Destekleyici (stromal) hücre tedavisi ile yaşlanan, yıpranmış dokuların bir daha canlandırılması mümkün. Hastanın kendi sağlıklı destek hücreleriyle şifa ve gençlik bulduğu Adinizer formülünü açıklayan Prof. Dr. Eray Copcu, “Yağ dokunuzdan rastgele bir enzim kullanılmadan, büsbütün mekanik yollarla ayrıştırılan onarıcı, yenileyici stromal hücreler uygunlaştırılması istenilen bölgeye uygulanıyor ve dokunun tamiri sağlanıyor. Tüm uygulamalarını muvaffakiyetle sonuçlandırdığımız bu tedavinin rastgele bir kendine has yan tesiri bulunmuyor” dedi.
Organlarımız içinde parankimal ve stromal olarak isimlendirilen iki tip hücre bulunmaktadır. Parankimal hücreler, organ işlevlerinin gerçekleşmesini sağlarken, stromal hücreler bu işleyişin devamlılığı için hücre yenilenmesi ve tamiri bakılırsavlerini üstleniyor. Parankimal yani işlevi sağlayan hücreler hastalık, yaşlılık ya da faydalanmalar kararında yıpranarak fonksiyonlarını kaybedebiliyor. Bu hücrelere destekleyici hücrelerin uygulaması ise bu olumsuz durumları ortadan kaldırıyor. Vücudun sağlıklı işleyişi için canlandırıcı stromal hücrelerin değerine dikkat çeken Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Eray Copcu, destekleyici hücre tedavisi ile dokuların yenilenebildiğine işaret etti.
Yağ dokusu 100 kat daha güçlü
Tedavi yolunun bilgilerinı paylaşan Prof. Dr. Copcu, “Bazı dokularımızın rejenerasyon yeteneği neredeyse hiç yok. Diğer bir hücredeki stromal hücreler toplanıp o alana verildiğinde tedavi sağlanıyor. Stromal hücrelerin en büyük kaynağı ise yağ doku. Diğer dokulardan ortalama 100 kat, kemik iliğinden 40 kat daha fazla rejeneratif hücre yağ dokusunda var. Hastadan kolay bir sistemle aldığımız yağ dokuyu, patentli ultra-keskin titanyum bıçaklara sahip Adinizer aygıtıyla keserek doku içerisinde bulunan lakin etkin olmayan uygunlaştırıcı hücreleri açığa çıkartıyoruz. Bu süreç büsbütün mekanik, yani doğal, herhangi bir enzim kullanılmıyor. Akabinde istenilen bölgeye uygulanarak hücrelerde gençleştirme elde ediliyor. bu biçimdece hastanın kendini güzelleştirme kapasitesi kullanılmış oluyor” dedi.
Birfazlaca hastalığa karşı başarılı sonuç
Her cerrahi süreçte olabilecek standart yan tesirler bir kenara bırakılırsa, tedavinin kendine mahsus bir yan tesiri bulunmadığını belirten Prof. Dr. Copcu, “Adinizer’ın en büyük farkı dünyadaki bütün sertifikalara sahip olan tek eser olması. Bugüne kadar 34 farklı endikasyonda uyguladık ve epey başarılı sonuçlar aldık” diye konuştu. Copcu, tedavinin uygulama alanlarını ise şu biçimde sıraladı: “Destekleyici hücre tedavisi yüz bölgesinde, estetik olarak uygulanıyor. Güzelleşmeyen yaraların tedavisinde, damarsal sorunlarda, ışınım faydalanmalarında da tesirli. Ayrıyeten erkeklerde ereksiyon ve bayanlarda yumurtlama işlevi sıkıntılarında bu tedaviye başvurulabiliyor. Saçta bir seferde bile önemli sonuçlar elde ediyoruz. Tedavisi bulunmayan kireçlenme rahatsızlıklarında ise kıkırdağı güçlendirip ağrının kesilmesini sağlıyoruz.”
