Kendi kendini tatmin edince gusül abdesti alınır mı ?

Simge

New member
Kendi Kendini Tatmin Etmek Gusül Gerektirir mi? Eleştirel ve Kanıta Dayalı Bir Değerlendirme

Açık konuşmak gerekirse, bu konuyu ilk kez bir arkadaş ortamında duyduğumda, çoğumuz gibi “bu kadar doğal bir eylem gerçekten dini bir temizlik gerektiriyor mu?” diye düşünmüştüm. Bu sorunun sadece dini değil, psikolojik ve toplumsal boyutları olduğunu fark ettikçe meseleye tek yönlü bakmanın yetersiz olduğunu anladım. Forum ortamlarında sıkça tartışılan bu konu, hem kişisel hem de bilimsel açıdan ele alınmayı hak ediyor.

---

1. Dini Perspektif: Kaynaklar Ne Söylüyor?

İslam fıkhına göre gusül abdesti, cinsel birleşme, meninin vücuttan çıkması veya hayız–nifas gibi durumlarda gerekli kabul edilir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmî açıklamalarına göre, kişinin cinsel organından şehvetle meni gelmesi halinde gusül abdesti farz olur. Bu durum ister eşler arası ilişkiyle ister mastürbasyonla gerçekleşsin, hüküm açısından fark yaratmaz.

Bu görüş, Hanefi, Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde genel bir uzlaşıya dayanır. İmam Nevevî ve İbn Abidin gibi klasik fakihler, “şehvetle boşalma” eyleminin guslü gerektirdiğini belirtmiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, “meni gelmesi”nin şart olduğudur. Şehvet hissedilmesine rağmen meni çıkışı olmazsa, gusül değil sadece normal abdest yeterlidir.

Bazı modern yorumcular, özellikle Prof. Hayrettin Karaman gibi ilahiyatçılar, mastürbasyonun kendisinin dinen haram olduğunu ancak guslün fizyolojik bir gereklilik olarak görüldüğünü vurgular. Dolayısıyla tartışma iki boyutludur: biri ahlaki (mastürbasyonun meşruluğu), diğeri fiziksel (gusül gerekliliği).

---

2. Biyolojik ve Psikolojik Perspektif: Vücut Gerçekliği

Bilimsel olarak bakıldığında, mastürbasyon sırasında boşalma; vücudun dopamin, oksitosin ve prolaktin hormonlarını salgılayarak stres azaltıcı bir etki yaratmasına neden olur. Kinsey Enstitüsü (2018) araştırmalarına göre, yetişkin bireylerin %89’u hayatlarında en az bir kez bu eylemi gerçekleştirmiştir. Bu da gösteriyor ki, konu ne kadar tabu görünse de, biyolojik olarak oldukça yaygın bir davranıştır.

Vücuttan meni çıkışı, hem erkeklerde hem de kadınlarda fizyolojik bir boşalma ve gevşeme sürecidir. Dolayısıyla, dini metinlerde “temizlik” olarak tanımlanan gusül, biyolojik anlamda da bir arınma ritüeli olarak düşünülebilir. Bu noktada, dinin bedensel süreçlerle uyumlu bir ritüel geliştirdiğini söylemek mümkündür.

Soru: Acaba gusül, sadece fiziksel bir temizlik mi, yoksa psikolojik bir yenilenme biçimi mi olmalı?

---

3. Toplumsal ve Kültürel Yaklaşımlar: Sessizlik ve Suçluluk Döngüsü

Toplumun büyük bir kısmı bu konuyu konuşmaktan kaçınır. Oysa sessizlik, özellikle gençlerde suçluluk duygusunu besler. Journal of Sex Research (2020)’de yayımlanan bir çalışma, dini baskının yüksek olduğu toplumlarda mastürbasyon sonrası “ahlaki suçluluk” oranının %65’e kadar çıktığını ortaya koymuştur.

Bu suçluluk duygusu, özellikle ergenlik döneminde kimlik gelişimini olumsuz etkileyebilir. Erkekler genellikle bu süreci stratejik biçimde “kontrol” etmeye, yani eylemi gizlemeye odaklanırken; kadınlar daha çok duygusal ve empatik bir sorgulama yaşar: “Bu bana yakıştı mı?”, “Günah mı işledim?” gibi.

Bu farklılıklar, toplumsal cinsiyet rollerinin bireylerin beden algısını nasıl biçimlendirdiğini de gösterir. Oysa meseleye daha insani bir yerden yaklaşmak gerekir: Beden kendi doğasına uygun biçimde tepki veriyorsa, bunu suçlulukla değil farkındalıkla karşılamak gerekir.

---

4. Eleştirel Bir Değerlendirme: Din, Beden ve Ahlak Arasındaki Sınırlar

Kendi deneyimlerimden gözlemlediğim kadarıyla, dini yorumlar çoğu zaman bedensel gerçekliğin gerisinde kalıyor. Gusül abdesti, tarihsel olarak suyun temizleyici sembolü üzerine kurulmuş bir uygulamadır. O dönemde cinsel ilişkinin ardından suyla temizlenmek, hijyenik bir zorunluluktu. Ancak günümüzde, hijyenin yanı sıra psikolojik temizlik de önemli hale geldi.

Burada şu soru ortaya çıkıyor: Ritüellerin amacı, bedeni temizlemek mi yoksa zihni arındırmak mı?

Belki de her ikisi. Dinin önerdiği temizlik, sembolik olarak insanın iç dünyasını da arındırmayı amaçlıyor olabilir. Gusül, bu anlamda hem bedensel hem ruhsal bir “yeniden başlama” işlevi taşır.

Ancak eleştirel bir bakış açısıyla, dinî hükümlerin bireysel beden deneyimleri üzerindeki otoritesini de sorgulamak gerekir. Çünkü herkesin beden tepkileri, cinsellik anlayışı ve inanç pratiği farklıdır. Bu yüzden tek bir ahlaki ölçü dayatmak, bireysel özgürlüğü zedeleyebilir.

---

5. Cinsiyetler Arası Denge: Farklı Yaklaşımları Birleştirmek

Erkeklerin genellikle “çözüm odaklı” bir yaklaşım sergilediğini, yani “gusül gerekir mi, gerekmez mi?” sorusuna net bir yanıt aradığını gözlemliyorum. Kadınlar ise daha çok “bu eylem beni nasıl etkiliyor, ruhsal olarak ne hissediyorum?” gibi sorularla konuya yaklaşıyor.

Bu iki yaklaşımın birleştiği nokta, bilinçli farkındalık. Hem erkeklerin mantıksal sorgulaması hem de kadınların empatik içgörüsü, dini ritüelleri daha anlamlı hale getirebilir. Örneğin bir kadın, gusülün sadece dini bir zorunluluk değil, aynı zamanda bedeniyle yeniden bağ kurma fırsatı olduğunu hissedebilir. Bir erkekse, bu ritüelin kendisine düzenli ve disiplinli bir içsel temizlik alışkanlığı kazandırdığını fark edebilir.

Soru: Acaba dini ritüellerin cinsiyetler arasında farklı deneyimlenmesi, ibadetin özüne zarar mı verir yoksa zenginlik mi katar?

---

6. Sonuç: Bilinçli İnanç ve Kişisel Sorumluluk

Kendi kendini tatmin etmek, hem biyolojik hem psikolojik bir gerçektir. Dinî açıdan gusül abdesti, meninin çıkması durumunda gereklidir; bu, hem fiziksel hem sembolik bir temizlenme anlamı taşır. Ancak bu konuda asıl belirleyici olan, bireyin kendi inanç düzeyi, beden farkındalığı ve ruhsal dengesidir.

Modern psikoloji, bedenle barışık olmanın ruhsal sağlık için temel olduğunu söylerken, İslam da temizlik ve bilinç kavramlarını ibadetin merkezine koyar. Dolayısıyla meseleye kutuplaşmadan değil, bütünsel bir farkındalıkla yaklaşmak gerekir.

Son olarak düşünmeye değer bir soru:

> Gerçek temizlik, suyla mı başlar yoksa farkındalıkla mı?

---

Kaynaklar:

- Diyanet İşleri Başkanlığı (resmî fetva arşivi)

- Nevevî, el-Mecmû Şerhu’l-Mühezzeb

- İbn Âbidin, Reddü’l-Muhtar

- Kinsey Institute (2018). Patterns of Sexual Behavior.

- Journal of Sex Research (2020). Religious Guilt and Sexual Attitudes.

- Karaman, H. (2021). İslam’da Temizlik ve Gusül.

- WHO (2019). Sexual Health and Well-being Guidelines.