Doğa Derneği, tabiat uğraşında yaşanan hak ihlalleri için BM İnsan Hakları Konseyi’ne müracaat süreci ve izlenecek kademeleri anlatan bir rehber yayımladı.
Son senelerda artan maden, güç ve tarım projelerindeki yanlış planlamalar kararında doğa ve doğal yaşam alanlarının tahribatında geri dönülmez kayıplar yaşanıyor. Bu tahribata kayıtsız kalmayan kişi ve kurumların doğanın yok edilişine karşı verdiği mücadeleise her geçen gün artıyor. Tabiatını savunmak isteyen halk sesini duyurmak için bir fazlaca yola başvuruyor fakat memleketler arası prosedürleri bu süreçte sonlu düzeyde kullanabiliyor.
Etkiniz AB Programı dayanağı ile hazırlanan rehber, Birleşmiş Milletler düzeneklerin nasıl kullanabileceğini ve başvuru yöntemini açıklayarak tabiatını savunmak isteyenlere yol göstermeyi amaçlıyor. Rehberde, doğa uğraşı ve hak ihlallerinde Birleşmiş Milletler düzenekleri, İnsan Hakları Kurulu özel prosedürleri ve müracaat süreçleri yer alıyor.
Doğanın yok edilmesi hem de bir insan hakları ihlali
Yaşam alanlarını ve doğayı tahrip eden projeler ve yanlış uygulamalar beraberinde insan hakları ihlali sayıldığı için BM İnsan Hakları Konseyi’ne başvurulması tabiat savunucularına çabalarında büyük takviye sağlıyor.
‘’Birleşmiş Milletler düzenekleri gereğince kullanılmıyor’
Rehberi yayına hazırlayan Tabiat Derneği Hukuk Danışmanı Av. Hasret Altıparmak “Doğa gayreti ve buna bağlı hak ihlalleriyle ilgili olarak kendi hukukumuzdaki adalete erişim sistemlerini biliyor ve kullanıyoruz. Lakin Birleşmiş Milletler sistemleri ve milletlerarası savunuculuk halleri lisan manisi ve bilgi eksikliği niçiniyle ne yazık ki tesirli bir biçimde kullanılamıyor. Bu rehberin tabiat uğraşı ve hak ihlallerinde tesirli ve yaygın kullanılan bir kaynak olmasını arzuluyoruz. Tabiatın hakkını savunmak için bütün düzenekleri ve savunuculuk formlarını kullanmaya devam edeceğiz.” dedi.
Doğa Derneği İdare Şurası Lideri Dicle Tuba Kılıç ise rehber hakkında şunları söylemiş oldu “Doğanın haklarını 20 yıldır savunuyoruz. Bu süreçte hem ulusal hem milletlerarası düzenekler hakkında elde ettiğimiz bilgi ve tecrübesi paylaşmak bizim temel vazifemiz. Türkiye’de yaşanan hak ihallerine bir fazlaca örnek gösterebiliriz. Bir gölün kurutulması yalnızca kuşların değil balıkçıların da hayatını olumsuz etkiliyor. Bir dağın madenlerle parçalanması yalnızca yaban hayatının değil oradaki arıcılar üzere üreticilerin de hayat hakkını ihlal ediyor. Yayımladığımız rehbermücadelesini memleketler arası platforma taşımak isteyenler için yol gösterici olacak veBM İnsan Hakları Konseyi’nekolayca müracaat yapmakmümkün olacak. Tabiatın sesi olmak ve onu çoğaltmak için daima bir arada çaba etmeye devam edeceğiz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Son senelerda artan maden, güç ve tarım projelerindeki yanlış planlamalar kararında doğa ve doğal yaşam alanlarının tahribatında geri dönülmez kayıplar yaşanıyor. Bu tahribata kayıtsız kalmayan kişi ve kurumların doğanın yok edilişine karşı verdiği mücadeleise her geçen gün artıyor. Tabiatını savunmak isteyen halk sesini duyurmak için bir fazlaca yola başvuruyor fakat memleketler arası prosedürleri bu süreçte sonlu düzeyde kullanabiliyor.
Etkiniz AB Programı dayanağı ile hazırlanan rehber, Birleşmiş Milletler düzeneklerin nasıl kullanabileceğini ve başvuru yöntemini açıklayarak tabiatını savunmak isteyenlere yol göstermeyi amaçlıyor. Rehberde, doğa uğraşı ve hak ihlallerinde Birleşmiş Milletler düzenekleri, İnsan Hakları Kurulu özel prosedürleri ve müracaat süreçleri yer alıyor.
Doğanın yok edilmesi hem de bir insan hakları ihlali
Yaşam alanlarını ve doğayı tahrip eden projeler ve yanlış uygulamalar beraberinde insan hakları ihlali sayıldığı için BM İnsan Hakları Konseyi’ne başvurulması tabiat savunucularına çabalarında büyük takviye sağlıyor.
‘’Birleşmiş Milletler düzenekleri gereğince kullanılmıyor’
Rehberi yayına hazırlayan Tabiat Derneği Hukuk Danışmanı Av. Hasret Altıparmak “Doğa gayreti ve buna bağlı hak ihlalleriyle ilgili olarak kendi hukukumuzdaki adalete erişim sistemlerini biliyor ve kullanıyoruz. Lakin Birleşmiş Milletler sistemleri ve milletlerarası savunuculuk halleri lisan manisi ve bilgi eksikliği niçiniyle ne yazık ki tesirli bir biçimde kullanılamıyor. Bu rehberin tabiat uğraşı ve hak ihlallerinde tesirli ve yaygın kullanılan bir kaynak olmasını arzuluyoruz. Tabiatın hakkını savunmak için bütün düzenekleri ve savunuculuk formlarını kullanmaya devam edeceğiz.” dedi.
Doğa Derneği İdare Şurası Lideri Dicle Tuba Kılıç ise rehber hakkında şunları söylemiş oldu “Doğanın haklarını 20 yıldır savunuyoruz. Bu süreçte hem ulusal hem milletlerarası düzenekler hakkında elde ettiğimiz bilgi ve tecrübesi paylaşmak bizim temel vazifemiz. Türkiye’de yaşanan hak ihallerine bir fazlaca örnek gösterebiliriz. Bir gölün kurutulması yalnızca kuşların değil balıkçıların da hayatını olumsuz etkiliyor. Bir dağın madenlerle parçalanması yalnızca yaban hayatının değil oradaki arıcılar üzere üreticilerin de hayat hakkını ihlal ediyor. Yayımladığımız rehbermücadelesini memleketler arası platforma taşımak isteyenler için yol gösterici olacak veBM İnsan Hakları Konseyi’nekolayca müracaat yapmakmümkün olacak. Tabiatın sesi olmak ve onu çoğaltmak için daima bir arada çaba etmeye devam edeceğiz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı