Seyyidül istiğfar, tövbe ve istiğfar duasıdır. Kul yalnızca ‘Estağfirullah’ diyerek ve pişman olarakta tevbe etmiş olur fakat Seyyidül istiğfar en üstün ve en faziletli, etkili dualardan biridir. Pekala Seyyidül istiğfar duası nasıl okunur? Seyyidül istiğfar duasının Arapçasını, okunuşunu ve Türkçe manasını sizler için derledik…
En makbul istiğfar
Şeddad bin Evs’den -radıyallahu anh- rivayete göre Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şu biçimde buyurmuşlardır:
“İstiğfârın en üstünü kulun şu biçimde demesidir:
Okunuşu: “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente”
Anlamı: «Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den öteki ibâdete lâyık ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim kelamımda ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lutfettiğin nîmetleri büyük huzûrunda minnetle anar, günâhımı îtirâf ederim. Beni affet, kuşku yok ki günahları Sen’den diğer affedecek yoktur.»”
Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kelamlarına devamla şu biçimde buyurur:
“Her kim, bu Seyyidü’l istiğfârı sevâbına ve fazîletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse Cennetlik olur. bir daha her kim, sevâbına ve fazîletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse Cennetlik olur.” (Buhârî, Deavât, 2, 16; Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101)
Bu duânın hulâsa-i meali:
“Ya Rabb, ben cürm ü kusurlarımı i’tirâf eylerim, tevbe ve istiğfar ederim, ni’metlerinin şükründen âcizim, beni afv ü mağfiret eyle” demektir.
En makbul istiğfar
Şeddad bin Evs’den -radıyallahu anh- rivayete göre Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şu biçimde buyurmuşlardır:
“İstiğfârın en üstünü kulun şu biçimde demesidir:
Okunuşu: “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente”
Anlamı: «Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den öteki ibâdete lâyık ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim kelamımda ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lutfettiğin nîmetleri büyük huzûrunda minnetle anar, günâhımı îtirâf ederim. Beni affet, kuşku yok ki günahları Sen’den diğer affedecek yoktur.»”
Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kelamlarına devamla şu biçimde buyurur:
“Her kim, bu Seyyidü’l istiğfârı sevâbına ve fazîletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse Cennetlik olur. bir daha her kim, sevâbına ve fazîletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse Cennetlik olur.” (Buhârî, Deavât, 2, 16; Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101)
Bu duânın hulâsa-i meali:
“Ya Rabb, ben cürm ü kusurlarımı i’tirâf eylerim, tevbe ve istiğfar ederim, ni’metlerinin şükründen âcizim, beni afv ü mağfiret eyle” demektir.