“Her tiroid kanserinde tiroidin tamamının alınması koşul değil”
Tiroid kanserinde ameliyatın kesinlikle gerekli olduğunu belirten Endokrin Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, buna rağmen her tiroid kanserinde bedenin orkestra şefi olarak kabul edilen tiroid bezinin tamamının alınmasının koşul olmadığını söylemiş oldu.
Endemik bir guatr ülkesi olan Türkiye’de tiroid kanseri tanısı alan kişi sayısı her geçen yıl artıyor. Her tiroid kanserinde ameliyatın kesinlikle gerekli olduğuna işaret eden Yeditepe Üniversitesinden Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, son senelerda yapılan bilimsel çalışmalarla gündeme gelen yeni cerrahi yaklaşımla ilgili değerli bilgiler verdi.
Bazı kanser tipleri için tiroid bezinin tamamının alınması gerektiğini ancak bu yaklaşımın tüm tiroid kanserleri için geçerli olmadığını belirten Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Doğru seçilmiş troid kanserli olaylarda, tiroid bezinin tamamının alınmasına gerek yoktur. Belirli bir kısmının alınması kanser tedavisi için kafidir. bu biçimdece hasta ömür uzunluğu ilaç kullanmak zorunda kalmaz” dedi.
“TİROİD BEZİ BEDENDEN ÇIKARTILDIĞINDA ÖNEMLİ METABOLİK MESELELER YAŞANIR”
Tiroid için söylenen ‘vücudun orkestra şefi’ tabirinin fazlaca hakikat olduğunu söyleyen Prof. Erhan Ayşan, “Saç tellerinizin uzamasından, karaciğer işlevlerine, akciğerdeki teneffüsünden, kalp atım suratına kadar her şeyde tiroid hormonlarının tesiri var. ötürüsıyla tiroid hormonu salgısı bozulduğunda ya da bir sebeple tiroid bezinin tamamı bedenden çıkartıldığında önemli metabolik sıkıntıların yaşanması kaçınılmaz oluyor” tabirlerini kullandı.
“SAĞLIKLI KISMI BIRAKIYOR, KANSERLİ KISMI ÇIKARIYORUZ”
Tiroid bezinin ortasında bulunan nodül denilen oluşumların, kanserin odağı olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Bilimsel çerçevede baktığımızda şayet tümör çapı 2 cm’in altındaysa ve tiroid bezi ortasında öbür nodül yoksa tiroidin yalnızca bir kısmının alınması kafidir. Daha açık söylemek gerekirse tiroid bezinden hasta olan, yani kanserli kısmı çıkartıyor fakat sağlıklı kısmı hastada bırakıyoruz. bu biçimdelikle hem hasta kanserinden kurtuluyor tıpkı vakitte sağlıklı tiroid bezi yani orkestra şefi yerinde kalmış oluyor. Sonuçta hasta ameliyattan daha sonra dışarıdan hormon ilaçları almak zorunda kalmadığı için biroldukça metabolik meseleyle uğraşmıyor” halinde konuştu.
“DOĞRU SEÇİLMİŞ VAKARLARDA MUVAFFAKİYET ORANI ÇOK YÜKSEK”
Tiroid kanserinde, bu organ esirgeyici cerrahinin her hasta için uygun olmadığının, gerçek bilimsel kriterlerle, yanlışsız hastaların seçilmesinin epeyce değerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erhan Ayşan, bahisle ilgili olarak şu değerli ikazlarda bulundu: “Bu tedavi yaklaşımının hangi hastalar için uygun olduğunun tespit edilmesi epeyce değerli. ötürüsıyla ‘tiroid kanserinde, tiroid bezinin tamamı alınmayabilir’ derken çok dikkat etmemiz gerekiyor. Gerçek seçilmiş olgularda tiroid bezinin yalnızca kanserli kısmının alınıp sağlıklı kısmın bırakılması hastaya büyük bir avantaj sağlar. Ancak şayet olay yanlışsız seçilmemişse ve tiroidin tamamının alınması gereken hastada yalnızca bir kısmı alınmışsa, bu durum kanserde yayılma, nüks etme üzere problemlere sebep olur ve ikinci, hatta üçüncü ameliyatların kapısını ortalar. Bu niçinle uygulanacak ameliyat tekniğinin sonucunı profesyonel, tecrübeli bir endokrin cerrahın vermesi gerekiyor. Hatta tercihen bu karar kişisel değil, bir uzmanlar şurası tarafınca alınmalıdır.”
Doğru seçilmiş vakarlarda bu yaklaşımın muvaffakiyetinin yüzde 100’e yakın olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Doğru hasta seçilmişse hiç bir sorun çıkmayacaktır, hasta hem kanserinden kurtulmuş olacak, birebir vakitte ömür uzunluğu tiroid hormon ilaçları kullanmadan hayatına devam edecektir” dedi.
TİROİD BEZİ ALINAN HASTALAR ÖMÜR UZUNLUĞU İLAÇ KULLANMAK ZORUNDA
Tiroid bezinin genel sıhhatimiz için fazlaca değerli olduğunu, bu yüzden onu olabildiğince bedende tutmanın gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Hastanın trioid bezini aldığınızda, o kişi ömür uzunluğu bu bezin ürettiği hormonları tablet olarak dışarıdan almak zorunda kalıyor. ötürüsıyla hasta artık metabolik olarak ilaca bağımlı hale geliyor. Bunun günlük hayatta çeşitli zorlukları, maddi yükleri de var olağan ki! İşte bütün bu gayretlerin niçini, bir yandan hastanın kanserini tedavi ederken, bir yandan da onu hormon ilaçlarının kullanmasına bağlı sıkıntılardan uzak tutmak” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Tiroid kanserinde ameliyatın kesinlikle gerekli olduğunu belirten Endokrin Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, buna rağmen her tiroid kanserinde bedenin orkestra şefi olarak kabul edilen tiroid bezinin tamamının alınmasının koşul olmadığını söylemiş oldu.
