İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, mevsimsel enfeksiyon hastalıkları konusunda bilgiler verdi.
Uzm. Dr. Siber, “Covid-19 pandemisi niçiniyle konutlara kapandığımız izolasyon sürecinin akabinde bilhassa okul ve iş hayatına geri dönüşte mevsimsel enfeksiyon hastalıkları konusunda ikazlarda bulunduğumuz senaryoyu maalesef yaşıyoruz” dedi.
BU VİRÜSLERE DİKKAT!
Covid-19 varyantlarının yanı sıra, grip (influenza), RSV, rino virüs, parainfluenza virüslerinin yol açtığı öbür teneffüs yolu enfeksiyonlarında da ağır bir atış gözlendiğini belirten Uzm. Dr. Siber, “Ağırlıklı olarak çocukları etkileyen RSV, grip, influenza üzere virüsler yetişkinlere de bulaşınca bir kısır döngü oluşturuyor” sözlerini kullandı.
Uzm. Dr. Siber, “Maske, uzaklık, hijyen, izolasyon üzere tedbirler niçiniyle yaklaşık 3 yıldır öteki mevsimsel virüslerden de korunuyorduk lakin bilhassa de okulların açılması ile birlikte çocuklar bu tabloya karşı savunmasız kaldılar. Ayrıyeten bu virüslere karşı bağışıklık ortalamada en çok 1 yıl sürer. Şu an bağışıklık sürecini de aştığımız için herkes bu hastalıklara karşı savunmasız hale geldi” dedi.
Mevsimsel enfeksiyonlardan korunmak için neler yapmak gerektiğine değinen Uzm. Dr. Siber, “Omicron’un belirtileri (burun akıntısı, hapşırık, boğaz ağrısı gibi) öbür teneffüs yolu enfeksiyonlarına epeyce benziyor. Yapılan testlerde Covid-19 negatif olsa da grip, parainfluenza, rino virüs çıkabiliyor. Hepsinin belirtileri birbirine epeyce yakın. ‘Üşüttüm, burnum akıyor, halsizim, grip oldum’ diyenin testi Covid-19 müspet çıkabiliyor.
HASTALIKTA NELER TÜKETİLMELİ?
Bilimsel datalar ve tecrübeler salgının tek başına aşılarla denetim altına alınmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Süratli yapılan aşılamalara ek olarak maske kullanması, toplumsal aralık kuralına uyulması, kalabalıkların azaltılması, havalandırmanın sağlanması, bilhassa hastalık belirtileri var ise toplumsal alanlardan kesinlikle uzak durulması üzere ilaç dışı tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu tedbirler yalnızca Covid-19’dan değil, teneffüs yoluyla geçen öbür hastalıklardan da koruyor” dedi.
Ayrıca kendini hasta hissedenlerin arayı koruyamayacağı alanlara gitmemesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Siber, “Hastalık belirtileri bulunsa da bulunmasa da maske takmaya devam edilmesi gerekiyor. Bireyde hastalık belirtileri başlamadan iki-üç gün evvel bile virüsün bedende taşındığını, hastalık yavaşça geçirilse de en az yedi güne kadar virüsün bulaşma gücünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bol meyve ve zerzevat tüketilmelidir. Limon, portakal, mandalina, elma, yoğurt, çörek otu, zencefil, nane, ada çayı üzere bitki çayları soğuk algınlığının belirtilerini azaltmada epey faydalıdır.
Bol sıvı alınmalıdır. Bilhassa böbrek ve kalp yetmezliği olanlar hekimine danışarak denetimli sıvı tüketmelidir. Yumurta, süt ve balın bağışıklık sistemi üzerine kuvvetlendirici tesiri olduğundan bilhassa sistemli sabah kahvaltısı yapılarak, bu besinler tüketilmelidir. Sistemli ve istikrarlı beslenilmelidir. Bağışıklığın artmasında büyük katkıları olan D, C, A ve E vitaminleri, çinko ve selenyum destekleri yapılmalıdır” diye konuştu.
GRİP AŞISI UYARISI
Uzm. Dr. Siber, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Maske, hijyen ve toplumsal araya dikkat etmek gerekiyor. Üst teneffüs yolu enfeksiyonları; hasta olan bireylerin konuşması, hapşırması, öksürmesi sırasında havaya saçılan damlacıkların solunması ile virüsle kirlenmiş yüzeylere temasla, eller aracılığı ile bireyden bireye bulaşır. Üst teneffüs yolu enfeksiyonlarından korunmak için, kalabalık ortamlardan uzak durulmalı maske kullanmasına itina gösterilmeli ve el hijyenine dikkat edilmelidir.”
Aşı olmayı ihmal etmemek gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Siber, “Grip aşımızı kesinlikle olmalıyız. Bilhassa 4 yaşından küçük çocuklar 50 yaşından büyük şahıslar, hamileler, bakım konutunda yaşayanlar ve kronik hastalık sorunu olan şahıslar öncelikli olarak aşılanmalıdır. El hijyenine dikkat edilmeli; bağışıklık sistemini artırmak için kıymetli olan fizikî aktivite ve açık havalarda yürüyüş kıymetlidir. Kalabalık ortamdan ve hasta şahıslardan uzak durulmalıdır. Kâfi ve sağlıklı uyku bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Ortam havalandırılmalıdır. Nezle ile birlikte ağır baş ağrısı, ateş, öksürük var ise; maske ile toplumsal uzaklığa ve şahsi hijyen kurallarına dikkat edilmelidir” dedi.
Uzm. Dr. Siber, “Covid-19 pandemisi niçiniyle konutlara kapandığımız izolasyon sürecinin akabinde bilhassa okul ve iş hayatına geri dönüşte mevsimsel enfeksiyon hastalıkları konusunda ikazlarda bulunduğumuz senaryoyu maalesef yaşıyoruz” dedi.
BU VİRÜSLERE DİKKAT!
Covid-19 varyantlarının yanı sıra, grip (influenza), RSV, rino virüs, parainfluenza virüslerinin yol açtığı öbür teneffüs yolu enfeksiyonlarında da ağır bir atış gözlendiğini belirten Uzm. Dr. Siber, “Ağırlıklı olarak çocukları etkileyen RSV, grip, influenza üzere virüsler yetişkinlere de bulaşınca bir kısır döngü oluşturuyor” sözlerini kullandı.
Uzm. Dr. Siber, “Maske, uzaklık, hijyen, izolasyon üzere tedbirler niçiniyle yaklaşık 3 yıldır öteki mevsimsel virüslerden de korunuyorduk lakin bilhassa de okulların açılması ile birlikte çocuklar bu tabloya karşı savunmasız kaldılar. Ayrıyeten bu virüslere karşı bağışıklık ortalamada en çok 1 yıl sürer. Şu an bağışıklık sürecini de aştığımız için herkes bu hastalıklara karşı savunmasız hale geldi” dedi.
Mevsimsel enfeksiyonlardan korunmak için neler yapmak gerektiğine değinen Uzm. Dr. Siber, “Omicron’un belirtileri (burun akıntısı, hapşırık, boğaz ağrısı gibi) öbür teneffüs yolu enfeksiyonlarına epeyce benziyor. Yapılan testlerde Covid-19 negatif olsa da grip, parainfluenza, rino virüs çıkabiliyor. Hepsinin belirtileri birbirine epeyce yakın. ‘Üşüttüm, burnum akıyor, halsizim, grip oldum’ diyenin testi Covid-19 müspet çıkabiliyor.
HASTALIKTA NELER TÜKETİLMELİ?
Bilimsel datalar ve tecrübeler salgının tek başına aşılarla denetim altına alınmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Süratli yapılan aşılamalara ek olarak maske kullanması, toplumsal aralık kuralına uyulması, kalabalıkların azaltılması, havalandırmanın sağlanması, bilhassa hastalık belirtileri var ise toplumsal alanlardan kesinlikle uzak durulması üzere ilaç dışı tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu tedbirler yalnızca Covid-19’dan değil, teneffüs yoluyla geçen öbür hastalıklardan da koruyor” dedi.
Ayrıca kendini hasta hissedenlerin arayı koruyamayacağı alanlara gitmemesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Siber, “Hastalık belirtileri bulunsa da bulunmasa da maske takmaya devam edilmesi gerekiyor. Bireyde hastalık belirtileri başlamadan iki-üç gün evvel bile virüsün bedende taşındığını, hastalık yavaşça geçirilse de en az yedi güne kadar virüsün bulaşma gücünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bol meyve ve zerzevat tüketilmelidir. Limon, portakal, mandalina, elma, yoğurt, çörek otu, zencefil, nane, ada çayı üzere bitki çayları soğuk algınlığının belirtilerini azaltmada epey faydalıdır.
Bol sıvı alınmalıdır. Bilhassa böbrek ve kalp yetmezliği olanlar hekimine danışarak denetimli sıvı tüketmelidir. Yumurta, süt ve balın bağışıklık sistemi üzerine kuvvetlendirici tesiri olduğundan bilhassa sistemli sabah kahvaltısı yapılarak, bu besinler tüketilmelidir. Sistemli ve istikrarlı beslenilmelidir. Bağışıklığın artmasında büyük katkıları olan D, C, A ve E vitaminleri, çinko ve selenyum destekleri yapılmalıdır” diye konuştu.
GRİP AŞISI UYARISI
Uzm. Dr. Siber, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Maske, hijyen ve toplumsal araya dikkat etmek gerekiyor. Üst teneffüs yolu enfeksiyonları; hasta olan bireylerin konuşması, hapşırması, öksürmesi sırasında havaya saçılan damlacıkların solunması ile virüsle kirlenmiş yüzeylere temasla, eller aracılığı ile bireyden bireye bulaşır. Üst teneffüs yolu enfeksiyonlarından korunmak için, kalabalık ortamlardan uzak durulmalı maske kullanmasına itina gösterilmeli ve el hijyenine dikkat edilmelidir.”
Aşı olmayı ihmal etmemek gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Siber, “Grip aşımızı kesinlikle olmalıyız. Bilhassa 4 yaşından küçük çocuklar 50 yaşından büyük şahıslar, hamileler, bakım konutunda yaşayanlar ve kronik hastalık sorunu olan şahıslar öncelikli olarak aşılanmalıdır. El hijyenine dikkat edilmeli; bağışıklık sistemini artırmak için kıymetli olan fizikî aktivite ve açık havalarda yürüyüş kıymetlidir. Kalabalık ortamdan ve hasta şahıslardan uzak durulmalıdır. Kâfi ve sağlıklı uyku bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Ortam havalandırılmalıdır. Nezle ile birlikte ağır baş ağrısı, ateş, öksürük var ise; maske ile toplumsal uzaklığa ve şahsi hijyen kurallarına dikkat edilmelidir” dedi.