Vitaminler, insan sıhhati için hayati pahaya sahip organik bileşiklerdir. Vitamin eksikliği, bir epeyce kıymetli sıhhat problemine niye olabilir, bu niçinle vitamin eksikliği bulunan şahısların uygun vitamin ve besin desteği alması epeyce kıymetlidir.
Vitaminlerin bilhassa doğal yollardan alınması, günlük tüketilmesi gereken elzem aminoasit, yağ asidi ve karbonhidrat bileşenleri ile yerine konması son derece değerlidir. Lakin önemli vitamin eksikliği çekenler yahut hastalık sürecinde olanlara, uzman tavsiyesi ile ilaç halinde vitamin desteği alması önerilebilir.
Organik beslenememe ve gerilim, bedenin istikrarını bozuyor Bedenin savunma düzeneği olan bağışıklık sistemi; yalnızca dışarıdan gelen tehlikelere karşı bedeni korumakla kalmıyor, hem de yaşlılığa karşı gayret veriyor ve zinde hissetmeyi sağlıyor. Bedenin antioksidan düzeneğinin çalışmasında da rol oynayan bağışıklık sistemi zayıfladığında ise kimi riskler ortaya çıkabiliyor. Çağımızın getirdiği çalışma şartları dejenerasyonu, inorganik besin tüketimi ve gerilim idaresini uygun sağlayamamaktan kaynaklı, beden metabolik istikrarımız ne yazık ki bozulabilmekte, bağışıklık sistemimiz ziyana uğrayarak enfeksiyonlara karşı direncimiz azalabilmektedir. Bunun önüne geçebilmek ismine, vitamin destek kullanması dönemsel olarak muhtaçlığımız haline gelmektedir.
Kimler için, hangi vitamin destekleri uygun olandır? Hangi takviyeler, ne kadar kullanılmalıdır? Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Fidan, hususa ait şu biçimde konuştu:
Biroldukca multivitamin; kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum ve çinko üzere mineraller içerir. Şahısların muhtaçlığına nazaran belirlenmesi gereken bu tercihler, yanlış kullanıma bağlı organ hasarına niçiniyet verebilmektedir.
Vücut için kâfi ve istikrarlı olan bir sağlıklı beslenmede, vitamin ve besin takviyesine gereksinim yoktur. Ama düşük güç içeren diyet tüketenler, kâfi ve istikrarlı beslenemeyenler, vejetaryenler, hayvansal besin tüketmeyen hiç tüketmeyen veganlar, demir yetersizliği ve anemisi olanlar, hamile ve emziren bayanlar, menapoz daha sonrası kemik kaybı fazla olan bayanlar, yaşlılar, uzun müddet ilaç kullananlar (antibiyotikler, laksatifler, diüretikler), besin alımını engelleyen alerjik hastalıkları olanlar, bir hastalığa bağlı beslenme (nutrisyon) tedavisi alanlar, diyaliz tedavisi goren hastalar kesinlikle; tedavilerine ve şahsi gereksinimlerine uygun vitamin desteği almalıdırlar.
HANGİ VİTAMİN NE VAKİT KULLANILMALI?
Kemik sıhhatinizi korumak istiyorsanız;
Kalsiyum, D ve K vitaminleri, potasyum, magnezyum hepsi kemik sıhhatinizin muhafazasında değerli rol oynar. D vitamini ve kalsiyumun değerini hepimiz biliyoruz lakin son senelerda yapılan araştırmalar; magnezyum, potasyum ve K vitaminin de hayli değerli olduğunu vurguluyorlar.
Özellikle, şayet osteoporoz ismi verilen kırılgan, incelen kemikler üzere bir riskiniz var ise, sizler için kalsiyum ve D vitamini desteği faydalı olabilir. Vegan yahut vejeteryan beslenme tarzına sahipseniz; B vitamini sıklıkla; et, yumurta ve süt eserleri dahil olmak üzere hayvansal kaynaklardan elde edilen besinlerdendir. Bu besinleri günlük beslenmenizde tüketmediğiniz için bilhassa B12 vitamini açısından dayanak almayı düşünebilirsiniz. Eksikliğinde mental yorgunluğun yanı sıra konsantrasyon kuvvetliğü çekilebilmektedir.
Spor yapan bireylerde vitamin desteği,
Yapılan çalışmalara bakıldığında güç metabolizmasının, performansımıza hayli tesiri olduğu üzere hücre yenilenmesinin de idmanlarda çalışan kasların güzelleşmesine katkısı olduğunu söyleyebiliriz.
Kişiye özel hazırlanan beslenme programları ile atletlerde süreç destek kullanmadan rahatlıkla yönetilebilir. Şayet diyetiniz optimal değilse yahut güç açığı oluşturmak için besinlerinizi kısıtlıyorsanız destek olarak kullanmanız gerekebilir. Bu vitamin desteği ise B, demir, magnezyum ve çinko kompleksi olan bir multivitamin dayanağı ile sağlanabilmektedir. Spor yapacağınız günün sabaha tok karına almanız kâfi olacaktır. Bilinen bir başka gerçek ise spora başlayan her bireyin, suplement olarak besin bedellerinin sıkıştırılmış formu olan CLA, L-Carnitin, BCAA yahut farklı protein tozu suplementlerini denetimsiz bir biçimde kullanmaya başlayarak organlara binen yükü arttırmak oluyor. Bu muhakkak kişinin kan bedelleri ve metabolik durumuna göre, sıhhat profesyoneli tarafınca karar verilebilecek kıymetli bir durumdur.
Gebelik periyodu vitamin desteği;
Prenatal vitaminler, gebe bayanların kullanmasına uygun multivitamin destekleridir. Öbür multivitaminler ile karşılaştırıldığında hamilelik sürecince daha fazla muhtaçlık duyulan birtakım besin hususlarını de içerirler. Gebelik sürecinde tüm vitamin ve mineraller sizin için farklı bir ehemmiyet taşımaktadır. Ancak folik asit, demir, kalsiyum, D vitamini, DHA, iyot içerikli vitamin ve mineral preperatları; bebeğinizin hamilelik devrinde büyümesinde ve gelişmesinde ekstra rol oynar.
Gebelik kanısı oluşmaya başladığında, folikasit preparatı başlanarak gebeliğin birinci tremestır sonuna kadar devam edilmelidir. Gebelik mühletince multivitamin dayanağı ise devam edilebilir.
Kalp sıhhatiniz için vitamin, mineral gereksiniminize dikkat edin;
Kalp sıhhati için şayet olmazsa olmaz vitamin takviyesi, Omega3 yağ asidi kullanmasıdır. Antienflamatuar özelliği olan Omega 3, kullanmasının kardiyovasküler problemleri azalttığı biliniyor. Ayrıyeten gerekli mineral dayanağı ile kalbin tertipli olarak atmasına yardımcı olur ve bir çalışmada sistemli potasyum kullanmasının sistolik kan basıncını düşürdüğü de bulunmuştur. Kan basıncını düşürmek inme, kalp hastalığı, kalp yetmezliği ve böbrek hastalığı riskini azaltır. Potasyum olarak varlıklı besinler; meyve ve zerzevat, süt, et ve tam tahıllardır. Potasyum farklı bir preperat olarak yahut multivitamin içeriğinde tertipli olarak hergün alınabilir.
Sürekli yorgun hisseden bireyler için vitamin desteği,
Bedenimizde birtakım vitamin ve mineraller azalırsa, yorgunluk hissi başlar. Bilhassa demir, potasyum, kalsiyum eksikliği, folik asit ve B12 vitamini noksanlığında birinci, hatta birden fazla vakit tek belirti; hafifçelemeyen bir yorgunluk halidir. Kronik yorgunluğunuzun ardında, gereğince su içmemek kadar sıradan ve çözülmesi kolay bir sorun da yatıyor olabilir. Bedendeki tüm işlevler için elzem olan su, yokluğunda yorgunluğa yol açar. Nizamlı olarak su içmeye başladığınızda da yorgunluk sorunu çözülebilmektedir. Destek olarak birinci akla gelen takviyeler magnezyum, D vitamini, B12 vitamini, Demir preperatı takviyesi almak olabilmektedir. Bunlara ek olarak; kronik bedensel yorgunlukta arı poleni, koenzimQH faal formu da yorgunluğunuzun giderilmesinde en büyük destekçileriniz olabilir. Bu vitamin dayanağını mevsim geçişlerinde 3 aylık dönemler halinde tertipli olarak kullanabilirsiniz.
Çok sık hasta oluyorsanız ya da hastalığa meyilli bir yapınız var ise;
Bağışıklık sistemi, organizmayı birden fazla hastalığa karşı koruyan tüm biyolojik yapı ve süreç sistemlerinden oluşur. Şayet sık bir biçimde hastalanıyorsanız, bu durum bağışıklık sisteminizin zayıf olduğuna işaret eder; ötürüsıyla sistemin güçlendirilmesi gerekir. Keten tohumu, hindistan cevizi yağı ve çinko içeriği varlıklı besinler; sık hasta olmanızın önüne geçmekte bariyer tesiri yaratır. Bilhassa süt, yumurta, badem, ay çekirdeği ve balıkta bulunan çinko, yetersiz tüketimine bağlı halsizlik ve bedende yorgunluk yapabilmektedir. Bunun için C vitamini dayanağı ve Çinko preperatı, kış periyotlarında ve bilhassa mevsim geçiş devirlerinde periyodik olarak kullanılabilir.
Düşük ruh haliniz var ise ve kendinizi ruhsal olarak yorgun hissediyorsanız;
Araştırmalar, Türkiye yüzde 11.6’sının depresyonda olduğunu söylüyor. 2020 yılı sonuna kadar depresyonun dünyadaki sıhhat problemleri ortasında ikinci sıraya yükseleceği de öngörülüyor. Birebir araştırmalar, vitamin-mineral eksiklikleri giderildiğinde depresyon oranlarının düştüğünü de bize gösteriyor. B-12 vitamini eksikliği; depresyon, hafıza kaybı, zihinsel fonksiyon bozukluğu, baş ağrısı, yorgunluk, unutkanlık ve gibisi bilişsel fonksiyon yetersizliklerine sebep olabiliyor. B-12 vitamini de balık, yumurta, süt ve süt eserleri üzere hayvansal kaynaklı besinlerde çokça bulunuyor. B vitaminleri ayrıyeten hudut sistemi ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi, olağan tat duyusu, güzel görme ve sağlıklı bir cilt yapısı için de pek değerli.
“D VİTAMİNİ DEPRESYON ÜZERİNDE EPEY ÖNEMLİ”
Beslenme sisteminizde bu besinlerden faydalanamıyorsanız, kesinlikle preperat olarak uygun periyot aralıkları ile beden desteklenmeli şikayetlerin önüne geçilmelidir. Merkezi hudut sistemi için en değerli vitaminlerden biri olan D vitamininin, depresyon üzerinde de tesirli olduğunu yapılan çalışmalar ile gösterilmiştir. Bilhassa bireylerin işyeri ortamının plazalarda olması ve gün ışından yoksul kalmasından kaynaklı ruhsal çöküntüler görülebilmektedir. En varlıklı D vitamini kaynakları olarak balık, yumurta, mantar, süt ve süt eserleri ile günde 10-15 dakika güneş ışınlarına gösterecek biçimde omuz ve kolları açıkta bırakmanın kâfi olacaktır. Bu besinlerden yoksul besleniyorsanız D vitamini etkin formu olan D3 vitaminini kış aylarında kullanıp yazın başlamasıyla bırakabilir. Öğle saatinden 1 saat daha sonra güneşin geliş açılarının en uygun saat olmasından kaynaklı vitamininiz kullanıp güneş ışınlardan faydalanabilirsiniz.
Peki, gereksinimimize nazaran alındığımız bu vitamin desteklerinin hepsini tıpkı devir almak ne kadar sağlıklı?
Şöyle bir toparlama yaparsak;
• C vitamini eksikliğinde cilt ve diş eti sorunları,
• A vitamini eksikliğinde görme sorunları,
• D vitamini eksikliğinde kemik sorunları ve mental problemler,
• B vitamini eksikliğinde cilt ve hudut sistemi sorunları oluşabilmektedir.
Vitaminler kimyasal özelliklerine nazaran suda eriyen ve yağda eriyen vitaminler olmak üzere iki kümeye ayrılıyor. B ve C vitaminleri suda eriyebildiği için bedenimizde depo edilmesi kelam konusu olmuyor. Bu niçinle eksiklikleri yağda eriyen vitaminlere göre daha sık görülüyor. Fazla tüketilmeleri bedende birikim yapmadığı için birden fazla vakit sorun yaratmazlar.
Yağda eriyen vitaminler (A, D, E, K vitaminleri) ise, fazla alındığında bedende birikebilmekte ve denetimsiz kullanıldığı vakit “hipervitaminoz” denilen vitamin fazlalığına yol açabilmektedir. Vitamin eksikliğinin sıhhat sorunu olması üzere fazlalığı da sıhhat meselelerine niye olabilir. Bu sebeple vitamin takviyeleriniz dönemsel olarak gereksiniminize bakılırsa düzenlenmeli ve uzun vadede kullanılmalıdır.
Vitaminlerin bilhassa doğal yollardan alınması, günlük tüketilmesi gereken elzem aminoasit, yağ asidi ve karbonhidrat bileşenleri ile yerine konması son derece değerlidir. Lakin önemli vitamin eksikliği çekenler yahut hastalık sürecinde olanlara, uzman tavsiyesi ile ilaç halinde vitamin desteği alması önerilebilir.
Organik beslenememe ve gerilim, bedenin istikrarını bozuyor Bedenin savunma düzeneği olan bağışıklık sistemi; yalnızca dışarıdan gelen tehlikelere karşı bedeni korumakla kalmıyor, hem de yaşlılığa karşı gayret veriyor ve zinde hissetmeyi sağlıyor. Bedenin antioksidan düzeneğinin çalışmasında da rol oynayan bağışıklık sistemi zayıfladığında ise kimi riskler ortaya çıkabiliyor. Çağımızın getirdiği çalışma şartları dejenerasyonu, inorganik besin tüketimi ve gerilim idaresini uygun sağlayamamaktan kaynaklı, beden metabolik istikrarımız ne yazık ki bozulabilmekte, bağışıklık sistemimiz ziyana uğrayarak enfeksiyonlara karşı direncimiz azalabilmektedir. Bunun önüne geçebilmek ismine, vitamin destek kullanması dönemsel olarak muhtaçlığımız haline gelmektedir.
Kimler için, hangi vitamin destekleri uygun olandır? Hangi takviyeler, ne kadar kullanılmalıdır? Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Fidan, hususa ait şu biçimde konuştu:
Biroldukca multivitamin; kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum ve çinko üzere mineraller içerir. Şahısların muhtaçlığına nazaran belirlenmesi gereken bu tercihler, yanlış kullanıma bağlı organ hasarına niçiniyet verebilmektedir.
Vücut için kâfi ve istikrarlı olan bir sağlıklı beslenmede, vitamin ve besin takviyesine gereksinim yoktur. Ama düşük güç içeren diyet tüketenler, kâfi ve istikrarlı beslenemeyenler, vejetaryenler, hayvansal besin tüketmeyen hiç tüketmeyen veganlar, demir yetersizliği ve anemisi olanlar, hamile ve emziren bayanlar, menapoz daha sonrası kemik kaybı fazla olan bayanlar, yaşlılar, uzun müddet ilaç kullananlar (antibiyotikler, laksatifler, diüretikler), besin alımını engelleyen alerjik hastalıkları olanlar, bir hastalığa bağlı beslenme (nutrisyon) tedavisi alanlar, diyaliz tedavisi goren hastalar kesinlikle; tedavilerine ve şahsi gereksinimlerine uygun vitamin desteği almalıdırlar.
HANGİ VİTAMİN NE VAKİT KULLANILMALI?
Kemik sıhhatinizi korumak istiyorsanız;
Kalsiyum, D ve K vitaminleri, potasyum, magnezyum hepsi kemik sıhhatinizin muhafazasında değerli rol oynar. D vitamini ve kalsiyumun değerini hepimiz biliyoruz lakin son senelerda yapılan araştırmalar; magnezyum, potasyum ve K vitaminin de hayli değerli olduğunu vurguluyorlar.
Özellikle, şayet osteoporoz ismi verilen kırılgan, incelen kemikler üzere bir riskiniz var ise, sizler için kalsiyum ve D vitamini desteği faydalı olabilir. Vegan yahut vejeteryan beslenme tarzına sahipseniz; B vitamini sıklıkla; et, yumurta ve süt eserleri dahil olmak üzere hayvansal kaynaklardan elde edilen besinlerdendir. Bu besinleri günlük beslenmenizde tüketmediğiniz için bilhassa B12 vitamini açısından dayanak almayı düşünebilirsiniz. Eksikliğinde mental yorgunluğun yanı sıra konsantrasyon kuvvetliğü çekilebilmektedir.
Spor yapan bireylerde vitamin desteği,
Yapılan çalışmalara bakıldığında güç metabolizmasının, performansımıza hayli tesiri olduğu üzere hücre yenilenmesinin de idmanlarda çalışan kasların güzelleşmesine katkısı olduğunu söyleyebiliriz.
