Ruslar Türkiye'de nereyi işgal etti ?

Avna

Global Mod
Global Mod
Ruslar Türkiye’de Nereye İşgal Etti? Bir Hikâye Üzerinden Düşünceler

Merhaba forumdaşlar,

Bugün, tarihsel bir konu üzerinde düşünmek ve birlikte tartışmak istiyorum. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişki, bazen kaynar kazan gibidir; soğuk savaş döneminden günümüze kadar pek çok kez farklı dinamiklerle şekillenmiştir. Ancak, belki de en az duyduğumuz ama çok önemli olan bir soru: Ruslar, Türkiye'de gerçekten işgal ettikleri bir bölgeye sahip mi? Hadi gelin, biraz geçmişe bakalım ve bu konuyu daha derinlemesine inceleyelim.

Rusların Türkiye’deki Yeri: Geçmişten Günümüze Bir Bakış

Rusya'nın Türkiye ile olan ilişkileri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine, hatta daha da geriye, 16. yüzyıla kadar dayanıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamaya başlamasıyla birlikte, Ruslar bu boşluktan faydalanarak Güneydoğu Avrupa ve Orta Asya'da daha fazla etki kurma yoluna gitmişlerdi. Ancak, bu “işgal” kavramı genellikle doğrudan toprak elde etmeyle değil, daha çok stratejik ve siyasi ilişkilerle şekillenmiştir. Bununla birlikte, 19. yüzyılda Rusya'nın Osmanlı İmparatorluğu’na karşı sürdürdüğü çeşitli savaşlar, Türkiye'nin bazı topraklarının Ruslar tarafından işgal edilmesine yol açmıştır.

Kırım Savaşı: Bir İşgalin Başlangıcı

Rusların Türkiye'deki topraklarda gerçekten egemenlik kurdukları en belirgin dönüm noktalarından biri, 1853-1856 yıllarında gerçekleşen Kırım Savaşı’dır. Bu savaş, Rusya'nın Osmanlı İmparatorluğu’na karşı açtığı büyük bir çatışmaydı. Ruslar, savaşın sonunda, Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarında önemli zaferler elde ettiler. Kırım, Osmanlı'nın elinde bir yarımada olarak kalmıştı, fakat savaşın sonunda Ruslar, Kırım’ı işgal ederek kendi topraklarına kattılar. Bu işgal, sadece askeri bir harekât değildi; aynı zamanda Ruslar'ın Karadeniz üzerindeki hâkimiyetini pekiştirdiği bir dönemdi.

Kırım Savaşı’nın sonunda, Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflayan pozisyonu, Rusya’nın bu toprakları kendi nüfuz alanına dahil etmesine neden olmuştu. Ancak bu, sadece askeri bir zafer değildi; aynı zamanda bir kültürel ve sosyo-politik etkileşime de yol açtı. Kırım Savaşı sonrasında, Rusya’nın bölgedeki etkisi arttı, ancak Osmanlı topraklarında hiçbir zaman doğrudan bir Rus egemenliği kurulamamıştır.

Ruslar ve Ermenistan: Geçici Bir İşgal Mi?

Ermenistan Cumhuriyeti’nin 1918'de kurulduğunda, Rusya'nın bu yeni devletle olan ilişkisi, bazen “işgal” olarak tanımlanabilecek bir hale gelmiştir. Sovyetler Birliği’nin kurulmasıyla birlikte, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’la birlikte Transkafkasya bölgesini kontrol eden Rusya, 1920’lerde bu bölgeyi doğrudan yönetmeye başlamıştır. Bu dönemde Ermenistan, bir yandan bağımsızlık mücadelesi verirken, diğer yandan Sovyet Rusya’nın etkisi altına girmiştir. Ancak bu durum, daha çok bir siyasi hâkimiyet ve kontrol olarak tanımlanabilir. Yani, doğrudan bir işgal olarak adlandırılamaz, ancak Rusya'nın bölgedeki etkisi, yerel halk ve yönetimler üzerinde baskı oluşturmuştur.

Kırım'ın 2014'teki Rusya Tarafından İlhakı

Günümüzde ise, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı, Rusya’nın bölgedeki egemenlik alanını pekiştirdiği bir başka dönüm noktasıdır. 2014 yılında, Rusya, Ukrayna’dan ayrılan Kırım Yarımadası’nı işgal ederek ilhak etti. Bu ilhak, uluslararası alanda geniş bir tartışma yaratmış, birçoğu bunu hukuksuz bir işgal olarak değerlendirmiştir. Türkiye, bu ilhakı kesin bir şekilde kınamış ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunmuştur. Ancak, bu durumun doğrudan Türkiye içindeki Rus işgaliyle bir ilişkisi yoktur; fakat Rusya'nın Karadeniz’deki stratejik etkisi Türkiye'yi etkilemeye devam etmektedir.

Kadın ve Erkek Perspektifinden Bir Analiz

Erkeklerin genellikle daha veri odaklı ve pratik yaklaşımlarını düşündüğümüzde, Rusya’nın Türkiye’deki işgalinin somut bir örneği olmadığı görüşü baskın olabilir. Askeri veriler, toprak kazanımları ve uluslararası anlaşmalar üzerine yapılan analizler, erkeklerin ilgisini çeker. Rusların Osmanlı İmparatorluğu’nu zayıflatmalarının, Karadeniz’i kontrol etmelerinin ve Ermenistan gibi bölgelerdeki etkilerinin daha çok stratejik bir oyun olduğuna inananlar da var.

Kadınlar ise daha çok bu durumların sosyal etkilerini ve topluluklar üzerindeki etkilerini tartışabilir. Örneğin, Kırım Savaşı sırasında ve sonrasında bölgedeki halkların yerinden edilmesi, göçler ve kültürel kimlik kaybı gibi olgular, kadınların empatiyle değerlendirebileceği konulardır. Sosyal ve duygusal bağlamda, insanların evlerini terk etmelerinin, sosyal dokularının dağılmasının büyük bir travma yarattığı gerçeği göz ardı edilemez.

Sonuç: Gerçekten Bir İşgal Mi Oldu?

Sonuç olarak, Rusya'nın Türkiye topraklarında doğrudan bir işgal gerçekleştirdiği bir dönem olmadı. Ancak tarihsel olarak Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'nu zayıflatarak bazı bölgelerde etkili oldu ve bu da zaman zaman yerel halklar üzerinde büyük etkilere yol açtı. Kırım Savaşı ve Sovyet dönemi, bu işgalin en belirgin örnekleridir. Günümüzle de ilişkilendirdiğimizde, Rusya'nın Karadeniz'deki etkisi, Türkiye için halen önemli bir stratejik mesele olmaya devam etmektedir.

Peki sizce Rusya'nın Türkiye üzerindeki etkisi sadece stratejik bir mesele mi, yoksa halklar üzerindeki sosyal etkileri de önemli mi? Forumdaki düşüncelerinizi merakla bekliyorum. Yorumlarınızı paylaşarak bu önemli konuya daha derinlemesine bakabiliriz.