Dünya global ısınmanın tesirlerini hissetmeye başladı.
Ocak ayının ortasında olmamıza karşın yazdan kalma günler yaşanıyor.
Buna karşı yağışların kesilmesi ile barajlar boşalırken toprakta da çok kuraklık baş gösterdi.
Havadaki bu dengesizlik su baskınlı felaketlere de niye olabilir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Prof. Dr. Hakan Ersoy, mevzuya ait değerlendirmelerde bulundu.
Ersoy, yaptığı açıklamada, Trabzon’da geçen hafta termometreler 4 dereceyi görürken hava sıcaklığının bugünlerde 18 dereceye kadar çıktığını, bunun da global iklim değişikliğinin örneklerinden olduğunu belirtti.
“Doğu Karadeniz kuraklık tesirlerini 10 yıl içerisinde yaşayacak”
Doğu Karadeniz’de iklim değişikliğinin kendini taşkın ve sellerle gösterdiğini işaret eden Ersoy, “Karadeniz Bölgesi’ndeki kuraklık için yayınlanan haritalara baktığımız vakit Trabzon, etraftaki vilayetlere nazaran son 3-4 ayda en çok kuraklığın yaşandığı vilayetlerden birisi. Doğu Karadeniz Türkiye’nin en çok yağış alan, yüzey suyu açısından hiç bir eksiği olmayan bölge olarak görülmesine karşın, bu tesirleri yavaş yavaş önümüzdeki 10 yıl içerisinde yaşayacağız.” dedi.
“Su taşkınları ile karşılaşabiliriz”
Ersoy, global iklim değişikliğinin en büyük tesirlerinden birinin de havadaki dalgalanmalar olduğuna dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Bir hafta ortayla neredeyse 15 derece farklılık var. Buna iklim dengesizliği diyebiliriz. Kıymetli tesirlerinden biri de tahminen bu sıcaklıkların akabinde birkaç gün daha sonra bizim bölgemizde çok bir yağışla birlikte taşkınla karşılaşabiliriz. Global iklim değişikliğinin en değerli tesirleri farklı ekstrem durumları epeyce kısa vakitte bir arada yaşamak. Bunun için en kıymetli şeylerden birisi kamu şuuru. Bundan başlayarak en üst seviyede bu şuuru artırarak bununla yaşamayı öğrenebiliriz. Bu tıp kuraklıklar ya da iklim değişikliğine bağlı gelişen olayları hazırlayan jeolojik faktörler var. Bugün burada bunu yaşamamız, yarın büsbütün kuraklığa gidiyoruz manasına gelmez.”
“İki ay içerisinde düşecek yağış, birkaç saat içerisinde yağdığı için…”
Doğa kaynaklı olayların milyonlarca yılın birikimi kararı oluştuğunun altını çizen Ersoy, “ötürüsıyla hayli yakın gelecekte bilhassa Karadeniz Bölgesi olarak iklim değişikliğinin tesirlerini direkt yaşayacak bir bölge olduğumuzu düşünmüyorum.” diye konuştu.
Ersoy, global iklim değişikliğinde ani ve şiddetli yağışların olduğunu vurgulayarak “İki ay içerisinde düşecek yağış, birkaç saat içerisinde yağdığı için karşımıza taşkınlarla çıkıyor. Bunun benzerilerini Araklı’da, Dereli’de, Doğankent’te yaşadık. Değerli olan, biz ne kadar hazırız? Bu cins olayların karşısında durmaya devam edersek kaybetmeye mahkumuz. Tabiat olayları 4,5 milyar yıldır yaşanıyor, bunu afete dönüştüren beşerler. Bu olaylarla birlikte yaşamayı öğrendiğimiz vakit tahminen daha hoş gelecek bırakabiliriz.” ifadesini kullandı.
Ocak ayının ortasında olmamıza karşın yazdan kalma günler yaşanıyor.
Buna karşı yağışların kesilmesi ile barajlar boşalırken toprakta da çok kuraklık baş gösterdi.
Havadaki bu dengesizlik su baskınlı felaketlere de niye olabilir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Prof. Dr. Hakan Ersoy, mevzuya ait değerlendirmelerde bulundu.
Ersoy, yaptığı açıklamada, Trabzon’da geçen hafta termometreler 4 dereceyi görürken hava sıcaklığının bugünlerde 18 dereceye kadar çıktığını, bunun da global iklim değişikliğinin örneklerinden olduğunu belirtti.
“Doğu Karadeniz kuraklık tesirlerini 10 yıl içerisinde yaşayacak”
Doğu Karadeniz’de iklim değişikliğinin kendini taşkın ve sellerle gösterdiğini işaret eden Ersoy, “Karadeniz Bölgesi’ndeki kuraklık için yayınlanan haritalara baktığımız vakit Trabzon, etraftaki vilayetlere nazaran son 3-4 ayda en çok kuraklığın yaşandığı vilayetlerden birisi. Doğu Karadeniz Türkiye’nin en çok yağış alan, yüzey suyu açısından hiç bir eksiği olmayan bölge olarak görülmesine karşın, bu tesirleri yavaş yavaş önümüzdeki 10 yıl içerisinde yaşayacağız.” dedi.
“Su taşkınları ile karşılaşabiliriz”
Ersoy, global iklim değişikliğinin en büyük tesirlerinden birinin de havadaki dalgalanmalar olduğuna dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Bir hafta ortayla neredeyse 15 derece farklılık var. Buna iklim dengesizliği diyebiliriz. Kıymetli tesirlerinden biri de tahminen bu sıcaklıkların akabinde birkaç gün daha sonra bizim bölgemizde çok bir yağışla birlikte taşkınla karşılaşabiliriz. Global iklim değişikliğinin en değerli tesirleri farklı ekstrem durumları epeyce kısa vakitte bir arada yaşamak. Bunun için en kıymetli şeylerden birisi kamu şuuru. Bundan başlayarak en üst seviyede bu şuuru artırarak bununla yaşamayı öğrenebiliriz. Bu tıp kuraklıklar ya da iklim değişikliğine bağlı gelişen olayları hazırlayan jeolojik faktörler var. Bugün burada bunu yaşamamız, yarın büsbütün kuraklığa gidiyoruz manasına gelmez.”
“İki ay içerisinde düşecek yağış, birkaç saat içerisinde yağdığı için…”
Doğa kaynaklı olayların milyonlarca yılın birikimi kararı oluştuğunun altını çizen Ersoy, “ötürüsıyla hayli yakın gelecekte bilhassa Karadeniz Bölgesi olarak iklim değişikliğinin tesirlerini direkt yaşayacak bir bölge olduğumuzu düşünmüyorum.” diye konuştu.
Ersoy, global iklim değişikliğinde ani ve şiddetli yağışların olduğunu vurgulayarak “İki ay içerisinde düşecek yağış, birkaç saat içerisinde yağdığı için karşımıza taşkınlarla çıkıyor. Bunun benzerilerini Araklı’da, Dereli’de, Doğankent’te yaşadık. Değerli olan, biz ne kadar hazırız? Bu cins olayların karşısında durmaya devam edersek kaybetmeye mahkumuz. Tabiat olayları 4,5 milyar yıldır yaşanıyor, bunu afete dönüştüren beşerler. Bu olaylarla birlikte yaşamayı öğrendiğimiz vakit tahminen daha hoş gelecek bırakabiliriz.” ifadesini kullandı.