Kişiye özel hazırlanan beslenme programları ile atletlerde süreç destek kullanmadan rahatlıkla yönetilebilir. Şayet diyetiniz optimal değilse yahut güç açığı oluşturmak için besinlerinizi kısıtlıyorsanız destek olarak kullanmanız gerekebilir. Bu vitamin desteği ise B, demir, magnezyum ve çinko kompleksi olan bir multivitamin dayanağı ile sağlanabilmektedir. Spor yapacağınız günün sabaha tok karına almanız kâfi olacaktır. Bilinen bir başka gerçek ise spora başlayan her bireyin, suplement olarak besin bedellerinin sıkıştırılmış formu olan CLA, L-Carnitin, BCAA yahut farklı protein tozu suplementlerini denetimsiz bir biçimde kullanmaya başlayarak organlara binen yükü arttırmak oluyor. Bu muhakkak kişinin kan bedelleri ve metabolik durumuna göre, sıhhat profesyoneli tarafınca karar verilebilecek kıymetli bir durumdur.
Gebelik periyodu vitamin desteği;
Prenatal vitaminler, gebe bayanların kullanmasına uygun multivitamin destekleridir. Öbür multivitaminler ile karşılaştırıldığında hamilelik sürecince daha fazla muhtaçlık duyulan birtakım besin hususlarını de içerirler. Gebelik sürecinde tüm vitamin ve mineraller sizin için farklı bir ehemmiyet taşımaktadır. Ancak folik asit, demir, kalsiyum, D vitamini, DHA, iyot içerikli vitamin ve mineral preperatları; bebeğinizin hamilelik devrinde büyümesinde ve gelişmesinde ekstra rol oynar.
Gebelik kanısı oluşmaya başladığında, folikasit preparatı başlanarak gebeliğin birinci tremestır sonuna kadar devam edilmelidir. Gebelik mühletince multivitamin dayanağı ise devam edilebilir.
Kalp sıhhatiniz için vitamin, mineral gereksiniminize dikkat edin;
Kalp sıhhati için şayet olmazsa olmaz vitamin takviyesi, Omega3 yağ asidi kullanmasıdır. Antienflamatuar özelliği olan Omega 3, kullanmasının kardiyovasküler problemleri azalttığı biliniyor. Ayrıyeten gerekli mineral dayanağı ile kalbin tertipli olarak atmasına yardımcı olur ve bir çalışmada sistemli potasyum kullanmasının sistolik kan basıncını düşürdüğü de bulunmuştur. Kan basıncını düşürmek inme, kalp hastalığı, kalp yetmezliği ve böbrek hastalığı riskini azaltır. Potasyum olarak varlıklı besinler; meyve ve zerzevat, süt, et ve tam tahıllardır. Potasyum farklı bir preperat olarak yahut multivitamin içeriğinde tertipli olarak hergün alınabilir.
Sürekli yorgun hisseden bireyler için vitamin desteği,
Bedenimizde birtakım vitamin ve mineraller azalırsa, yorgunluk hissi başlar. Bilhassa demir, potasyum, kalsiyum eksikliği, folik asit ve B12 vitamini noksanlığında birinci, hatta birden fazla vakit tek belirti; hafifçelemeyen bir yorgunluk halidir. Kronik yorgunluğunuzun ardında, gereğince su içmemek kadar sıradan ve çözülmesi kolay bir sorun da yatıyor olabilir. Bedendeki tüm işlevler için elzem olan su, yokluğunda yorgunluğa yol açar. Nizamlı olarak su içmeye başladığınızda da yorgunluk sorunu çözülebilmektedir. Destek olarak birinci akla gelen takviyeler magnezyum, D vitamini, B12 vitamini, Demir preperatı takviyesi almak olabilmektedir. Bunlara ek olarak; kronik bedensel yorgunlukta arı poleni, koenzimQH faal formu da yorgunluğunuzun giderilmesinde en büyük destekçileriniz olabilir. Bu vitamin dayanağını mevsim geçişlerinde 3 aylık dönemler halinde tertipli olarak kullanabilirsiniz.
