Op. Dr. Nuh Aldemir, erkeklerde kısırlık olarak bilinen infertilite hakkında kıymetli açıklamalarda bulundu.
Op. Dr. Aldemir, dünyada infertilite oranının yüzde 10 ila 15 içinde olup, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 10 ila 20 içinde değiştiğini belirterek, “Erkeklerde kısırlığın en sık niçini varikoseldir. Varikosel, testislerdeki toplardamarlarda meydana gelen genişlemeye denir. Varikosel testislerin kan akımını bozarak, sperm sayısında ve hareketliliğinde azalmaya sebep olabilir. İdrar yolları ve üreme yollarındaki birtakım enfeksiyonlarda sperm üretimi ve sıhhatini etkileyerek yahut spermin geçiş noktalarını tıkayarak sorunlara sebep olabilir. Bu enfeksiyonlar, klamidya üzere prostat iltihabına sebep olabilecek cinsel yolla bulaşan hastalıklar olabileceği üzere üreme ve boşaltım yollarında meydana gelen enfeksiyonlar da olabilir. Alfa blokerlar olarak bilinen kimi tansiyon ilaçları da buna sebep olabilir” dedi.
“KALITSAL SORUNLAR İNFERTİLİTEYE YOL AÇABİLİR”
Erkeklerde infertiliteye yol açan biroldukça etkenin olduğuna değinen Op. Dr. Aldemir, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Anti-sperm antikorları, ezkaza sperm hücrelerini saldırgan virüsler olarak belirleyerek, yok etmeye çalışan bağışıklık sistemi hücreleridir. Bu ekseriyetle vazektomi operasyonu geçirmiş olan erkeklerde yaygındır. Sperm kanal defektleri de infertiliteye yol açabilir. Sperm taşıyan tüpler sakatlıklar yahut hastalıklar kararı hasar bakılırsabilir. Birtakım erkekler, testislerin sperm depolayan kısımlarında yahut sperm taşıyan tüplerde tıkanıklık ile doğarlar. Kistis fibros ve bunun üzere birtakım kalıtsal sorunlar sebebiyle, erkek büsbütün sperm kanalı olmadan doğmuş olabilir. Öte yandan inmemiş testis de bir başka risk faktörüdür. Fetal gelişim esnasında bir yahut iki testis de karından elbette testisleri taşıyan keseye inmemiş olabilir. Bu üzere durumlar yaşayan erkeklerde, üretkenliğin azalması epeyce daha sık rastlanır. Erkeklerde kromozom kusurları da risk taşır. Klinefelter sendromu üzere kalıtsal hastalıklar, erkek üreme organının gelişmesine mani olabilir. Örneğin; bir erkeğin X ve Y kromozomları yerine iki X ve bir Y kromozomu ile doğması, erkeklik organında bozukluklara sebep olabilir. Bunun haricinde kistik fibroz, Kallmann sendromu, Young sendromu ve Kartagener sendromu da üretkenliğe tesir edebilir”.
“AĞIR METAL VE ÇEVRESEL TOKSİNLERE DİKKAT”
Op. Dr. Aldemir, “Hipotalamus, hipofiz ve testisler, sperm oluşturmak için gerekli olan hormonları üretir. Bu hormonların yanı sıra böbreküstü ve tiroid bezleri, sistemlerde meydana gelebilecek değişiklikler de sperm üretimini bozabilir. Kanser ve düzgün huylu tümörler, direkt olarak erkek üreme organlarına yahut üreme hormonlarının salgılandığı hipofiz bezi üzere bezlere direkt olarak tesir edebilir. Bu tümörlere yönelik cerrahi operasyonlar, ışınım yahut kemoterapi de erkek üremesine tesir edebilir. ışınıma maruz kalmak sperm üretimini azaltabilir. Bu üzere durumlarda sperm üretiminin olağana dönmesi yıllar sürebilir. Büyük dozda ışınım alınması ise sperm üretimini kalıcı olarak düşürebilir. Rastgele bir ağır metale ve çevresel toksine uzun müddet maruz kalmak doğurganlığı azaltabilir. Benzenlere, toluen, ksilen, herbisit, pestisit, organik çözücüler, kurşun boya içeren gereçlere uzun müddet maruz kalınması düşük sperm sayısına sebep olabilir. Testesteron geri kazanma tedavisi, uzun periyodik anabolik steroid kullanması, kanser ilaçları (kemoterapi), birtakım antifungal ilaçlar, kimi ülser ilaçları ve buna benzeri bir fazlaca ilaç, sperm üretimini bozarak, erkek doğurganlığını azaltabilir. Yasadışı ilaç, alkol, sigara ve uyuşturucu husus kullanmak, kas geliştirmek için kullanılan steroidler, testislerin sperm üretiminin azalmasına sebep olabilir” dedi.
