Hashimoto hipotiriodisinin en sık görülen otoimmüm trioid hastalığı olduğunu belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Gülsüm Gönülalan, hastalığın troid bezinin az çalışmasına verilen isim olduğunu ve toplumda fazlaca sık görüldüğünü söz etti.
HASHİMOTO’NUN BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Gönülalan, “Tiroid hücrelerini kendi bağışıklık sistemimiz yabancı bir organ, doku üzere algılanıp harap etmesi kararı, tiroid hormon eksikliğinin olduğu klinik bir tablodur. Pekala son vakit içinderda sıkça duyulan bu hastalığın belirtileri nelerdir? Hashimoto hastalığında halsizlik, yorgunluk, kabızlık, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, çabuk üşüme, depresyon, tırnak kırılması, kas eklem ağrıları, konsantrasyon eksikliği, kilo alma, unutkanlık, beyin sisi ve bayanlarda adet düzensizliği üzere bir fazlaca şikayetler görülmektedir. Bu şikayetler sizde var ise, tiroid işlev testlerinize baktırmanız faydalı olabilir” dedi.
‘ŞİKAYETLER ŞAHISTAN ŞAHSA DEĞİŞİYOR’
Hashimato tiroidi, tiroit bezinin iltihaplı hastalıklarının yani tirioditlerin en sık görülen çeşidi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gülsüm Gönülalan, “Çoğunlukla 30-50 yaş içindeki bayanlarda daha hayli görülen bu hastalık, otoimmün ya da kronik lenfosistik tiroidit olarak da isimlendirilir ve bağışıklık sisteminin bozukluğundan kaynaklanan bir endokrin sistem hastalığıdır. Bağışıklık sistemi tiroid hücrelerine saldırarak tiroid bezinin iltihaplanmasına yani ziyan görmesine niye olur. bu biçimdece tiroid bezi fonksiyonunu yerine getiremez ve vakit içinde salgıladığı hormon seviyesi düşer.
Hashimoto tiroiditi gelişmenini tetikleyen risk faktörleri cinsiyet, yaş ve genetiktir. Halsizlik, çabuk yorulma, depresif bir hal ve mutsuzluk, üşüme, ellerde ve ayaklarda ödem, terlemenin azalması, ses kısıklığı, kabızlık, olağandışı kilo artışı, iştah fazlalığı, unutkanlık, konsantrasyon azalması, bayanlarda adetlerin azalması yahut yokluğunda hashimoto hastalığından şüphelenmeli” diye konuştu.
Şikayetlerin şahıstan şahsa farklılık gösterebileceğinin altını çizen Doç. Dr. Gönülalan, “Özellikle bu şikayetlerimiz var ise, hashimoto hipotiroidisi açısından sıradan bir kan testi ile troid işlev testlerine bakılarak, hashimoto hipotiroidisi açısından araştırılmak epey kıymetlidir. Hashimoto hipotiroidisinde tedavi olarak eksik olanın yerine konulması, tiroid ilacının replasmanı kelam konusudur. Lakin bir epeyce hastamızda tiroid ilacını almasına karşın hala devam eden tiroid hipotirodi semptomları görülmektedir. bu biçimde bir durumda işlevsel tıp bakış açısıyla, hashimoto hipotiroidi hastalarının bu sebeplerin niye geçmediğinin anlaşılması ve daha ayrıntılı incelenmesi gerekmektedir” biçiminde konuştu.
Doç. Dr. Gönülalan, “Öncelikle kandaki TSH, T3 ve T4 hormonlarına bakılır. Tiroidin yapısı ve büyüklüğü için ultrason testi yapılır. Asıl ayırıcı teşhis kanda anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikor seviyelerinin yüksekliğidir. Bu tetkiklerle hem teşhis temalır, birebir vakitte hastalığın evresi tespit edilir. Başlangıçta antikorlar yüksek iken hormon seviyeleri olağandır. İlerleyen vakit içinde hormon seviyeleri de değişebilir. Hashimoto tiroiditi, tiroid hormonu yetersizliğine niye oluyorsa, tiroid hormonu ile yerine koyma tedavisi gerekebilir. Bu, ekseriyetle tiroid hormonu levotiroksinin günlük kullanması halinde uygulanmaktadır.
Levotiroksin, hormonun tiroid bezinin ürettiği doğal versiyonu olan tiroksine benzeridir. Levotiroksin tedavisi ekseriyetle ömür uzunluğu devam eder, fakat gerekli olan doz değişebileceği için, TSH seviyeleri, tabibin belirleyeceği aşikâr aralıklarla denetim edilmelidir. Kâfi levotiroksin dozunun sağlanmasına karşın hastalarda yorgunluk, güç düşüklüğü, ömür kalitesinde düşme, ciltte kuruluk üzere şikayetler devam edebilmektedir. Bu hastalarımızın kesinlikle geçirgen bağırsak, B ve D vitamini başta olmak üzere multivitamin, demir, başka mineral eksiklikleri değerlendirilmeli ve gereğinde yerine koyma tedavileri verilmelidir. Her hashimoto hastasının tedavisi kişiseldir.
Hashimoto hipotiroidisi hastalarımızda, bilhassa kimi vitamin mineral eksiklerini sık görmekteyiz. Selenyum, çinko, B vitaminleri ve D vitamini, kesinlikle hashimoto hipotiroidi hastalarında, kıymetlendirilmesi gereken vitaminlerdir. bir daha birebir biçimde bağırsak sıhhati hashimoto hipotiroidisi için hayli kıymetlidir. Bilhassa yemeklerden daha sonra şişkinlik, kabızlık, ishal, hazımsızlık, beyin sisi, kas eklem ağrısı üzere şikayetler yaşanıyorsa bu hastaların mide bağırsak sıhhati açısından kesinlikle kıymetlendirilmesi gerekir. Hashimato hipotiroidisi bireye özel tedavi edilmesi gereken değerli bir endokrin hastalığıdır” dedi.
HASHİMOTO’NUN BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Gönülalan, “Tiroid hücrelerini kendi bağışıklık sistemimiz yabancı bir organ, doku üzere algılanıp harap etmesi kararı, tiroid hormon eksikliğinin olduğu klinik bir tablodur. Pekala son vakit içinderda sıkça duyulan bu hastalığın belirtileri nelerdir? Hashimoto hastalığında halsizlik, yorgunluk, kabızlık, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, çabuk üşüme, depresyon, tırnak kırılması, kas eklem ağrıları, konsantrasyon eksikliği, kilo alma, unutkanlık, beyin sisi ve bayanlarda adet düzensizliği üzere bir fazlaca şikayetler görülmektedir. Bu şikayetler sizde var ise, tiroid işlev testlerinize baktırmanız faydalı olabilir” dedi.
‘ŞİKAYETLER ŞAHISTAN ŞAHSA DEĞİŞİYOR’
Hashimato tiroidi, tiroit bezinin iltihaplı hastalıklarının yani tirioditlerin en sık görülen çeşidi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gülsüm Gönülalan, “Çoğunlukla 30-50 yaş içindeki bayanlarda daha hayli görülen bu hastalık, otoimmün ya da kronik lenfosistik tiroidit olarak da isimlendirilir ve bağışıklık sisteminin bozukluğundan kaynaklanan bir endokrin sistem hastalığıdır. Bağışıklık sistemi tiroid hücrelerine saldırarak tiroid bezinin iltihaplanmasına yani ziyan görmesine niye olur. bu biçimdece tiroid bezi fonksiyonunu yerine getiremez ve vakit içinde salgıladığı hormon seviyesi düşer.
Hashimoto tiroiditi gelişmenini tetikleyen risk faktörleri cinsiyet, yaş ve genetiktir. Halsizlik, çabuk yorulma, depresif bir hal ve mutsuzluk, üşüme, ellerde ve ayaklarda ödem, terlemenin azalması, ses kısıklığı, kabızlık, olağandışı kilo artışı, iştah fazlalığı, unutkanlık, konsantrasyon azalması, bayanlarda adetlerin azalması yahut yokluğunda hashimoto hastalığından şüphelenmeli” diye konuştu.
Şikayetlerin şahıstan şahsa farklılık gösterebileceğinin altını çizen Doç. Dr. Gönülalan, “Özellikle bu şikayetlerimiz var ise, hashimoto hipotiroidisi açısından sıradan bir kan testi ile troid işlev testlerine bakılarak, hashimoto hipotiroidisi açısından araştırılmak epey kıymetlidir. Hashimoto hipotiroidisinde tedavi olarak eksik olanın yerine konulması, tiroid ilacının replasmanı kelam konusudur. Lakin bir epeyce hastamızda tiroid ilacını almasına karşın hala devam eden tiroid hipotirodi semptomları görülmektedir. bu biçimde bir durumda işlevsel tıp bakış açısıyla, hashimoto hipotiroidi hastalarının bu sebeplerin niye geçmediğinin anlaşılması ve daha ayrıntılı incelenmesi gerekmektedir” biçiminde konuştu.
Doç. Dr. Gönülalan, “Öncelikle kandaki TSH, T3 ve T4 hormonlarına bakılır. Tiroidin yapısı ve büyüklüğü için ultrason testi yapılır. Asıl ayırıcı teşhis kanda anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikor seviyelerinin yüksekliğidir. Bu tetkiklerle hem teşhis temalır, birebir vakitte hastalığın evresi tespit edilir. Başlangıçta antikorlar yüksek iken hormon seviyeleri olağandır. İlerleyen vakit içinde hormon seviyeleri de değişebilir. Hashimoto tiroiditi, tiroid hormonu yetersizliğine niye oluyorsa, tiroid hormonu ile yerine koyma tedavisi gerekebilir. Bu, ekseriyetle tiroid hormonu levotiroksinin günlük kullanması halinde uygulanmaktadır.
Levotiroksin, hormonun tiroid bezinin ürettiği doğal versiyonu olan tiroksine benzeridir. Levotiroksin tedavisi ekseriyetle ömür uzunluğu devam eder, fakat gerekli olan doz değişebileceği için, TSH seviyeleri, tabibin belirleyeceği aşikâr aralıklarla denetim edilmelidir. Kâfi levotiroksin dozunun sağlanmasına karşın hastalarda yorgunluk, güç düşüklüğü, ömür kalitesinde düşme, ciltte kuruluk üzere şikayetler devam edebilmektedir. Bu hastalarımızın kesinlikle geçirgen bağırsak, B ve D vitamini başta olmak üzere multivitamin, demir, başka mineral eksiklikleri değerlendirilmeli ve gereğinde yerine koyma tedavileri verilmelidir. Her hashimoto hastasının tedavisi kişiseldir.
Hashimoto hipotiroidisi hastalarımızda, bilhassa kimi vitamin mineral eksiklerini sık görmekteyiz. Selenyum, çinko, B vitaminleri ve D vitamini, kesinlikle hashimoto hipotiroidi hastalarında, kıymetlendirilmesi gereken vitaminlerdir. bir daha birebir biçimde bağırsak sıhhati hashimoto hipotiroidisi için hayli kıymetlidir. Bilhassa yemeklerden daha sonra şişkinlik, kabızlık, ishal, hazımsızlık, beyin sisi, kas eklem ağrısı üzere şikayetler yaşanıyorsa bu hastaların mide bağırsak sıhhati açısından kesinlikle kıymetlendirilmesi gerekir. Hashimato hipotiroidisi bireye özel tedavi edilmesi gereken değerli bir endokrin hastalığıdır” dedi.