Beslenme ve Diyetetik Uzmanı, Dyt. Deniz Pirçek, güzel çalışmayan bağırsakların yorgunluk, akne üzere cilt sorunları, kilo değişiklikleri ve besin alerjileri üzere biroldukca zahmete yol açabileceğini vurgulayarak, “Günlük rutininizde atacağınız birtakım sıradan adımlar ile mide, ruh hali ve genel sıhhatiniz üzerinde son derece olumlu tesirler yaratabilirsiniz” tabirlerini kullandı.
BAĞIRSAK SIHHATİ niye DEĞERLİ?
Bağırsaklarda mikrobiyota ismini verilen ve trilyonlarca bakteriden oluşan bir yapı olduğunu, bu yapı içerisinde yararlı ve ziyanlı denilen mikroorganizmaların birlikte bulunduğunu söyleyen Dyt. Deniz Pirçek, “Mikrobiyota, hareketsizlik, sıhhatsiz beslenme, gerilim üzere niçinler mikroorganizmalar içindeki dengeyi bozarak, bağırsak dostu denilen bakterilerin azalmasına, ziyanlı bakterilerin de çoğalmasına niye oluyor. Bu durum, bağışıklık sistemimizin zayıflamasına ve bir fazlaca hastalığın oluşmasına da yer hazırlar.
Bağırsaklarımızda 100-150 trilyon kadar bakteri yaşar. Bizimle birlikte yaşayan bu bakterilerin bir kısmı uygun, bir kısmı ise makûs bakteri olarak kıymetlendirilir ve hepsi bir istikrar ortasındadır. Bu istikrarın bozulması, bağırsak sıhhatinin bozulması manasına gelir. Bakteriler dünyasına “mikrobiyota” ismini veriyoruz. Sağlıklı bir mikrobiyota beden sisteminin sağlıklı bir biçimde yaşaması için kıymetlidir. Başta antibiyotikler olmak üzere gereksiz ilaç kullanması, hareketsiz ömür, obezite, sıhhatsiz beslenme, sigara, alkol, gerilim ve uyku problemleri bağırsak sıhhatini negatif tesirler. Bilhassa antibiyotikler, ziyanlı bakterileri öldürürken bağırsaktaki uygun bakterileri de öldürür. bu biçimdece bağışıklığımız zayıflar ve hastalıklara yakalanma riskimiz de artar.
Şişkinlik, kabızlık ve ishal üzere sindirim problemleri, besin intoleransı yahut alerjiler, niçinsiz kilo kaybı yahut kilo alımı, uyku tertibinde bozulmalar, daima yorgun hissetme, egzama üzere cilt sorunları, otoimmün hastalıklar bağırsak sıhhatinde bozulmalara dair işaretler içinde sayılabilir” diye konuştu.
MUTLU VE SAĞLIKLI BAĞIRSAKLAR İÇİN TEKLİFLER
Bağırsak sıhhati için tekliflerde bulunan Dyt. Deniz Pirçek, bahse ait şu tabirlere yer verdi:
“Stresi yönetmek, ruhen ve bedenen genel sıhhatimiz için hayli değerlidir. Yapılan çalışmalar kısa vadeli gerilim dahi olsa, gerilim faktörlerinin, bağırsaktaki mikroorganizmaların istikrarını bozabileceğini gösteriyor. Gerilimi azaltmak için kendinize vakit ayırmak, yürüyüşe çıkmak ve sistemli antrenman yapmak, kitap okumak, yoga yapmak, bir hobi edinmek, kafeini, sigara ve alkol tüketimini azaltmak fazlaca faydalı olacaktır.
“Bağırsak mikrobiyomumuz sirkadiyen ritmimiz (dünyanın kendi ekseni etrafındaki 24 saatlik seyahati kararında ortaya çıkan canlılar üstündeki biyokimyasal, fizyolojik ve davranışal ritimlerin yineıdır) tarafınca düzenlenir. Bu niçinle genel bağırsak sıhhati için nizamlı ve kaliteli bir uyku değerlidir.
“Hepimizin bildiği üzere sistemli idman yapmak kilo denetimi, kalp sıhhati, ruh sıhhati başta olmak üzere genel sıhhatimiz için hayli değerlidir. Yapılan araştırmalar diyetten bağımsız olarak, nizamlı idmanın bağırsak mikrobiyatasını olumlu istikamette değiştirdiği göstermiştir.
