Fatma Yıldırım, geçen yıl vakit zaman mağazaya gelen gebe bir kediyle ilgilenmeye başladı.
Peş peşe doğum yapan ve 12 yavrusu olan kedi, bir arabanın çarpması kararı öldü.
Kedi yavrularını sahiplenen Yıldırım çifti, kedilere mağazalarında bakıyor.
“Almak isteyenlerin gerisinden oturup ağladım”
AA’nın aktardığına nazaran; Fatma Yıldırım, anneleri ölen kedilerin kendisine “emanet” kaldığını düşündüğünü belirtti.
Yavruları sahiplendirmeyi düşündüğünü fakat hiç birinden ayrılamadığı için bundan vazgeçtiğini lisana getiren Yıldırım, şunları söylemiş oldu:
“Sahiplenmek isteyenler oldu. Bir seferinde neredeyse gidiyordu lakin ben dedim ‘yapamayacağım.’ Almak isteyenlerin gerisinden oturup ağladım. Eşim önemli olduğumu görür görmez sahiplenmek isteyene ‘vermiyoruz’ dedi. Bütün günümüzü bir arada geçiriyoruz. Bana hiç eziyetleri yok lakin biri gelince çıldırıyorlar. Pazar günleri de gelip denetim ediyoruz. Ben gelmesem eşim geliyor bakımlarını yapmak için.”
“Çok hoş beşerlerle tanıştık”
Dükkanın camekanından görülebilen kedilerin hayvanseverlerin ilgisini çektiğini anlatan Yıldırım, şöyleki konuştu:
“Gelen geçen daima görüyor. Çok sevenler oluyor, bilhassa çocukların dikkatini çekiyor. Çok hoş beşerlerle tanıştık. Bilhassa gelenler var. Bir gün otomobil geçiyordu, dolandı tekrar geldi. İşimizle ilgili olduğunu düşündüm ancak geldiler, ‘Kedileri sevebilir miyiz?’ dediler. ‘Tabii, memnuniyetle’ dedim. Sevip gittiler. Çok hoş yansılar alıyoruz. Birisi dışarıdan bakınca onlar da cam kenarına toplanıyor. İsmimiz ‘kedili dükkan’ kaldı. O denli de devam edecek bu gidişle. ‘Pazar günü geldik, yoktunuz, kapalıydınız’ deyip hafta içi geliyorlar. Bilhassa sevmeye gelenler oluyor. Ben de bundan memnunluk duyuyorum.”
Peş peşe doğum yapan ve 12 yavrusu olan kedi, bir arabanın çarpması kararı öldü.
Kedi yavrularını sahiplenen Yıldırım çifti, kedilere mağazalarında bakıyor.
“Almak isteyenlerin gerisinden oturup ağladım”
AA’nın aktardığına nazaran; Fatma Yıldırım, anneleri ölen kedilerin kendisine “emanet” kaldığını düşündüğünü belirtti.
Yavruları sahiplendirmeyi düşündüğünü fakat hiç birinden ayrılamadığı için bundan vazgeçtiğini lisana getiren Yıldırım, şunları söylemiş oldu:
“Sahiplenmek isteyenler oldu. Bir seferinde neredeyse gidiyordu lakin ben dedim ‘yapamayacağım.’ Almak isteyenlerin gerisinden oturup ağladım. Eşim önemli olduğumu görür görmez sahiplenmek isteyene ‘vermiyoruz’ dedi. Bütün günümüzü bir arada geçiriyoruz. Bana hiç eziyetleri yok lakin biri gelince çıldırıyorlar. Pazar günleri de gelip denetim ediyoruz. Ben gelmesem eşim geliyor bakımlarını yapmak için.”
“Çok hoş beşerlerle tanıştık”
Dükkanın camekanından görülebilen kedilerin hayvanseverlerin ilgisini çektiğini anlatan Yıldırım, şöyleki konuştu:
“Gelen geçen daima görüyor. Çok sevenler oluyor, bilhassa çocukların dikkatini çekiyor. Çok hoş beşerlerle tanıştık. Bilhassa gelenler var. Bir gün otomobil geçiyordu, dolandı tekrar geldi. İşimizle ilgili olduğunu düşündüm ancak geldiler, ‘Kedileri sevebilir miyiz?’ dediler. ‘Tabii, memnuniyetle’ dedim. Sevip gittiler. Çok hoş yansılar alıyoruz. Birisi dışarıdan bakınca onlar da cam kenarına toplanıyor. İsmimiz ‘kedili dükkan’ kaldı. O denli de devam edecek bu gidişle. ‘Pazar günü geldik, yoktunuz, kapalıydınız’ deyip hafta içi geliyorlar. Bilhassa sevmeye gelenler oluyor. Ben de bundan memnunluk duyuyorum.”