“GÜNLÜK HAYATTAKİ ALIŞKANLIKLAR RİSKİ ARTIRIYOR”
Başta glütensiz beslenme olmak üzere günlük hayattaki birfazlaca faktörün infertilite riskini artırdığına değinen Op. Dr. Aldemir, “Glütene olan hassaslık sebebiyle ortaya çıkan bir sindirim bozukluğu olan çölyak hastalığı, erkeklerde kısırlığa sebep olabilir. Glütensiz bir diyet uygulanması ile doğurganlık artırılabilir. Obezite de bedenin hormon istikrarını bozarak kısırlığa niye olabilir. bol bol kahve tüketmek sperm üretiminde bozulmaya niye olabilir. Fast food şekli beslenme de sperm üretimini bozabilir. Uzun vadeli bilgisayar yahut monitör başında oturmak, uzun müddetli masa başı işleri yahut işten dolayı oluşabilecek gerilim kısırlık riskinizi artırabilir. İdman hayli çok yapılırsa hormon üretimini baskılaması niçiniyle kısırlığa niye olabilir. Uzun müddet bisiklet sürmek kısırlığa niye olabilir. Daima dar pantolon giymek infertiliteye niye olabilir. Çok sıcak ortamda çalışmak ya da sıcak su ile duş almak testisin ısısını artırarak sperm üretimini bozabilir. Saunaların yahut sıcak banyoların çoğunlukla kullanılması, süreksiz olarak sperm sayınızı azaltabilir” ifadelerini kullandı.
Op. Dr. Aldemir, dünyada infertilite oranının yüzde 10 ila 15 içinde olup, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 10 ila 20 içinde değiştiğini belirterek, “Erkeklerde kısırlığın en sık niçini varikoseldir. Varikosel, testislerdeki toplardamarlarda meydana gelen genişlemeye denir. Varikosel testislerin kan akımını bozarak, sperm sayısında ve hareketliliğinde azalmaya sebep olabilir. İdrar yolları ve üreme yollarındaki birtakım enfeksiyonlarda sperm üretimi ve sıhhatini etkileyerek yahut spermin geçiş noktalarını tıkayarak sorunlara sebep olabilir. Bu enfeksiyonlar, klamidya üzere prostat iltihabına sebep olabilecek cinsel yolla bulaşan hastalıklar olabileceği üzere üreme ve boşaltım yollarında meydana gelen enfeksiyonlar da olabilir. Alfa blokerlar olarak bilinen kimi tansiyon ilaçları da buna sebep olabilir” dedi.
“KALITSAL SORUNLAR İNFERTİLİTEYE YOL AÇABİLİR”
Erkeklerde infertiliteye yol açan biroldukça etkenin olduğuna değinen Op. Dr. Aldemir, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Anti-sperm antikorları, ezkaza sperm hücrelerini saldırgan virüsler olarak belirleyerek, yok etmeye çalışan bağışıklık sistemi hücreleridir. Bu ekseriyetle vazektomi operasyonu geçirmiş olan erkeklerde yaygındır. Sperm kanal defektleri de infertiliteye yol açabilir. Sperm taşıyan tüpler sakatlıklar yahut hastalıklar kararı hasar bakılırsabilir. Birtakım erkekler, testislerin sperm depolayan kısımlarında yahut sperm taşıyan tüplerde tıkanıklık ile doğarlar. Kistis fibros ve bunun üzere birtakım kalıtsal sorunlar sebebiyle, erkek büsbütün sperm kanalı olmadan doğmuş olabilir. Öte yandan inmemiş testis de bir başka risk faktörüdür. Fetal gelişim esnasında bir yahut iki testis de karından elbette testisleri taşıyan keseye inmemiş olabilir. Bu üzere durumlar yaşayan erkeklerde, üretkenliğin azalması epeyce daha sık rastlanır. Erkeklerde kromozom kusurları da risk taşır. Klinefelter sendromu üzere kalıtsal hastalıklar, erkek üreme organının gelişmesine mani olabilir. Örneğin; bir erkeğin X ve Y kromozomları yerine iki X ve bir Y kromozomu ile doğması, erkeklik organında bozukluklara sebep olabilir. Bunun haricinde kistik fibroz, Kallmann sendromu, Young sendromu ve Kartagener sendromu da üretkenliğe tesir edebilir”.
“AĞIR METAL VE ÇEVRESEL TOKSİNLERE DİKKAT”
Op. Dr. Aldemir, “Hipotalamus, hipofiz ve testisler, sperm oluşturmak için gerekli olan hormonları üretir. Bu hormonların yanı sıra böbreküstü ve tiroid bezleri, sistemlerde meydana gelebilecek değişiklikler de sperm üretimini bozabilir. Kanser ve düzgün huylu tümörler, direkt olarak erkek üreme organlarına yahut üreme hormonlarının salgılandığı hipofiz bezi üzere bezlere direkt olarak tesir edebilir. Bu tümörlere yönelik cerrahi operasyonlar, ışınım yahut kemoterapi de erkek üremesine tesir edebilir. ışınıma maruz kalmak sperm üretimini azaltabilir. Bu üzere durumlarda sperm üretiminin olağana dönmesi yıllar sürebilir. Büyük dozda ışınım alınması ise sperm üretimini kalıcı olarak düşürebilir. Rastgele bir ağır metale ve çevresel toksine uzun müddet maruz kalmak doğurganlığı azaltabilir. Benzenlere, toluen, ksilen, herbisit, pestisit, organik çözücüler, kurşun boya içeren gereçlere uzun müddet maruz kalınması düşük sperm sayısına sebep olabilir. Testesteron geri kazanma tedavisi, uzun periyodik anabolik steroid kullanması, kanser ilaçları (kemoterapi), birtakım antifungal ilaçlar, kimi ülser ilaçları ve buna benzeri bir fazlaca ilaç, sperm üretimini bozarak, erkek doğurganlığını azaltabilir. Yasadışı ilaç, alkol, sigara ve uyuşturucu husus kullanmak, kas geliştirmek için kullanılan steroidler, testislerin sperm üretiminin azalmasına sebep olabilir” dedi.
“GÜNLÜK HAYATTAKİ ALIŞKANLIKLAR RİSKİ ARTIRIYOR”
Başta glütensiz beslenme olmak üzere günlük hayattaki birfazlaca faktörün infertilite riskini artırdığına değinen Op. Dr. Aldemir, “Glütene olan hassaslık sebebiyle ortaya çıkan bir sindirim bozukluğu olan çölyak hastalığı, erkeklerde kısırlığa sebep olabilir. Glütensiz bir diyet uygulanması ile doğurganlık artırılabilir. Obezite de bedenin hormon istikrarını bozarak kısırlığa niye olabilir. bol bol kahve tüketmek sperm üretiminde bozulmaya niye olabilir. Fast food şekli beslenme de sperm üretimini bozabilir. Uzun vadeli bilgisayar yahut monitör başında oturmak, uzun müddetli masa başı işleri yahut işten dolayı oluşabilecek gerilim kısırlık riskinizi artırabilir. İdman hayli çok yapılırsa hormon üretimini baskılaması niçiniyle kısırlığa niye olabilir. Uzun müddet bisiklet sürmek kısırlığa niye olabilir. Daima dar pantolon giymek infertiliteye niye olabilir. Çok sıcak ortamda çalışmak ya da sıcak su ile duş almak testisin ısısını artırarak sperm üretimini bozabilir. Saunaların yahut sıcak banyoların çoğunlukla kullanılması, süreksiz olarak sperm sayınızı azaltabilir” ifadelerini kullandı.