“Kök hücre tedavisinden farklı bir uygulama”
Destekleyici hücre tedavisinin bir kök hücre tedavisi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Copcu, “Koyduğumuz hücrelerin içerisinde bireye bakılırsa değişen oranda yetişkin kök hücre var. Ancak asıl olan yüzde 85-90’lık kısım bizim uygunlaştırıcı hücrelerimiz. Biz bu rejeneratif kapasiteden faydalanıyoruz. Bizim yaptığımız süreç destekleyici hücre tedavisi. Kök hücre ise bedende farklı dokulardan alınıp özel merkezlerde çoğaltılıyor. Kök hücre tedavisini yapabilmek için bakanlıktan özel müsaadelerin alınması gerekiyor. Yapılan tüm süreçlerin kalite denetim testlerinden geçmesi, mevzuatın ve memleketler arası otoritelerin belirlediği en üst düzeyde olması şart” bilgisini paylaştı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Organlarımız içinde parankimal ve stromal olarak isimlendirilen iki tip hücre bulunmaktadır. Parankimal hücreler, organ işlevlerinin gerçekleşmesini sağlarken, stromal hücreler bu işleyişin devamlılığı için hücre yenilenmesi ve tamiri bakılırsavlerini üstleniyor. Parankimal yani işlevi sağlayan hücreler hastalık, yaşlılık ya da faydalanmalar kararında yıpranarak fonksiyonlarını kaybedebiliyor. Bu hücrelere destekleyici hücrelerin uygulaması ise bu olumsuz durumları ortadan kaldırıyor. Vücudun sağlıklı işleyişi için canlandırıcı stromal hücrelerin değerine dikkat çeken Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Eray Copcu, destekleyici hücre tedavisi ile dokuların yenilenebildiğine işaret etti.
Yağ dokusu 100 kat daha güçlü
Tedavi yolunun bilgilerinı paylaşan Prof. Dr. Copcu, “Bazı dokularımızın rejenerasyon yeteneği neredeyse hiç yok. Diğer bir hücredeki stromal hücreler toplanıp o alana verildiğinde tedavi sağlanıyor. Stromal hücrelerin en büyük kaynağı ise yağ doku. Diğer dokulardan ortalama 100 kat, kemik iliğinden 40 kat daha fazla rejeneratif hücre yağ dokusunda var. Hastadan kolay bir sistemle aldığımız yağ dokuyu, patentli ultra-keskin titanyum bıçaklara sahip Adinizer aygıtıyla keserek doku içerisinde bulunan lakin etkin olmayan uygunlaştırıcı hücreleri açığa çıkartıyoruz. Bu süreç büsbütün mekanik, yani doğal, herhangi bir enzim kullanılmıyor. Akabinde istenilen bölgeye uygulanarak hücrelerde gençleştirme elde ediliyor. bu biçimdece hastanın kendini güzelleştirme kapasitesi kullanılmış oluyor” dedi.
Birfazlaca hastalığa karşı başarılı sonuç
Her cerrahi süreçte olabilecek standart yan tesirler bir kenara bırakılırsa, tedavinin kendine mahsus bir yan tesiri bulunmadığını belirten Prof. Dr. Copcu, “Adinizer’ın en büyük farkı dünyadaki bütün sertifikalara sahip olan tek eser olması. Bugüne kadar 34 farklı endikasyonda uyguladık ve epey başarılı sonuçlar aldık” diye konuştu. Copcu, tedavinin uygulama alanlarını ise şu biçimde sıraladı: “Destekleyici hücre tedavisi yüz bölgesinde, estetik olarak uygulanıyor. Güzelleşmeyen yaraların tedavisinde, damarsal sorunlarda, ışınım faydalanmalarında da tesirli. Ayrıyeten erkeklerde ereksiyon ve bayanlarda yumurtlama işlevi sıkıntılarında bu tedaviye başvurulabiliyor. Saçta bir seferde bile önemli sonuçlar elde ediyoruz. Tedavisi bulunmayan kireçlenme rahatsızlıklarında ise kıkırdağı güçlendirip ağrının kesilmesini sağlıyoruz.”
“Kök hücre tedavisinden farklı bir uygulama”
Destekleyici hücre tedavisinin bir kök hücre tedavisi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Copcu, “Koyduğumuz hücrelerin içerisinde bireye bakılırsa değişen oranda yetişkin kök hücre var. Ancak asıl olan yüzde 85-90’lık kısım bizim uygunlaştırıcı hücrelerimiz. Biz bu rejeneratif kapasiteden faydalanıyoruz. Bizim yaptığımız süreç destekleyici hücre tedavisi. Kök hücre ise bedende farklı dokulardan alınıp özel merkezlerde çoğaltılıyor. Kök hücre tedavisini yapabilmek için bakanlıktan özel müsaadelerin alınması gerekiyor. Yapılan tüm süreçlerin kalite denetim testlerinden geçmesi, mevzuatın ve memleketler arası otoritelerin belirlediği en üst düzeyde olması şart” bilgisini paylaştı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı