TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan dün akşam Halk TV’de Barış Pehlivan’ın sunduğu Açıkça programına konuk oldu.
Türkiye Komünist Partisi’nin de ortasında bulunduğu ve geçtiğimiz gün kuruluş toplantısını yapan Sosyalist Güç Birliği’yle ilgili açıklamalarda bulunan Okuyan, birliğin kuruluş hedefinin ne olduğu sorusunu şu biçimde yanıtladı:
“Uzun bir müddetdir bu çalışmaları sürdürüyorduk, kamuoyuna duyuruldu daha evvel de. Yeni bir ittifak ortaya çıkıyorsa, mevcutlara ait bir kıymetlendirme var demektir. ötürüsıyla demek ki mevcut taraflaşma Sosyalist Güç Birliği ortasında yer alan sosyalistleri tatmin etmemiş. Tatmin etmemenin ötesinde, mevcut seçenek olarak ortaya çıkanlara alternatif olarak kendisini göstermek istemiş. Türkiye’de bugünkü mevcut taraflaşmanın gündeme gelmesini istiyoruz, bunu amaçlıyoruz. Zira Türkiye’nin temel sıkıntıları konusunda epeyce da birbirinden farklı şeyler söylemeyen iki tane blok oluşmuş durumda. Biz bu tertibin değişmesi gerektiğini söyleyen, devrimci uğraş gösteren siyasi güçler olarak mevcut sistemde yer bulma talihimiz yok, hayli da istekli değiliz aslına bakarsanız yer bulmaya. Tam aksine bugün gündeme getirilen ya da masaya konan alternatifin haricinde bir alternatif oluşturmaya çalışıyoruz. Bu da yalnızca seçimle olabilecek bir şey değil, seçim şüphesiz değerli lakin onun ötesine geçen, seçimlerin öncesine ve daha sonrasına uzanan bir blok oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun birinci adımını atmış olduk.”
AKP herkesi yordu, siyaseti de yordu
Pehlivan’ın “TKP “oyları bölmeyin” sorularıyla karşılaşıyor mu? bu biçimde telaşları olan insanlara ne demek istersiniz?” sorusuna ise şu biçimde karşılık verdi:
“Bu sorular tabiki geliyor. Bu sorular sizin kanalınızda da bize hayli sefer soruldu. Bu sorulara verdiğimiz cevapların bir kısmının o soruyu soranları tatmin etme talihi yok. Zira o sorular akıldan çok hislerden çıkan sorular. Şuna hak veriyoruz. Türkiye’de 20 yıllık bir Erdoğan ve AKP iktidarı var. Bu iktidardan değerli bir kesim epey bıktı. Toplumun değerli bölümü önemli bir yorgunluk gösteriyor. Biz bu ülkede yaşayan insanlarız. Üstelik AKP konsunda yanılgı yapmamış şahıslarız. Diğerleri üzere “aldatıldık, yanıldık” demedik… Biz AKP’yi kurulduğu günden beri yanlışsız teşhis eden bir partiyiz. Biz de bu ülkede yaşıyoruz. AKP bizi de yordu, siyaseti de yordu. Şöyle ki gerçek bir taraflaşmanın önüne geçecek kadar yordu. Biz AKP gitsin hissine hem ortağız, birebir vakitte bu duyguya teslim olmamak zorundayız. Zira bu his Türkiye’yi AKP iktidarına taşıyan his ne yazık ki.
Ülkenin epeyce uzun yıllardır bu hissin içine sokulduğunu söyleyen Okuyan, “Demirel gitsin ne olursa olsun, evvel Kenan Cihan’dan, Turgut Özal’dan kurtulalım… Bu his kolay tahlile, berbatın düzgününü aramaya yöneltti. Türkiye toplumu adım adım daima daha geri olana razı olmak zorunda kaldı.” sözlerini kullandı.
Erdoğan’ın bir daha seçilmesine yardım edecek bir tavır sergileyemeyiz
Sosyalist Güç Birliği’nin kuruluşunun somut olarak seçimlere nasıl yansıyacağını soran Pehlivan, Sosyalist Güç Birliği cumhurbaşkanı adayı çıkaracak mı ya da Millet İttifakı’nın adayına oy verecek mi diye sordu.
TKP Genel Sekreteri kurulan birliğin yalnızca seçimlere odaklanarak kurulmadığını söylemiş oldu ve seçim dahil her platformda gerçek bir alternatifi ortaya koymak için kurduklarını belirtti. Fakat birliğin Erdoğan’ın bir daha seçilmesine yardımcı olacak hiç bir tavır sergileyemeyeceğini söyleyen Okuyan, bu iki birbirine çelişir üzere görünen ögesi devrimci yaratıcılıkla çözeceklerini söz etti. Bunu somut olarak da değerlendirdiklerini söyleyen Okuyan, “Devrimci bir hali biz oluştururuz. Altını çiziyorum iki şeyi yapmayacağız. Teslim olmayacağız bugünkü alternatiflere, diğer bir seçenek olduğu tezimizi öbür bir bahara ertelemeyeceğiz. Lakin bununla birlikte da Erdoğan’ın bir daha seçilmesine yardımcı olmayacağız. Bunun epey açık iki önerme olduğunun altını çiziyorum.” diye kelamlarına devam etti.
Seçimlere odaklı değil “Memleketin sıkıntıları nedir?” sorusuyla yola çıktık
Sosyalist Güç Birliği’nin varolan ittifakların ortasında niye yer almadığı sorusu da programda Okuyan’a yöneltildi. Okuyan birliğin çok anlaşılır, sade, kısa ve net bir metinle yola çıktığını söylemiş oldu. Bu çerçevenin net bir biçimde anlaşılabileceğini belirten Okuyan kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu metinde unsurlar var, bizim bundan daha sonra nasıl hareket edeceğimize dair bir doğrultu var. Biz sandıkla ilgili bir doğrultuyla hareket etmedik. Biz bu memleketin problemleri nedir ve biz bu sıkıntılara nasıl tahliller öneriyoruz sıkıntısından hareket ettik. Bizim kapımız bu çerçeveyi benimseyen herkese açıktır. Hiçkimseyi peşinen dışlama niyetinde değiliz. Lakin bu çerçevenin ortasında yer alamayacağını düşünüyoruz birfazlaca siyasi örgütün. Bu çerçeve kırmızı çizgilerini fazlaca net çiziyor. Burada siyasi partiler epey kıymetli lakin asıl yaptığımız açılımların halkta nasıl karşılık bulacağı değerli. Zira asıl bakılırsavimiz o. Bu yoksa 50 tane siyasi parti gelsin, altılı değil ellili masa olalım hiç bir işe yaramaz. Asıl sıkıntımız toplumsal bir dinamik yaratmak bu prensipler ışığında.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Türkiye Komünist Partisi’nin de ortasında bulunduğu ve geçtiğimiz gün kuruluş toplantısını yapan Sosyalist Güç Birliği’yle ilgili açıklamalarda bulunan Okuyan, birliğin kuruluş hedefinin ne olduğu sorusunu şu biçimde yanıtladı:
“Uzun bir müddetdir bu çalışmaları sürdürüyorduk, kamuoyuna duyuruldu daha evvel de. Yeni bir ittifak ortaya çıkıyorsa, mevcutlara ait bir kıymetlendirme var demektir. ötürüsıyla demek ki mevcut taraflaşma Sosyalist Güç Birliği ortasında yer alan sosyalistleri tatmin etmemiş. Tatmin etmemenin ötesinde, mevcut seçenek olarak ortaya çıkanlara alternatif olarak kendisini göstermek istemiş. Türkiye’de bugünkü mevcut taraflaşmanın gündeme gelmesini istiyoruz, bunu amaçlıyoruz. Zira Türkiye’nin temel sıkıntıları konusunda epeyce da birbirinden farklı şeyler söylemeyen iki tane blok oluşmuş durumda. Biz bu tertibin değişmesi gerektiğini söyleyen, devrimci uğraş gösteren siyasi güçler olarak mevcut sistemde yer bulma talihimiz yok, hayli da istekli değiliz aslına bakarsanız yer bulmaya. Tam aksine bugün gündeme getirilen ya da masaya konan alternatifin haricinde bir alternatif oluşturmaya çalışıyoruz. Bu da yalnızca seçimle olabilecek bir şey değil, seçim şüphesiz değerli lakin onun ötesine geçen, seçimlerin öncesine ve daha sonrasına uzanan bir blok oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun birinci adımını atmış olduk.”
AKP herkesi yordu, siyaseti de yordu
Pehlivan’ın “TKP “oyları bölmeyin” sorularıyla karşılaşıyor mu? bu biçimde telaşları olan insanlara ne demek istersiniz?” sorusuna ise şu biçimde karşılık verdi:
“Bu sorular tabiki geliyor. Bu sorular sizin kanalınızda da bize hayli sefer soruldu. Bu sorulara verdiğimiz cevapların bir kısmının o soruyu soranları tatmin etme talihi yok. Zira o sorular akıldan çok hislerden çıkan sorular. Şuna hak veriyoruz. Türkiye’de 20 yıllık bir Erdoğan ve AKP iktidarı var. Bu iktidardan değerli bir kesim epey bıktı. Toplumun değerli bölümü önemli bir yorgunluk gösteriyor. Biz bu ülkede yaşayan insanlarız. Üstelik AKP konsunda yanılgı yapmamış şahıslarız. Diğerleri üzere “aldatıldık, yanıldık” demedik… Biz AKP’yi kurulduğu günden beri yanlışsız teşhis eden bir partiyiz. Biz de bu ülkede yaşıyoruz. AKP bizi de yordu, siyaseti de yordu. Şöyle ki gerçek bir taraflaşmanın önüne geçecek kadar yordu. Biz AKP gitsin hissine hem ortağız, birebir vakitte bu duyguya teslim olmamak zorundayız. Zira bu his Türkiye’yi AKP iktidarına taşıyan his ne yazık ki.
Ülkenin epeyce uzun yıllardır bu hissin içine sokulduğunu söyleyen Okuyan, “Demirel gitsin ne olursa olsun, evvel Kenan Cihan’dan, Turgut Özal’dan kurtulalım… Bu his kolay tahlile, berbatın düzgününü aramaya yöneltti. Türkiye toplumu adım adım daima daha geri olana razı olmak zorunda kaldı.” sözlerini kullandı.
Erdoğan’ın bir daha seçilmesine yardım edecek bir tavır sergileyemeyiz
Sosyalist Güç Birliği’nin kuruluşunun somut olarak seçimlere nasıl yansıyacağını soran Pehlivan, Sosyalist Güç Birliği cumhurbaşkanı adayı çıkaracak mı ya da Millet İttifakı’nın adayına oy verecek mi diye sordu.
TKP Genel Sekreteri kurulan birliğin yalnızca seçimlere odaklanarak kurulmadığını söylemiş oldu ve seçim dahil her platformda gerçek bir alternatifi ortaya koymak için kurduklarını belirtti. Fakat birliğin Erdoğan’ın bir daha seçilmesine yardımcı olacak hiç bir tavır sergileyemeyeceğini söyleyen Okuyan, bu iki birbirine çelişir üzere görünen ögesi devrimci yaratıcılıkla çözeceklerini söz etti. Bunu somut olarak da değerlendirdiklerini söyleyen Okuyan, “Devrimci bir hali biz oluştururuz. Altını çiziyorum iki şeyi yapmayacağız. Teslim olmayacağız bugünkü alternatiflere, diğer bir seçenek olduğu tezimizi öbür bir bahara ertelemeyeceğiz. Lakin bununla birlikte da Erdoğan’ın bir daha seçilmesine yardımcı olmayacağız. Bunun epey açık iki önerme olduğunun altını çiziyorum.” diye kelamlarına devam etti.
Seçimlere odaklı değil “Memleketin sıkıntıları nedir?” sorusuyla yola çıktık
Sosyalist Güç Birliği’nin varolan ittifakların ortasında niye yer almadığı sorusu da programda Okuyan’a yöneltildi. Okuyan birliğin çok anlaşılır, sade, kısa ve net bir metinle yola çıktığını söylemiş oldu. Bu çerçevenin net bir biçimde anlaşılabileceğini belirten Okuyan kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu metinde unsurlar var, bizim bundan daha sonra nasıl hareket edeceğimize dair bir doğrultu var. Biz sandıkla ilgili bir doğrultuyla hareket etmedik. Biz bu memleketin problemleri nedir ve biz bu sıkıntılara nasıl tahliller öneriyoruz sıkıntısından hareket ettik. Bizim kapımız bu çerçeveyi benimseyen herkese açıktır. Hiçkimseyi peşinen dışlama niyetinde değiliz. Lakin bu çerçevenin ortasında yer alamayacağını düşünüyoruz birfazlaca siyasi örgütün. Bu çerçeve kırmızı çizgilerini fazlaca net çiziyor. Burada siyasi partiler epey kıymetli lakin asıl yaptığımız açılımların halkta nasıl karşılık bulacağı değerli. Zira asıl bakılırsavimiz o. Bu yoksa 50 tane siyasi parti gelsin, altılı değil ellili masa olalım hiç bir işe yaramaz. Asıl sıkıntımız toplumsal bir dinamik yaratmak bu prensipler ışığında.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı