Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının akabinde iş için gittiği Kiev’de mahsur kalan ve Ukraynalı sürücünün hududu geçememesi niçiniyle otobüsü ortasındaki yolcularla bir arada inançlı bölgeye ulaştıran Serdar Çatak, tahliye sürecini anlattı.
Ankaralı iş adamı Çatak, iş niçiniyle daima Ukrayna’ya gidip geldiğini, savaş başlamadan bir gün evvel yine ülkeye gittiğini ve tıpkı günün gecesinde Kiev’de bombardımanın başladığını söylemiş oldu.
“OTOBÜS BİZİ BEKLİYORDU”
Savaşın başladığı günün ertesinde Türkiye’nin Kiev Büyükelçiliğine gittiklerini bildiren Çatak, “Yetkililer, ‘Beklemede kalın.’ dedi. Burada yatan, kalkan beşerler vardı. Konsoloslukta kalan arkadaşlar otobüsün geleceğini, çabuk dönmemizi istediler. Biz de süratli biçimde 4-5 arkadaş Konsolosluğa vardık, otobüs bizi bekliyordu.” diye konuştu.
“ÖNDEKİ OTOBÜSÜN SÜRÜCÜSÜ TÜRKTÜ, SÜRATLİ GİTTİK”
Otobüslerden birinin sürücüsünün Türk, ötekinin Ukraynalı olduğunu lisana getiren Çatak, “Yola çıktık. Kiev’den hudut kapısına kadar 500 kilometreyi yaklaşık 16 saatte gittik. Yol çok kalabalıktı. Yollar daima tıkalı olduğu için daima aksi şeritten gittik. Öndeki otobüsün sürücüsünün Türk olması bizim bir nevi süratli gitmemizi sağladı. Aksi taraftan gittik ve hudut kapısına vardık. Aşağı üst hudut kapısında 16 saat bekledik. Türk sürücünün sürdüğü otobüs ise bir saatte çıktı oradan.” sözlerini kullandı.
“KORİDOR AÇARAK OTOBÜSÜMÜZÜ İÇERİ ALDIK”
Sabah saatlerinde hudut kapısına geldiklerini söz eden Çatak, “Sırada beklediğimiz için karışıklıklar çıkmaya başladı. Araç sahipleriyle gayret ettik. Ukrayna’da okuyan Hintli, Pakistanlı, Faslı ve öteki ülkelerdeki beşerler, bu hudut kapısına nakliye edildiği için bir yığılma olmuştu. Bizim otobüsün geçiş noktası kapandı. daha sonra organize olduk, bir koridor açarak otobüsümüzü içeri aldık.” bilgisini verdi.
“E SINIFI EHLİYETLE OTOBÜSÜ ÇIKARTTIK”
Hudut kapısından içeri girdikleri için keyifli olduklarını aktaran Çatak, şu biçimde devam etti:
“Ukrayna yetkilileri ’18-60 yaş ortası erkekler dışarı çıkamaz.’ dedi. Sürücümüz 60 yaşın altındaydı. Yetkililerle konuştuk, mutlaka müsaade veremeyeceklerini söylemiş olduler. ‘E sınıfı ehliyeti olan var ise otobüsü kendimiz çıkaralım.’ diye teklif ettim. Yolcular buna karşı gelmedi, yeterli bir tahlil olduğunu söylemiş olduler. Otobüs içerisinde E sınıfı ehliyet bulduk. Ukraynalı sürücüye, ‘Biz bu otobüsü kapıdan geri döndürmek istemiyoruz, hiç bir biçimde bu otobüsü burada bırakmayız, bu noktaya geldik 50 metre daha sonra kurtulacağız.’ dedik.”
“KENDİMİ VE ARKADAŞLARIMI KURTARDIM”
Ukraynalı sürücünün kendisine müsaade vermediklerini, bu niçinle geri dönmek zorunda olduklarını dediğini aktaran Çatak, şunları söylemiş oldu:
“Ben ikinci sıra koltukta oturuyordum, kendisine müdahale ettim. Bir biçimde otobüs sürücüsünü ikna ettik, eşyalarını toplayıp indi. Yolcularla istişare ettik, kabul ettiler ve direksiyona ben geçtim. Ukrayna hudut kapısından Romanya’nın Suceava kentine kadar yaklaşık 70 kilometre boyunca otobüsü kullandım. İnançlı bir biçimde hem kendimi birebir vakitte arkadaşlarımı kurtarmış oldum. Askerlik periyodunda iki ay askeri otobüs kullanmıştım. Oradan kendime güvendiğim için de yapabileceğimi düşündüm, epey şükür başardık.”
“TÜRK OLDUĞUMUZU HER YERDE İSPATLIYORUZ”
İnançlı bölgeye geçtikten daha sonra otobüs firmasını aradıklarını anlatan Çatak, burada kendilerine Türk sürücü ayarlandığını, oradan da inançlı biçimde Türkiye’ye geldiklerini bildirdi.
Her şeyin anlık geliştiğinin altını çizen Çatak, “Gerçekten Türk olduğumuzu her yerde ispatlıyoruz. Bir biçimde olayların ortasından kurtuluyoruz. Otobüsün ortasındaki yolcu arkadaşlarımız ben de dahil irtibat halindeydik. Kim ne derse kabul edecek durumdaydık. O sondan çıktığınız vakit rahata kavuşacağımızı biliyorduk. Yaptığımız bütün planlar bunun üzerindeydi.” değerlendirmesinde bulundu.
“O DUYGUYU YAŞAMAK ÇOK HOŞ BİR ŞEY”
Direksiyona geçip hududa geçtiklerinde her insanın sevinçten maçtaymış üzere tezahürat yaptığına değinen Çatak, “O duyguyu yaşamak epeyce hoş bir şey. Sonuçta Türk’üz, yabancı bir ülkedeyiz, canımızı kurtarma peşindeyiz. Bundan başrolde oynamak hakikaten beni gururlandırdı. Tanım edilemez bir his.” dedi.
“BİZ SÜRATLİ BİR BİÇİMDE ORGANİZE OLDUK”
Türkiye’nin tahliyeleri epey süratli gerçekleştirdiğini vurgulayan Çatak, “Bizim üzere organize olan ülkeler olduğunu zannetmiyorum. Biz süratli bir biçimde organize olduk. Bu hususta Türk yetkililerine teşekkür ediyorum. Hakikaten bizi büyük bir kaostan hayatlarımıza kurtararak çıkardılar.” değerlendirmesinde bulundu.
Ankaralı iş adamı Çatak, iş niçiniyle daima Ukrayna’ya gidip geldiğini, savaş başlamadan bir gün evvel yine ülkeye gittiğini ve tıpkı günün gecesinde Kiev’de bombardımanın başladığını söylemiş oldu.
“OTOBÜS BİZİ BEKLİYORDU”
Savaşın başladığı günün ertesinde Türkiye’nin Kiev Büyükelçiliğine gittiklerini bildiren Çatak, “Yetkililer, ‘Beklemede kalın.’ dedi. Burada yatan, kalkan beşerler vardı. Konsoloslukta kalan arkadaşlar otobüsün geleceğini, çabuk dönmemizi istediler. Biz de süratli biçimde 4-5 arkadaş Konsolosluğa vardık, otobüs bizi bekliyordu.” diye konuştu.
“ÖNDEKİ OTOBÜSÜN SÜRÜCÜSÜ TÜRKTÜ, SÜRATLİ GİTTİK”
Otobüslerden birinin sürücüsünün Türk, ötekinin Ukraynalı olduğunu lisana getiren Çatak, “Yola çıktık. Kiev’den hudut kapısına kadar 500 kilometreyi yaklaşık 16 saatte gittik. Yol çok kalabalıktı. Yollar daima tıkalı olduğu için daima aksi şeritten gittik. Öndeki otobüsün sürücüsünün Türk olması bizim bir nevi süratli gitmemizi sağladı. Aksi taraftan gittik ve hudut kapısına vardık. Aşağı üst hudut kapısında 16 saat bekledik. Türk sürücünün sürdüğü otobüs ise bir saatte çıktı oradan.” sözlerini kullandı.
“KORİDOR AÇARAK OTOBÜSÜMÜZÜ İÇERİ ALDIK”
Sabah saatlerinde hudut kapısına geldiklerini söz eden Çatak, “Sırada beklediğimiz için karışıklıklar çıkmaya başladı. Araç sahipleriyle gayret ettik. Ukrayna’da okuyan Hintli, Pakistanlı, Faslı ve öteki ülkelerdeki beşerler, bu hudut kapısına nakliye edildiği için bir yığılma olmuştu. Bizim otobüsün geçiş noktası kapandı. daha sonra organize olduk, bir koridor açarak otobüsümüzü içeri aldık.” bilgisini verdi.
“E SINIFI EHLİYETLE OTOBÜSÜ ÇIKARTTIK”
Hudut kapısından içeri girdikleri için keyifli olduklarını aktaran Çatak, şu biçimde devam etti:
“Ukrayna yetkilileri ’18-60 yaş ortası erkekler dışarı çıkamaz.’ dedi. Sürücümüz 60 yaşın altındaydı. Yetkililerle konuştuk, mutlaka müsaade veremeyeceklerini söylemiş olduler. ‘E sınıfı ehliyeti olan var ise otobüsü kendimiz çıkaralım.’ diye teklif ettim. Yolcular buna karşı gelmedi, yeterli bir tahlil olduğunu söylemiş olduler. Otobüs içerisinde E sınıfı ehliyet bulduk. Ukraynalı sürücüye, ‘Biz bu otobüsü kapıdan geri döndürmek istemiyoruz, hiç bir biçimde bu otobüsü burada bırakmayız, bu noktaya geldik 50 metre daha sonra kurtulacağız.’ dedik.”
“KENDİMİ VE ARKADAŞLARIMI KURTARDIM”
Ukraynalı sürücünün kendisine müsaade vermediklerini, bu niçinle geri dönmek zorunda olduklarını dediğini aktaran Çatak, şunları söylemiş oldu:
“Ben ikinci sıra koltukta oturuyordum, kendisine müdahale ettim. Bir biçimde otobüs sürücüsünü ikna ettik, eşyalarını toplayıp indi. Yolcularla istişare ettik, kabul ettiler ve direksiyona ben geçtim. Ukrayna hudut kapısından Romanya’nın Suceava kentine kadar yaklaşık 70 kilometre boyunca otobüsü kullandım. İnançlı bir biçimde hem kendimi birebir vakitte arkadaşlarımı kurtarmış oldum. Askerlik periyodunda iki ay askeri otobüs kullanmıştım. Oradan kendime güvendiğim için de yapabileceğimi düşündüm, epey şükür başardık.”
“TÜRK OLDUĞUMUZU HER YERDE İSPATLIYORUZ”
İnançlı bölgeye geçtikten daha sonra otobüs firmasını aradıklarını anlatan Çatak, burada kendilerine Türk sürücü ayarlandığını, oradan da inançlı biçimde Türkiye’ye geldiklerini bildirdi.
Her şeyin anlık geliştiğinin altını çizen Çatak, “Gerçekten Türk olduğumuzu her yerde ispatlıyoruz. Bir biçimde olayların ortasından kurtuluyoruz. Otobüsün ortasındaki yolcu arkadaşlarımız ben de dahil irtibat halindeydik. Kim ne derse kabul edecek durumdaydık. O sondan çıktığınız vakit rahata kavuşacağımızı biliyorduk. Yaptığımız bütün planlar bunun üzerindeydi.” değerlendirmesinde bulundu.
“O DUYGUYU YAŞAMAK ÇOK HOŞ BİR ŞEY”
Direksiyona geçip hududa geçtiklerinde her insanın sevinçten maçtaymış üzere tezahürat yaptığına değinen Çatak, “O duyguyu yaşamak epeyce hoş bir şey. Sonuçta Türk’üz, yabancı bir ülkedeyiz, canımızı kurtarma peşindeyiz. Bundan başrolde oynamak hakikaten beni gururlandırdı. Tanım edilemez bir his.” dedi.
“BİZ SÜRATLİ BİR BİÇİMDE ORGANİZE OLDUK”
Türkiye’nin tahliyeleri epey süratli gerçekleştirdiğini vurgulayan Çatak, “Bizim üzere organize olan ülkeler olduğunu zannetmiyorum. Biz süratli bir biçimde organize olduk. Bu hususta Türk yetkililerine teşekkür ediyorum. Hakikaten bizi büyük bir kaostan hayatlarımıza kurtararak çıkardılar.” değerlendirmesinde bulundu.