Paolo Di Paolo'nun tavsiyesi 'Kitaplar şemsiye altında'

acidizing

New member
“On dokuzuncu yüzyılın en güzel romanlarından biri”. AdnKronos'un röportajında Paolo Di Paolo, tatile çıkmaya hazır okuyuculara şunları öneriyor: “'Duygusal Eğitim' Flaubert'in aynı zamanda kendi an okumasını da anlatıyor: 'Quello que se utili di notte', o yıllarda Fransa'daki politik gerçekliği anlatan ve edebiyatın “heyecan verici” ve “etkili” sosyo-politik analizler sunabileceğini gösteren bir Fransız yazarın ilk eseri.

Flaubert'in romanı hakkında Di Paolo, “Pennac'ın da çevirmeni olan Yasmina Mélaouah'ın Bompiani tarafından yayınlanan yeni bir çevirisi var” diye vurguluyor. “Romanzo senza umani” ile Strega Ödülü'ne aday gösterilen altı kişiden biri olan Di Paolo'ya göre Flaubert'in anlattığı hikaye, “inanılmaz bulduğum, aldatıcı bir aşkın hikayesi. Kahraman, kendisinden yaşça büyük bir kadına aşık oluyor, yıllarca hayalinin peşinden gidiyor. Ancak bir süre sonra, bu duygusal yansımanın ne kadar kırılgan olduğunu fark ediyor. Kitap, özel ve kamusal yaşam arasında güçlü bir ilişkiyi temsil ediyor: 1848 devrimlerinin Fransa'da damga vurduğu bir zamanda, kalbin hayatı ve tarihin hayatı birbirine giriyor. Bu aynı zamanda Kafka'nın en sevdiği kitaplardan biriydi, kim tamamını bir izleyici kitlesinin önünde yüksek sesle okumak isterdi”.


Laurent Petitmangin'in 'Geceleri İhtiyacınız Olan Şeyler'Mondadori tarafından yayınlanan ve Elena Cappellini tarafından çevrilen “demiryollarında çalışan ve hala siyasette aktif olan bir sosyalist babanın hikayesidir. Karısının ölümünden sonra adam kendini iki genç çocuğu büyütürken bulur, bunlardan biri Marine Le Pen'in sağcı partisinin saflarına katılır. İyi bir çocuk olan oğlunun aşırı sağ çevrelerde sık sık bulunması onu travmatize eder. Aynı eşitlikçi taleplere sahip insanlarla çevrili bulan bir toplumsal ve politik sınıfın dehşetini anlatan çok sert bir kitaptır. Ancak bu insanlar kendilerini aşırı sağın siyasi figürlerini temsil ederken bulurlar. Trump'ın Amerika'sının ve sağcı rüzgarların estiği Fransa'nın hikayesini karakterize eden birçok önyargı ve belirsizliği anlatan öğretici bir kitap olduğuna inanıyorum.” Di Paolo, bunun, anlatının “sosyopolitik analizden daha açıklayıcı olduğunu söyleyemem, ancak daha duygusal ve bu nedenle daha etkili ve daha az yargılayıcı” olabileceğini gösteren bir kitap olduğu sonucuna varıyor.