Pıt pıt pilavı nerenin ?

RAM

New member
Pıt Pıt Pilavı: Kimin Tenceresinden Çıktı Bu Efsane?

Bir forum başlığı düşünün: “Arkadaşlar, pıt pıt pilavı nerenin?”

Altına biri yazmış: “Bence kayınvalidemin, çünkü o ne yapsa ‘benim usulüm’ diyor.”

Bir diğeri cevaplamış: “Kars’ta yedim, ama Gaziantepli bir arkadaş da ‘bizim oranın’ dedi.”

İşte tam bu karmaşanın ortasında, bir pilavın kimlik bunalımını konuşuyoruz. Pıt pıt pilavı… ne isim ama! Sanki mutfakta biri tencerenin kapağını kapatırken “pıt!” diye bir ses çıkmış da pilava ad olmuş.

Pıt Pıt’ın Kökleri: Anadolu’nun Ortak Çocuğu

Pıt pıt pilavı genellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bilinen, özellikle Bitlis, Muş ve Siirt civarlarında sofraya konan bir lezzet. Temelde bulgur, nohut ve etin (bazı yörelerde tavuk) birleşimiyle yapılan bir pilav.

Adını ise pişme sırasında çıkan o meşhur “pıt pıt” sesinden alıyor. Kapağın altındaki ritim, tencerenin içindeki konser: Anadolu mutfağının caz versiyonu!

Ama asıl mesele şu: Bu pilav sadece bir yemek değil; Anadolu’nun kolektif ruhunu, paylaşmayı, birlikte pişirmeyi ve beklemeyi temsil ediyor. Her il “bizim oranın” dese de, bu pilav aslında “hepimizin”.

Kadınlar Empatiyle, Erkekler Stratejiyle Yaklaşıyor (Ama Bu Sefer Gerçekten Mizah Var)

Bir sofrada pıt pıt pilavı konuşuluyorsa, iki tür insan vardır:

1. “Ben bu tarifi birinden duydum ama biraz kendi dokunuşumu kattım” diyenler.

2. “Abi ölçüyü söyle, gramla, santimle, net konuşalım” diyenler.

İlk grup genelde kadınlar, ikinci grup ise erkekler olur sanıyoruz ama günümüzde işler değişti.

Bir forumda örneğin, kullanıcı ‘gastrogeek92’ şöyle yazmış olabilir:

> “Ben pilavı yaparken su oranını %17 azaltıp kapağı ısı dağılımına göre konumlandırıyorum.”

Altına ‘anneeli_74’ şu cevabı yapıştırır:

> “Canım, o kadar hesap yapacağına kalbinden ölç, zaten pıt pıt sesi geldi mi olmuş demektir.”

İşte bu noktada mizah ve gerçeklik iç içe geçiyor. Erkeklerin stratejik yönü, kadınların sezgisel tarafıyla birleştiğinde ortaya çıkan şey tam anlamıyla... denge. Belki de pıt pıt pilavı bu yüzden herkesin sofrasına uyum sağlıyor: Hem duygusal hem mantıklı bir yemek.

Forumun Efsane Tartışması: “Pıt Pıt mı, Tık Tık mı?”

Bir forumda bu tartışmayı görseniz şaşırmayın.

> “Bizde ‘tık tık pilavı’ diyorlar, pıt pıt biraz fazla şehirli olmuş.”

> “Hayır efendim, pıt pıt sesi çıkmazsa o pilav değildir, o sadece ıslak bulgurdur!”

Bu noktada devreye yaş grupları girer. 60 yaş üstü bir teyze, “Evladım, biz o sesi duyunca sobayı bile kapatırdık, yemeğin piştiğini anlardık.” der.

Genç kuşak ise Spotify’a “Pıt Pıt Lo-Fi Mix” yazar, arka fonda dinlerken pilav yapar.

Yani pıt pıt pilavı sadece bir yemek değil, bir nesiller arası köprü. Her yaştan insanın aynı tencereye farklı anlamlar kattığı, kültürel bir mozaik.

Bir Erkek Pıt Pıt Pilavı Yaparsa…

Bir erkek pıt pıt pilavı yapmaya kalkarsa, mutfak bir savaş alanına dönebilir ama sonuç genelde şaşırtıcı olur. Çünkü erkekler genelde çözüm odaklıdır.

Pilav tutmuyorsa?

→ “Bir dahakine basınçlı tencerede yaparım.”

Su fazla mı geldi?

→ “Suyun buharlaşma katsayısını not ettim, bir daha olmaz.”

Yani bilimsel yaklaşımla mutfakta Ar-Ge çalışması başlatırlar.

Kadınlar ise bu sırada aynı yemeği yaparken bir hikâye anlatır:

> “Ben bu pilavı ilk evlendiğimde yapmıştım, o zaman da kapağın pıt pıt sesine gülmüştü rahmetli…”

> Bir yemeğin etrafında hem strateji hem duygu birikince, işte o zaman pıt pıt pilavı gerçek anlamını bulur.

Bir Tabak Pilav, Bin Farklı Hikâye

Pıt pıt pilavı, yöreden yöreye değişir ama ortak paydası aynıdır: Birlikte olmak.

Bitlis’te içine kuşbaşı koyarlar, Siirt’te baharatla zenginleştirirler, bazı yerlerde et yerine mantar kullanırlar.

Ama her sofrada “pıt pıt” sesi, o evin ritmini tutar.

Kimi yerde düğün yemeğidir, kimi yerde taziye sonrası ikram.

Yani bir yemeğin sesi bile insanın hayat döngüsüne eşlik eder.

Pıt Pıt Pilavı ve E-E-A-T İlkesi

Bu kadar mizahın içinde biraz da bilgi serpiştirelim:

E-E-A-T (Deneyim, Uzmanlık, Yetkinlik, Güvenilirlik) açısından pıt pıt pilavı, yöresel mutfak kültürünü destekleyen önemli bir unsurdur.

- Deneyim: Yemeği yaparken çıkan ses, aşçının duyusal kontrolünü ölçer.

- Uzmanlık: Bulgurun su oranını bilmek ciddi bilgi ister.

- Yetkinlik: Her yöre kendi yöntemini geliştirir.

- Güvenilirlik: Anadolu mutfağı bu pilavı yüzyıllardır yapıyor, daha güvenilir bir “lezzet kaynağı” zor bulunur.

Sizce Pıt Pıt Pilavı Nerenin?

Sonuçta belki de bu sorunun tek bir cevabı yok.

Belki pıt pıt pilavı, Anadolu’nun sesi.

Tencere kapağından yükselen o “pıt” sesi, bir annenin sabrı, bir babanın emeği, bir çocuğun merakı.

Bir pilavdan fazlası yani…

Peki sizce? Pıt pıt pilavı sizin mutfağınızda nasıl pişerdi?

Birlikte konuşalım, belki bir sonraki forumda “Pıt Pıt Pilavı 2.0” başlığını açarız — içinde hem mizah hem kültür hem de bir tutam insanlık olur.