Çok sık hasta oluyorsanız ya da hastalığa meyilli bir yapınız var ise;
Bağışıklık sistemi, organizmayı birden fazla hastalığa karşı koruyan tüm biyolojik yapı ve süreç sistemlerinden oluşur. Şayet sık bir biçimde hastalanıyorsanız, bu durum bağışıklık sisteminizin zayıf olduğuna işaret eder; ötürüsıyla sistemin güçlendirilmesi gerekir. Keten tohumu, hindistan cevizi yağı ve çinko içeriği varlıklı besinler; sık hasta olmanızın önüne geçmekte bariyer tesiri yaratır. Bilhassa süt, yumurta, badem, ay çekirdeği ve balıkta bulunan çinko, yetersiz tüketimine bağlı halsizlik ve bedende yorgunluk yapabilmektedir. Bunun için C vitamini dayanağı ve Çinko preperatı, kış periyotlarında ve bilhassa mevsim geçiş devirlerinde periyodik olarak kullanılabilir.
Düşük ruh haliniz var ise ve kendinizi ruhsal olarak yorgun hissediyorsanız;
Araştırmalar, Türkiye yüzde 11.6’sının depresyonda olduğunu söylüyor. 2020 yılı sonuna kadar depresyonun dünyadaki sıhhat problemleri ortasında ikinci sıraya yükseleceği de öngörülüyor. Birebir araştırmalar, vitamin-mineral eksiklikleri giderildiğinde depresyon oranlarının düştüğünü de bize gösteriyor. B-12 vitamini eksikliği; depresyon, hafıza kaybı, zihinsel fonksiyon bozukluğu, baş ağrısı, yorgunluk, unutkanlık ve gibisi bilişsel fonksiyon yetersizliklerine sebep olabiliyor. B-12 vitamini de balık, yumurta, süt ve süt eserleri üzere hayvansal kaynaklı besinlerde çokça bulunuyor. B vitaminleri ayrıyeten hudut sistemi ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi, olağan tat duyusu, güzel görme ve sağlıklı bir cilt yapısı için de pek değerli.
“D VİTAMİNİ DEPRESYON ÜZERİNDE EPEY ÖNEMLİ”
Beslenme sisteminizde bu besinlerden faydalanamıyorsanız, kesinlikle preperat olarak uygun periyot aralıkları ile beden desteklenmeli şikayetlerin önüne geçilmelidir. Merkezi hudut sistemi için en değerli vitaminlerden biri olan D vitamininin, depresyon üzerinde de tesirli olduğunu yapılan çalışmalar ile gösterilmiştir. Bilhassa bireylerin işyeri ortamının plazalarda olması ve gün ışından yoksul kalmasından kaynaklı ruhsal çöküntüler görülebilmektedir. En varlıklı D vitamini kaynakları olarak balık, yumurta, mantar, süt ve süt eserleri ile günde 10-15 dakika güneş ışınlarına gösterecek biçimde omuz ve kolları açıkta bırakmanın kâfi olacaktır. Bu besinlerden yoksul besleniyorsanız D vitamini etkin formu olan D3 vitaminini kış aylarında kullanıp yazın başlamasıyla bırakabilir. Öğle saatinden 1 saat daha sonra güneşin geliş açılarının en uygun saat olmasından kaynaklı vitamininiz kullanıp güneş ışınlardan faydalanabilirsiniz.
Peki, gereksinimimize nazaran alındığımız bu vitamin desteklerinin hepsini tıpkı devir almak ne kadar sağlıklı?
Şöyle bir toparlama yaparsak;
• C vitamini eksikliğinde cilt ve diş eti sorunları,
• A vitamini eksikliğinde görme sorunları,
• D vitamini eksikliğinde kemik sorunları ve mental problemler,
• B vitamini eksikliğinde cilt ve hudut sistemi sorunları oluşabilmektedir.
Vitaminler kimyasal özelliklerine nazaran suda eriyen ve yağda eriyen vitaminler olmak üzere iki kümeye ayrılıyor. B ve C vitaminleri suda eriyebildiği için bedenimizde depo edilmesi kelam konusu olmuyor. Bu niçinle eksiklikleri yağda eriyen vitaminlere göre daha sık görülüyor. Fazla tüketilmeleri bedende birikim yapmadığı için birden fazla vakit sorun yaratmazlar.
Yağda eriyen vitaminler (A, D, E, K vitaminleri) ise, fazla alındığında bedende birikebilmekte ve denetimsiz kullanıldığı vakit “hipervitaminoz” denilen vitamin fazlalığına yol açabilmektedir. Vitamin eksikliğinin sıhhat sorunu olması üzere fazlalığı da sıhhat meselelerine niye olabilir. Bu sebeple vitamin takviyeleriniz dönemsel olarak gereksiniminize bakılırsa düzenlenmeli ve uzun vadede kullanılmalıdır.