42 yaşındaki İbrahim Bingül, Çanakkale ve Eskişehir’de eğitim gördükten daha sonra girdiği Sakarya Üniversitesi Memleketler arası Alakalar Kısmını 2004’te bitirdi. Mezun olduğu okula 2005’te memur olarak atanan Bingül, 5 yıldır Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Görme Engelli Kullanıcı Hizmetleri Ünitesinde nazaranv yapıyor.
OĞLU İÇİN ÖZEL EĞİTİME BAŞLADI
Zihinsel engelli oğluna yardımcı olabilmek için 2019 yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Kısmına başlayan Bingül, stajını ise çocuğunun eğitim gördüğü Nilüfer Özel Eğitim Uygulama Okulunda yapıyor.
Açık öğretimde Toplumsal Hizmetler ve Tarih kısımlarını de bitiren son sınıf öğrencisi Bingül, bundan daha sonraki ömründe eğitmen olarak özel öğrencilerin hayatına dokunmayı hedefliyor.
“ENGELLİLİK DE BİR FARKLILIKTIR”
İbrahim Bingül, engelliliği bir acizlik değil bir farklılık olarak gördüğünü söylemiş oldu.
İnsanın evvel kendisini kabul etmesi ve problemlerine tahlil üretmesi gerektiğine inandığını lisana getiren Bingül, “Sadece kimi şeyleri farklı yaparak toplumda birebir şeyleri yapabiliriz. Evliyim, çocuğum var. Meskende eşime yardımcı olmaya uğraş ediyorum. Kâfi ki kabul işine evvel kendinizden başlayın, kendinizden başlarsanız bütün problemlerin üstesinden gelebilirsiniz.” diye konuştu.
“TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ, OKUMA İSTEĞİMİ ARTIRDI”
Bingül, okuma hırsının arkadaşlarının okula gidip de kendisinin gidememesiyle başladığını tabir ederek, çocukluğundan bu yana okumaktan öteki seçeneği olmadığını düşündüğünü anlattı.
değişen teknolojinin gelişmesiyle bilgi ve kitaba erişme imkanlarının çoğaldığını, bunun okuma isteğini artırdığını vurgulayan Bingül, “Görme engellinin bir şeyleri başarmasından dolayı liseden beri daima şaşırdılar. Bunlar doğal karşılıklı irtibat eksikliğinden kaynaklı. Zira ben de çok olağan bir biçimde kimi düzenlemeler yapıldığında herkesle tıpkı şeyi yapabilirim.” sözünü kullandı.
“BAZI İNSANLARIN MESLEKLERİ, HAYATLARI OLUR”
Bingül, engelli çocuğuna yardımcı olabilmek için özel eğitim öğretmenliği okuduğuna değinerek, şöyleki konuştu:
“Bazı insanların meslekleri, hayatları olur. Özel eğitim, beraberinde benim ömrüm. Zira kendi geçmişimi görüyorum bu çocuklarda. Gösterdikleri efor, bir harfi yazmaları, bir ayakkabıyı bağlamaları, kullandıkları bir söz… Bunlar epeyce kıymetli şeyler. hayatı daha uygun nasıl yaşayabileceklerini öğrenmeleri konusunda çocuklara yardım etmeye çalışıyoruz, bunu seviyorum.”
“BEN, ONUN MESKENDE BABASIYIM”
Stajını çocuğunun eğitim gördüğü okulda yaptığını belirten Bingül, “Kavram karışıklığı yaşıyor kimi vakit ancak o bir daha bildiğini okuyor. ‘Baba’ demeye devam ediyor zira ben onun meskende babasıyım. Verdiğim komutları yapıyor, sınıfın kurallarına uyuyor.” dedi.
Bingül, üniversitede akademisyen ya da öğretmen olarak çalışmaya devam edip çocuklara eğitim vermek istediğini kelamlarına ekledi.
OĞLU İÇİN ÖZEL EĞİTİME BAŞLADI
Zihinsel engelli oğluna yardımcı olabilmek için 2019 yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Kısmına başlayan Bingül, stajını ise çocuğunun eğitim gördüğü Nilüfer Özel Eğitim Uygulama Okulunda yapıyor.
Açık öğretimde Toplumsal Hizmetler ve Tarih kısımlarını de bitiren son sınıf öğrencisi Bingül, bundan daha sonraki ömründe eğitmen olarak özel öğrencilerin hayatına dokunmayı hedefliyor.
“ENGELLİLİK DE BİR FARKLILIKTIR”
İbrahim Bingül, engelliliği bir acizlik değil bir farklılık olarak gördüğünü söylemiş oldu.
İnsanın evvel kendisini kabul etmesi ve problemlerine tahlil üretmesi gerektiğine inandığını lisana getiren Bingül, “Sadece kimi şeyleri farklı yaparak toplumda birebir şeyleri yapabiliriz. Evliyim, çocuğum var. Meskende eşime yardımcı olmaya uğraş ediyorum. Kâfi ki kabul işine evvel kendinizden başlayın, kendinizden başlarsanız bütün problemlerin üstesinden gelebilirsiniz.” diye konuştu.
“TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ, OKUMA İSTEĞİMİ ARTIRDI”
Bingül, okuma hırsının arkadaşlarının okula gidip de kendisinin gidememesiyle başladığını tabir ederek, çocukluğundan bu yana okumaktan öteki seçeneği olmadığını düşündüğünü anlattı.
değişen teknolojinin gelişmesiyle bilgi ve kitaba erişme imkanlarının çoğaldığını, bunun okuma isteğini artırdığını vurgulayan Bingül, “Görme engellinin bir şeyleri başarmasından dolayı liseden beri daima şaşırdılar. Bunlar doğal karşılıklı irtibat eksikliğinden kaynaklı. Zira ben de çok olağan bir biçimde kimi düzenlemeler yapıldığında herkesle tıpkı şeyi yapabilirim.” sözünü kullandı.
“BAZI İNSANLARIN MESLEKLERİ, HAYATLARI OLUR”
Bingül, engelli çocuğuna yardımcı olabilmek için özel eğitim öğretmenliği okuduğuna değinerek, şöyleki konuştu:
“Bazı insanların meslekleri, hayatları olur. Özel eğitim, beraberinde benim ömrüm. Zira kendi geçmişimi görüyorum bu çocuklarda. Gösterdikleri efor, bir harfi yazmaları, bir ayakkabıyı bağlamaları, kullandıkları bir söz… Bunlar epeyce kıymetli şeyler. hayatı daha uygun nasıl yaşayabileceklerini öğrenmeleri konusunda çocuklara yardım etmeye çalışıyoruz, bunu seviyorum.”
“BEN, ONUN MESKENDE BABASIYIM”
Stajını çocuğunun eğitim gördüğü okulda yaptığını belirten Bingül, “Kavram karışıklığı yaşıyor kimi vakit ancak o bir daha bildiğini okuyor. ‘Baba’ demeye devam ediyor zira ben onun meskende babasıyım. Verdiğim komutları yapıyor, sınıfın kurallarına uyuyor.” dedi.
Bingül, üniversitede akademisyen ya da öğretmen olarak çalışmaya devam edip çocuklara eğitim vermek istediğini kelamlarına ekledi.