“Sindirilmeyen lif bakımından yüksek bitki bazlı besin ile beslenmek bağırsak mikrobiyomundaki bakterilere prebiyotik olarak bilinen kaynağı sağlar. Ne kadar farklı yiyecek tipi yerseniz, mikrobiyota o kadar keyifli olur. Meyve ve sebzeler, baklagiller(fasulye, mercimek, bezelye), sert kabuklu kuruyemişler ve tohumlar lif içeriği yüksek yiyeceklerdir. Bu niçinle diyetinize daha fazla dahil etmeyi hedefleyin ve azamî çeşitlilik için mümkün olduğunca sık değiştirin.
“Sigarayı bırakmak yahut azaltmak, nerdeyse tüm beden sorunlarını güzelleştirmektedir. Bağırsak sıhhati kelam konusu olduğunda, sigara içmek bağırsaklarınızı oluşturan organlarda kansere bile niye olabilecek önemli ve kronik sıhhat meseleleri yaratabilir.
“Besinler yavaş bir biçimde, epeyce çiğnenerek ve oturarak tüketilmelidir. niçini ise süratli yemek, gastrointestinal sisteminizdeki hava ölçüsünü artırabilir ve buda şişkinliğe niye olabilir.
“Prebiyotikler, bağırsaktaki faydalı bakterilerin artmasını sağlayan besinlerdir. Birfazlaca meyve ve zerzevat ve tam tahıllar prebiyotik içerir. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar, prebiyotiklerin “Bifidobacteris” dahil biroldukca sağlıklı bakterinin büyümesini desteklediğini göstermiştir. Probiyotikler ise, içeriğinde bağırsaklarda doğal olarak bulunan yararlı bakterilere misal mikroorganizmalar bulundururlar. Probiyotik kaynağı olarak fermente besinler (Fermente sebzeler, kefir, yoğurt, turşu sirke vb.) tüketilebilir.
“Vücutta toksinlerin atılabilmesi için günlük su ölçünüzü tüketmeye itina gösterin.
“Tam tahıllar epeyce ölçüde beta-glukan üzere sindirilmeyen karbonhidrat içerir. Bu karbonhidratlar ince bağırsakta emilmez, bunun yerine kalın bağırsağa masraflar. Kalın bağırsakta mikrobiyota tarafınca parçalanır ve birtakım yararlı bakterilerin büyümesini teşvik ederler. Yapılan kimi araştırmalar ise, tam tahılların ayrıyeten tokluk hissini arttırdığı ve iltihaplanma ve kalp hastalığı riskini azalttığını göstermiştir.
“Antibiyotikler bağırsaktaki bakteri istikrarını değiştirerek mikrobiyotaya ziyan verirler. Antibiyotik kullanmasında 6 ay daha sonra bile, bağırsakta hala birtakım yararlı bakterilerinin oluşmadığını gösteren çalışmalar mevcuttur.”
BAĞIRSAK SIHHATİ niye DEĞERLİ?
Bağırsaklarda mikrobiyota ismini verilen ve trilyonlarca bakteriden oluşan bir yapı olduğunu, bu yapı içerisinde yararlı ve ziyanlı denilen mikroorganizmaların birlikte bulunduğunu söyleyen Dyt. Deniz Pirçek, “Mikrobiyota, hareketsizlik, sıhhatsiz beslenme, gerilim üzere niçinler mikroorganizmalar içindeki dengeyi bozarak, bağırsak dostu denilen bakterilerin azalmasına, ziyanlı bakterilerin de çoğalmasına niye oluyor. Bu durum, bağışıklık sistemimizin zayıflamasına ve bir fazlaca hastalığın oluşmasına da yer hazırlar.
Bağırsaklarımızda 100-150 trilyon kadar bakteri yaşar. Bizimle birlikte yaşayan bu bakterilerin bir kısmı uygun, bir kısmı ise makûs bakteri olarak kıymetlendirilir ve hepsi bir istikrar ortasındadır. Bu istikrarın bozulması, bağırsak sıhhatinin bozulması manasına gelir. Bakteriler dünyasına “mikrobiyota” ismini veriyoruz. Sağlıklı bir mikrobiyota beden sisteminin sağlıklı bir biçimde yaşaması için kıymetlidir. Başta antibiyotikler olmak üzere gereksiz ilaç kullanması, hareketsiz ömür, obezite, sıhhatsiz beslenme, sigara, alkol, gerilim ve uyku problemleri bağırsak sıhhatini negatif tesirler. Bilhassa antibiyotikler, ziyanlı bakterileri öldürürken bağırsaktaki uygun bakterileri de öldürür. bu biçimdece bağışıklığımız zayıflar ve hastalıklara yakalanma riskimiz de artar.
Şişkinlik, kabızlık ve ishal üzere sindirim problemleri, besin intoleransı yahut alerjiler, niçinsiz kilo kaybı yahut kilo alımı, uyku tertibinde bozulmalar, daima yorgun hissetme, egzama üzere cilt sorunları, otoimmün hastalıklar bağırsak sıhhatinde bozulmalara dair işaretler içinde sayılabilir” diye konuştu.
MUTLU VE SAĞLIKLI BAĞIRSAKLAR İÇİN TEKLİFLER
Bağırsak sıhhati için tekliflerde bulunan Dyt. Deniz Pirçek, bahse ait şu tabirlere yer verdi:
“Stresi yönetmek, ruhen ve bedenen genel sıhhatimiz için hayli değerlidir. Yapılan çalışmalar kısa vadeli gerilim dahi olsa, gerilim faktörlerinin, bağırsaktaki mikroorganizmaların istikrarını bozabileceğini gösteriyor. Gerilimi azaltmak için kendinize vakit ayırmak, yürüyüşe çıkmak ve sistemli antrenman yapmak, kitap okumak, yoga yapmak, bir hobi edinmek, kafeini, sigara ve alkol tüketimini azaltmak fazlaca faydalı olacaktır.
“Bağırsak mikrobiyomumuz sirkadiyen ritmimiz (dünyanın kendi ekseni etrafındaki 24 saatlik seyahati kararında ortaya çıkan canlılar üstündeki biyokimyasal, fizyolojik ve davranışal ritimlerin yineıdır) tarafınca düzenlenir. Bu niçinle genel bağırsak sıhhati için nizamlı ve kaliteli bir uyku değerlidir.
“Hepimizin bildiği üzere sistemli idman yapmak kilo denetimi, kalp sıhhati, ruh sıhhati başta olmak üzere genel sıhhatimiz için hayli değerlidir. Yapılan araştırmalar diyetten bağımsız olarak, nizamlı idmanın bağırsak mikrobiyatasını olumlu istikamette değiştirdiği göstermiştir.
“Sindirilmeyen lif bakımından yüksek bitki bazlı besin ile beslenmek bağırsak mikrobiyomundaki bakterilere prebiyotik olarak bilinen kaynağı sağlar. Ne kadar farklı yiyecek tipi yerseniz, mikrobiyota o kadar keyifli olur. Meyve ve sebzeler, baklagiller(fasulye, mercimek, bezelye), sert kabuklu kuruyemişler ve tohumlar lif içeriği yüksek yiyeceklerdir. Bu niçinle diyetinize daha fazla dahil etmeyi hedefleyin ve azamî çeşitlilik için mümkün olduğunca sık değiştirin.
“Sigarayı bırakmak yahut azaltmak, nerdeyse tüm beden sorunlarını güzelleştirmektedir. Bağırsak sıhhati kelam konusu olduğunda, sigara içmek bağırsaklarınızı oluşturan organlarda kansere bile niye olabilecek önemli ve kronik sıhhat meseleleri yaratabilir.
“Besinler yavaş bir biçimde, epeyce çiğnenerek ve oturarak tüketilmelidir. niçini ise süratli yemek, gastrointestinal sisteminizdeki hava ölçüsünü artırabilir ve buda şişkinliğe niye olabilir.
“Prebiyotikler, bağırsaktaki faydalı bakterilerin artmasını sağlayan besinlerdir. Birfazlaca meyve ve zerzevat ve tam tahıllar prebiyotik içerir. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar, prebiyotiklerin “Bifidobacteris” dahil biroldukca sağlıklı bakterinin büyümesini desteklediğini göstermiştir. Probiyotikler ise, içeriğinde bağırsaklarda doğal olarak bulunan yararlı bakterilere misal mikroorganizmalar bulundururlar. Probiyotik kaynağı olarak fermente besinler (Fermente sebzeler, kefir, yoğurt, turşu sirke vb.) tüketilebilir.
“Vücutta toksinlerin atılabilmesi için günlük su ölçünüzü tüketmeye itina gösterin.
“Tam tahıllar epeyce ölçüde beta-glukan üzere sindirilmeyen karbonhidrat içerir. Bu karbonhidratlar ince bağırsakta emilmez, bunun yerine kalın bağırsağa masraflar. Kalın bağırsakta mikrobiyota tarafınca parçalanır ve birtakım yararlı bakterilerin büyümesini teşvik ederler. Yapılan kimi araştırmalar ise, tam tahılların ayrıyeten tokluk hissini arttırdığı ve iltihaplanma ve kalp hastalığı riskini azalttığını göstermiştir.
“Antibiyotikler bağırsaktaki bakteri istikrarını değiştirerek mikrobiyotaya ziyan verirler. Antibiyotik kullanmasında 6 ay daha sonra bile, bağırsakta hala birtakım yararlı bakterilerinin oluşmadığını gösteren çalışmalar mevcuttur.”