Endemik bir guatr ülkesi olan Türkiye’de tiroid kanseri tanısı alan kişi sayısı her geçen yıl artıyor. Her tiroid kanserinde ameliyatın kesinlikle gerekli olduğuna işaret eden Yeditepe Üniversitesinden Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, son senelerda yapılan bilimsel çalışmalarla gündeme gelen yeni cerrahi yaklaşımla ilgili değerli bilgiler verdi.
Bazı kanser tipleri için tiroid bezinin tamamının alınması gerektiğini ancak bu yaklaşımın tüm tiroid kanserleri için geçerli olmadığını belirten Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Doğru seçilmiş troid kanserli olaylarda, tiroid bezinin tamamının alınmasına gerek yoktur. Belirli bir kısmının alınması kanser tedavisi için kafidir. bu biçimdece hasta ömür uzunluğu ilaç kullanmak zorunda kalmaz” dedi.
“TİROİD BEZİ BEDENDEN ÇIKARTILDIĞINDA ÖNEMLİ METABOLİK MESELELER YAŞANIR”
Tiroid için söylenen ‘vücudun orkestra şefi’ tabirinin fazlaca hakikat olduğunu söyleyen Prof. Erhan Ayşan, “Saç tellerinizin uzamasından, karaciğer işlevlerine, akciğerdeki teneffüsünden, kalp atım suratına kadar her şeyde tiroid hormonlarının tesiri var. ötürüsıyla tiroid hormonu salgısı bozulduğunda ya da bir sebeple tiroid bezinin tamamı bedenden çıkartıldığında önemli metabolik sıkıntıların yaşanması kaçınılmaz oluyor” tabirlerini kullandı.
“SAĞLIKLI KISMI BIRAKIYOR, KANSERLİ KISMI ÇIKARIYORUZ”
Tiroid bezinin ortasında bulunan nodül denilen oluşumların, kanserin odağı olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Bilimsel çerçevede baktığımızda şayet tümör çapı 2 cm’in altındaysa ve tiroid bezi ortasında öbür nodül yoksa tiroidin yalnızca bir kısmının alınması kafidir. Daha açık söylemek gerekirse tiroid bezinden hasta olan, yani kanserli kısmı çıkartıyor fakat sağlıklı kısmı hastada bırakıyoruz. bu biçimdelikle hem hasta kanserinden kurtuluyor tıpkı vakitte sağlıklı tiroid bezi yani orkestra şefi yerinde kalmış oluyor. Sonuçta hasta ameliyattan daha sonra dışarıdan hormon ilaçları almak zorunda kalmadığı için biroldukça metabolik meseleyle uğraşmıyor” halinde konuştu.
“DOĞRU SEÇİLMİŞ VAKARLARDA MUVAFFAKİYET ORANI ÇOK YÜKSEK”
Tiroid kanserinde, bu organ esirgeyici cerrahinin her hasta için uygun olmadığının, gerçek bilimsel kriterlerle, yanlışsız hastaların seçilmesinin epeyce değerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erhan Ayşan, bahisle ilgili olarak şu değerli ikazlarda bulundu: “Bu tedavi yaklaşımının hangi hastalar için uygun olduğunun tespit edilmesi epeyce değerli. ötürüsıyla ‘tiroid kanserinde, tiroid bezinin tamamı alınmayabilir’ derken çok dikkat etmemiz gerekiyor. Gerçek seçilmiş olgularda tiroid bezinin yalnızca kanserli kısmının alınıp sağlıklı kısmın bırakılması hastaya büyük bir avantaj sağlar. Ancak şayet olay yanlışsız seçilmemişse ve tiroidin tamamının alınması gereken hastada yalnızca bir kısmı alınmışsa, bu durum kanserde yayılma, nüks etme üzere problemlere sebep olur ve ikinci, hatta üçüncü ameliyatların kapısını ortalar. Bu niçinle uygulanacak ameliyat tekniğinin sonucunı profesyonel, tecrübeli bir endokrin cerrahın vermesi gerekiyor. Hatta tercihen bu karar kişisel değil, bir uzmanlar şurası tarafınca alınmalıdır.”
Doğru seçilmiş vakarlarda bu yaklaşımın muvaffakiyetinin yüzde 100’e yakın olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Doğru hasta seçilmişse hiç bir sorun çıkmayacaktır, hasta hem kanserinden kurtulmuş olacak, birebir vakitte ömür uzunluğu tiroid hormon ilaçları kullanmadan hayatına devam edecektir” dedi.
TİROİD BEZİ ALINAN HASTALAR ÖMÜR UZUNLUĞU İLAÇ KULLANMAK ZORUNDA
Tiroid bezinin genel sıhhatimiz için fazlaca değerli olduğunu, bu yüzden onu olabildiğince bedende tutmanın gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Hastanın trioid bezini aldığınızda, o kişi ömür uzunluğu bu bezin ürettiği hormonları tablet olarak dışarıdan almak zorunda kalıyor. ötürüsıyla hasta artık metabolik olarak ilaca bağımlı hale geliyor. Bunun günlük hayatta çeşitli zorlukları, maddi yükleri de var olağan ki! İşte bütün bu gayretlerin niçini, bir yandan hastanın kanserini tedavi ederken, bir yandan da onu hormon ilaçlarının kullanmasına bağlı sıkıntılardan uzak tutmak” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı