Son senelerda etrafımızda giderek daha sık duyar ve karşılaşır olduğumuz beyin tümörü teknolojideki gelişmeler ve tabiplerin deneyimi yardımıyla artık çarçabuk erken teşhis edilebilir bir hastalık haline geldi. Fakat beyin tümörünün kimi kıymetli belirtileri gerek toplumsal farkındalık olmadığı, gerekse pandemi sürecinde hastaneye gitme kaygısıyla ihmal edildiği için tümörün ileri safhalarında karşılaşılmasına niye olabiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Bozkurt “Ülkemizde her yıl yaklaşık 17.000 kişi yeni beyin tümörü tanısı alıyor. İki yılı aşkın müddettir maruz kaldığımız ve devam etmekte olan Covid-19 pandemisinde nörolojik belirti ve bulgulara sahip olan hastaların tedavide muhtemel gecikmeleri, fazlaca ağır sonuçlara yol açabileceğinden şikayetleri göz gerisi etmemek ve gecikmeden tabibe başvurmak hayati kıymet taşıyor” diyor. Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Bozkurt, beyin tümörünün ihmale gelmez 10 kıymetli belirtisini anlattı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
İki yılı aşkın müddettir tesirini devam ettiren yüzyılın salgın hastalığı Covid-19; baş ağrısı başta olmak üzere baş dönmesi, bulantı, kusma, konsantrasyon kuvvetliğü, uykusuzluk ve şuur seviyelerinde değişiklik üzere biroldukca nörolojik sıkıntıya yol açıyor. Salgının başlangıcından bu yana hastaların üçte birinden çoksında nörolojik belirti ve bulgular görüldüğünü belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Bozkurt “Bu tip yavaşça nörolojik belirti ve bulgularla hastaneye başvuran hastaların dikkatli bir biçimde ve bu şikayetlerin hem de beyin tümörüyle de alakalı olabileceği göz gerisi edilmeden kıymetlendirilmesi fazlaca önemlidir” diyor. Günümüzde görülme sıklığı giderek artan beyin tümörüne yönelik klinik ve deher neysel araştırmalar; tümörlerin gelişmeninde yanlış kodlanan birtakım genlerin ve proteinlerin aktif rol oynadığını gösterirken Prof. Dr. Gökhan Bozkurt “ışınım ve kanserojen kimyasallar üzere kimi etkenler de beyin tümörü oluşumunu kolaylaştırıyor. Ayrıyeten bir kısım beyin tümörlerinin oluşumunda ailesel geçiş eğiliminin olduğu gözlenmektedir” diye konuşuyor.
Farklı ve yeni tedavi cinsleri gelişiyor
Ülkemizde son senelerda beyin ve hudut cerrahisi alanında gerek doktorların deneyimi, gerekse yeni tıbbi teknolojiler yardımıyla teşhis ve tedavide son derece kıymetli gelişmeler sağlandığını belirten Prof. Dr. Gökhan Bozkurt şu ayrıntıları veriyor: “Özellikle beyin tümörlerinin oluşumu sırasında tümörlerin kullandığı yollar hakkında ayrıntıların daha da artması ve burada faal olan anahtar gen ve proteinlerin bilinmesi ve moleküler değişiklikleri ortaya koyan bir grup biyo-işaretleyicilerden yararlanılması beyin tümörü teşhis ve tedavisinde fazlaca değerli gelişmelere yol açtı. Bu bağlamda geliştirilen maksada yönelik, olağan dokuya ziyan vermeden yalnızca tümör denilen ziyanlı dokulara tesir eden akıllı ilaçların geliştirilmesi sağlandı. Beyin tümörü ön tanısı alan hastalarda tümör radyolojik olarak ister yeterli huylu olsun ister makus huylu olsun öncelikli tedavinin belirlenmesi gerekir. Günümüzde artık ister düzgün huylu ister makus huylu olsun beyin tümörlerin tedavisinde cerrahi tedavi sıklıkla öncelikli olarak kabul edilen yaklaşım biçimidir. Bilhassa bu tümörlerin tam ya da tama yakın çıkarılması ile hastalarımız için uzun ve sağlıklı bir hayat sağlanmaktadır.”
Akıllı ilaçlar başarıyı artırdı
Beyin tümörünün cerrahi tedavisinde belirleyici olan faktörleri ‘tümörün cinsi ve iyi-kötü huylu imajının olması, yerleşim yeri, büyüklüğü, hastanın yaşı, hastanın genel durumu ve performansı, hastanın nörolojik durumu, tümörün ömrü tehdit etme durumu ve hastanın operasyon sonucunı etkileyebilecek derecede ek sistemik sorunların olup olmaması’ olarak açıklayan Prof. Dr. Gökhan Bozkurt “İyi huylu tümörlerin bir kısmında makus huylu tümörlerin ise tamamına yakın bir kısmında özel bir niye olmadıkça cerrahi tedaviye ek olarak radyoterapi ve kemoterapi verilmektedir. Ayrıyeten günümüzde yeterli huylu tümörlerin bir kısmında ve berbat huylu tümörlerin tamamında cerrahi tedavi daha sonrası lokal radyoterapi uygulamalarının sonuçları bizleri çok keyifli etmektedir. Ayrıyeten cerrahi tedavi daha sonrası çıkarılan tümör alanına uygulanan yeni metotlar ile yan tesirler azaltılırken bir yandan da tedavi aktifliği kıymetli ölçüde artırılmaktadır. Onkoloji alanında son senelerda geliştirilen gayeye yönelik akıllı ilaçlar beyin tümörü tedavisinde yeni umutların oluşmasına yol açmıştır. Çok yakın periyoda kadar kullanılan lakin beyin tümörünün tedavisinde pek yararı olmayan kemoterapi ilaçlarının yarattığı olumsuzluk, şimdilerde amaca yönelik akıllı ilaçlarla ortadan kalkmış ve beraberinde akıllı ilaçlar yapılan ameliyat ve ameliyat daha sonrası uygulanan radyoterapinin muvaffakiyet talihini artırmıştır” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İki yılı aşkın müddettir tesirini devam ettiren yüzyılın salgın hastalığı Covid-19; baş ağrısı başta olmak üzere baş dönmesi, bulantı, kusma, konsantrasyon kuvvetliğü, uykusuzluk ve şuur seviyelerinde değişiklik üzere biroldukca nörolojik sıkıntıya yol açıyor. Salgının başlangıcından bu yana hastaların üçte birinden çoksında nörolojik belirti ve bulgular görüldüğünü belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Bozkurt “Bu tip yavaşça nörolojik belirti ve bulgularla hastaneye başvuran hastaların dikkatli bir biçimde ve bu şikayetlerin hem de beyin tümörüyle de alakalı olabileceği göz gerisi edilmeden kıymetlendirilmesi fazlaca önemlidir” diyor. Günümüzde görülme sıklığı giderek artan beyin tümörüne yönelik klinik ve deher neysel araştırmalar; tümörlerin gelişmeninde yanlış kodlanan birtakım genlerin ve proteinlerin aktif rol oynadığını gösterirken Prof. Dr. Gökhan Bozkurt “ışınım ve kanserojen kimyasallar üzere kimi etkenler de beyin tümörü oluşumunu kolaylaştırıyor. Ayrıyeten bir kısım beyin tümörlerinin oluşumunda ailesel geçiş eğiliminin olduğu gözlenmektedir” diye konuşuyor.
Farklı ve yeni tedavi cinsleri gelişiyor
Ülkemizde son senelerda beyin ve hudut cerrahisi alanında gerek doktorların deneyimi, gerekse yeni tıbbi teknolojiler yardımıyla teşhis ve tedavide son derece kıymetli gelişmeler sağlandığını belirten Prof. Dr. Gökhan Bozkurt şu ayrıntıları veriyor: “Özellikle beyin tümörlerinin oluşumu sırasında tümörlerin kullandığı yollar hakkında ayrıntıların daha da artması ve burada faal olan anahtar gen ve proteinlerin bilinmesi ve moleküler değişiklikleri ortaya koyan bir grup biyo-işaretleyicilerden yararlanılması beyin tümörü teşhis ve tedavisinde fazlaca değerli gelişmelere yol açtı. Bu bağlamda geliştirilen maksada yönelik, olağan dokuya ziyan vermeden yalnızca tümör denilen ziyanlı dokulara tesir eden akıllı ilaçların geliştirilmesi sağlandı. Beyin tümörü ön tanısı alan hastalarda tümör radyolojik olarak ister yeterli huylu olsun ister makus huylu olsun öncelikli tedavinin belirlenmesi gerekir. Günümüzde artık ister düzgün huylu ister makus huylu olsun beyin tümörlerin tedavisinde cerrahi tedavi sıklıkla öncelikli olarak kabul edilen yaklaşım biçimidir. Bilhassa bu tümörlerin tam ya da tama yakın çıkarılması ile hastalarımız için uzun ve sağlıklı bir hayat sağlanmaktadır.”
Akıllı ilaçlar başarıyı artırdı
Beyin tümörünün cerrahi tedavisinde belirleyici olan faktörleri ‘tümörün cinsi ve iyi-kötü huylu imajının olması, yerleşim yeri, büyüklüğü, hastanın yaşı, hastanın genel durumu ve performansı, hastanın nörolojik durumu, tümörün ömrü tehdit etme durumu ve hastanın operasyon sonucunı etkileyebilecek derecede ek sistemik sorunların olup olmaması’ olarak açıklayan Prof. Dr. Gökhan Bozkurt “İyi huylu tümörlerin bir kısmında makus huylu tümörlerin ise tamamına yakın bir kısmında özel bir niye olmadıkça cerrahi tedaviye ek olarak radyoterapi ve kemoterapi verilmektedir. Ayrıyeten günümüzde yeterli huylu tümörlerin bir kısmında ve berbat huylu tümörlerin tamamında cerrahi tedavi daha sonrası lokal radyoterapi uygulamalarının sonuçları bizleri çok keyifli etmektedir. Ayrıyeten cerrahi tedavi daha sonrası çıkarılan tümör alanına uygulanan yeni metotlar ile yan tesirler azaltılırken bir yandan da tedavi aktifliği kıymetli ölçüde artırılmaktadır. Onkoloji alanında son senelerda geliştirilen gayeye yönelik akıllı ilaçlar beyin tümörü tedavisinde yeni umutların oluşmasına yol açmıştır. Çok yakın periyoda kadar kullanılan lakin beyin tümörünün tedavisinde pek yararı olmayan kemoterapi ilaçlarının yarattığı olumsuzluk, şimdilerde amaca yönelik akıllı ilaçlarla ortadan kalkmış ve beraberinde akıllı ilaçlar yapılan ameliyat ve ameliyat daha sonrası uygulanan radyoterapinin muvaffakiyet talihini artırmıştır” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı