Babası İbrahim Mbombo Njoya’nın vefatının akabinde, 10 Ekim 2021’de tahta çıkan 28 yaşındaki Kral Nabil de babası ve dedesi üzere Osmanlı geleneği “cuma selamlığı’ külçeşidini devam ettiriyor.
Cuma günleri, Kamerun’un kuzeybatısında Foumban kentinde bulunan sarayının karşısındaki Merkez Mescit’te cuma namazını kılan Kral Nabil, mescitten sarayına halkını selamlayarak dönüyor.
HALKIN KAYGILARINI DİNLİYOR
Bölgede yaşayan 2 milyon Bamun’un hükümdarı Nabil, “Cuma Selamlığı” merasiminde, halkın kaygılarını dinliyor, şikayetleri pahalandırıyor.
ondan sonrasında sarayda devam eden “cuma selamlığı” merasiminde askerler ve mahallî yöneticilerin yanı sıra halk, Kral Nabil’in önünde resmi geçitte bulunuyor.
Klasik enstrümanlar ve atlar ile hükümdarın huzurunda şov yapıldıktan daha sonra, dini önderin duası ile “cuma selamlığı” merasimi son buluyor.
CUMA SELAMLIĞI GELENEĞİ, OSMANLI KÜLTÜRÜNDEN
Kamerunlu Sosyolog Muhammed Pagna, Kamerun’daki Osmanlı izleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Yedi asır evvel kurulmuş Bamun Krallığının 1905-1910’da İslamiyet’i seçtiğini belirten Pagna, Bamun halkının yüzde 85’nin Müslüman olduğunu aktardı.
İslamiyet’in Kamerun’a Osmanlılar yardımıyla Müslüman olan Nijeryalı Müslümanlar tarafınca taşındığını belirten Pagna, Bamun halkının ve hükümdarlarının Osmanlı kültüründen epey fazla etkilendiğini vurguladı.
Pagna, “Bamun hükümdarları “cuma selamlığı” geleneğini Osmanlı kültüründen olduğu üzere almıştır.” sözlerini kullandı.
Osmanlı külçeşidinin Bamun hükümdarlarını biroldukca mevzuda etkilediğini anlatan Pagna, Bamun hükümdarlarının namaz kıldıkları mescitlerde de Osmanlı kültüründe olduğu üzere “kral kapısı” inşa ettirdiğini kelamlarına ekledi.
“İSLAM, İRŞAD VE İKNA İLE BENİMSENDİ”
Türkiye’nin Yaounde Büyükelçiliği Din Hizmetleri Koordinatörü Yasin Yavuz, İslam’ın Kamerun’a daha evvel vilayeti olduğu Nijerya üzerinden geldiği belirtti.
İslam’ın sahra bölgesinde süratle yayıldığını lakin Kamerun üzere dağlık ve ormanlık bölgelerde nispeten daha yavaş ilerlediğini vurgulayan Yavuz, Osmanlı Devleti’nin bölgeye İslam’ın yanı sıra külçeşidini de taşıdığını söylemiş oldu.
Kamerun’da lokal yöneticiler ismi verilen sultanlar ve hükümdarların Osmanlı halifesine bağlılıklarından dolayı, Osmanlı kültüründen ziyadesiyle etkilendiğini lisana getiren Yavuz, “İslam bu bölgelerde kılıç ile değil, irşad ve ikna yolları ile benimsendiğinden imamlar cuma hutbelerini kılıç ile değil asa ile okurlar” diye konuştu.
OSMANLI’DA CUMA SELAMLIĞI
Osmanlı devrinde hükümdar cuma namazını ekseriyetle bulunduğu yerdeki mescitlerden birinde halkla bir arada kılar ve daha sonrasında “cuma selamlığı” ya da “selamlık” ismi verilen merasimle sarayına dönerdi.
Cuma selamlığı merasiminde hükümdar kendisine eşlik eden devlet erkanı ile birlikte, halkı selamlar, onların kederini dinlerdi.
Hükümdarları ile buluşan halk, “Padişahım epeyce yaşa”, “Uğrun açık, yaşın uzun ola”, “Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var!” biçiminde tezahüratta bulunur.
Cuma günleri, Kamerun’un kuzeybatısında Foumban kentinde bulunan sarayının karşısındaki Merkez Mescit’te cuma namazını kılan Kral Nabil, mescitten sarayına halkını selamlayarak dönüyor.
HALKIN KAYGILARINI DİNLİYOR
Bölgede yaşayan 2 milyon Bamun’un hükümdarı Nabil, “Cuma Selamlığı” merasiminde, halkın kaygılarını dinliyor, şikayetleri pahalandırıyor.
ondan sonrasında sarayda devam eden “cuma selamlığı” merasiminde askerler ve mahallî yöneticilerin yanı sıra halk, Kral Nabil’in önünde resmi geçitte bulunuyor.
Klasik enstrümanlar ve atlar ile hükümdarın huzurunda şov yapıldıktan daha sonra, dini önderin duası ile “cuma selamlığı” merasimi son buluyor.
CUMA SELAMLIĞI GELENEĞİ, OSMANLI KÜLTÜRÜNDEN
Kamerunlu Sosyolog Muhammed Pagna, Kamerun’daki Osmanlı izleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Yedi asır evvel kurulmuş Bamun Krallığının 1905-1910’da İslamiyet’i seçtiğini belirten Pagna, Bamun halkının yüzde 85’nin Müslüman olduğunu aktardı.
İslamiyet’in Kamerun’a Osmanlılar yardımıyla Müslüman olan Nijeryalı Müslümanlar tarafınca taşındığını belirten Pagna, Bamun halkının ve hükümdarlarının Osmanlı kültüründen epey fazla etkilendiğini vurguladı.
Pagna, “Bamun hükümdarları “cuma selamlığı” geleneğini Osmanlı kültüründen olduğu üzere almıştır.” sözlerini kullandı.
Osmanlı külçeşidinin Bamun hükümdarlarını biroldukca mevzuda etkilediğini anlatan Pagna, Bamun hükümdarlarının namaz kıldıkları mescitlerde de Osmanlı kültüründe olduğu üzere “kral kapısı” inşa ettirdiğini kelamlarına ekledi.
“İSLAM, İRŞAD VE İKNA İLE BENİMSENDİ”
Türkiye’nin Yaounde Büyükelçiliği Din Hizmetleri Koordinatörü Yasin Yavuz, İslam’ın Kamerun’a daha evvel vilayeti olduğu Nijerya üzerinden geldiği belirtti.
İslam’ın sahra bölgesinde süratle yayıldığını lakin Kamerun üzere dağlık ve ormanlık bölgelerde nispeten daha yavaş ilerlediğini vurgulayan Yavuz, Osmanlı Devleti’nin bölgeye İslam’ın yanı sıra külçeşidini de taşıdığını söylemiş oldu.
Kamerun’da lokal yöneticiler ismi verilen sultanlar ve hükümdarların Osmanlı halifesine bağlılıklarından dolayı, Osmanlı kültüründen ziyadesiyle etkilendiğini lisana getiren Yavuz, “İslam bu bölgelerde kılıç ile değil, irşad ve ikna yolları ile benimsendiğinden imamlar cuma hutbelerini kılıç ile değil asa ile okurlar” diye konuştu.
OSMANLI’DA CUMA SELAMLIĞI
Osmanlı devrinde hükümdar cuma namazını ekseriyetle bulunduğu yerdeki mescitlerden birinde halkla bir arada kılar ve daha sonrasında “cuma selamlığı” ya da “selamlık” ismi verilen merasimle sarayına dönerdi.
Cuma selamlığı merasiminde hükümdar kendisine eşlik eden devlet erkanı ile birlikte, halkı selamlar, onların kederini dinlerdi.
Hükümdarları ile buluşan halk, “Padişahım epeyce yaşa”, “Uğrun açık, yaşın uzun ola”, “Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var!” biçiminde tezahüratta bulunur.