona çıkmış durumda. Türkiye’de yoksulluğu yöneten bir yapı var. Gazetecilik mesleğinin de sahiden son derece makûs bir duruma düşürüldüğü bir devri yaşıyoruz. Türkiye’de bu acı tabloya karşı bizim çabamız son derece değerli ve Türkiye’yi kapsayacak biçimde büyüdü. Bunlar da geçiyor, geçecek. Kimse bizi yıldıramaz. Gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan” dedi.
Panelde Türkiye’de demokrasi, insan hakları, insan olmanın fazileti ve basın özgürlüğü hususları masaya yatırıldı. Panelin son kısmında ise Türkiye’de medya dalının ve gazetecilik mesleğinin geleceği konuşuldu. Akabinde konuşmacılar, izleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay programın sonunda günün anısına konuşmacılara barışın ve kardeşliğin simgesi olan zeytin fidelerini takdim etti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı